10 maddede AKP’nin salgına karşı verdiği ‘büyük’ mücadele…

Son dönemde vakalar artmasıyla birlikte üst üste ilginç kararlar alınmaya başlandı. Bir kentte Covid-19’a yakalananlara bileklik takması şartı getiriliyor, bir kentte pozitif vaka olup sokağa çıkanlara yurtta kalma cezası, bir diğer kentte ise maske takmayana kitap okuma cezası. AKP’nin salgınla mücadelesini ve son dönem önlemlerini derledik.

Haber Merkezi

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, önceki gün yaptığı bir açıklamada “Mart ayından beri büyük bir mücadele verdiğimiz koronavirüs salgınında tekrar artış yaşanıyor” dedi.

Koca, Mart ayından bu yana büyük mücadele verildiğini söylese de, o tarihten bu yana alınan yetersiz önlemler çok sayıda emekçinin hayatını kaybetmesine ve salgına yakalanmasına neden oldu.

Koca’nın "büyük mücadelesini" gösteren 10 kısa madde derledik...

  • Salgının tüm dünyada yayılması ve çevre ülkelerde de vaka sayılarında artış yaşanmasına rağmen, Mart ayında binlerce kişinin Umre’ye gitmesine izin verildi, binlerce kişi hiçbir önlem alınmadan geri dönünce salgın birçok kente yayıldı.
  • Patronların talepleri nedeniyle sokağa çıkma yasaklarında bile fabrikalar çalıştırıldı. Organize Sanayi Bölgelerinde işçiler yetersiz önlemlerle, sağlıksız ulaşım ve beslenme koşulları altında mesaiye zorlandı, zorlanıyor.
  • 10 Nisan tarihinde alınan ilk sokağa çıkma yasağı, yasağa iki saat kala duyuruldu, alınan karar adeta salgının yayılmasına büyük katkı sağladı.
  • Alınan yetersiz önlemler 1 Haziran’da patronların talebiyle kaldırıldı, “normalleşme” sürecine geçildi. Bu geçişle birlikte vaka sayılarında yeniden hızlı bir artış yaşandı.
  • Salgınla mücadelede görev yapan çok sayıda sağlık emekçisi, alınan yetersiz önlemler, salgının meslek hastalığı kabul edilmemesi ve hiçbir taleplerine yanıt verilmemesi nedeniyle istifa ve emeklilik kararı aldı.
  • Nisan ayında zirve yapan salgın kaynaklı işçi ölümleri Haziran ayına kadar düşüşe geçse de Ağustos ayında yaşanan işçi cinayetlerinde en büyük pay yeniden salgın kaynaklı oldu.
  • Salgınla en ön safta mücadele eden 80’i aşkın sağlık emekçisi hayatını kaybetti, binlerce sağlık emekçisi enfekte oldu.
  • Ulaşımda yaşanan problemlere, milyonlarca emekçinin balık istifi işlerine gitmek zorunda kalmasına rağmen tek bir önlem almayan AKP, çıkardığı “ayakta yolcu yasağı” genelgesiyle topu sadece belediyelere atarak sorumluluktan kurtulmayı denedi.
  • Salgına karşı tek bir ciddi önlem almayan, tüm sorumluluğu yurttaşlara bırakan AKP, son dönemde artan yayılmaya karşı önce ülke genelinde 00.00 sonrası müzik yasağı kararı aldı, sonra bir kentte sokağa maskesiz çıkanlara para cezası dışında kitap okuma cezası verdi. Bir kentte pozitif vaka olup da dışarı çıkanları kollarına bileklik takarak takip etme, bir kentte ise bu isimleri yurda kapatma cezası kararı alındı. En sonunda yayımlanan genelge ile evde izolasyon koşullarını ihlal eden kişilerin, karantina süreçlerini yurt veya pansiyonlarda tamamlaması kararı alındı.
  • Erdoğan her konuşmasında salgınla mücadeleyi halka havele ederek maske, mesafe ve temizlik açıklaması yapıyor. Oysa işçiler salgın günlerinde fabrikalarda dip dibe çalışmak zorunda kalıyor, sosyal mesafe hayal oluyor. Üstelik iş yerlerinde salgına karşı önlemleri de kimse denetlemiyor. Dolayısıyla sosyal mesafe deyince akla Erdoğan'ın korunduğu, işçiler için sosyal mesafenin hayal olduğu şu kare geliyor:

Yine Erdoğan'ın Giresun'da hiçbir önlem alınmadan yapılan mitingi tepki çekerken, tüm önlemler alınarak 100. yıl mitingi yapacağını açıklayan TKP'ye valilik tarafından yasaklama gelmişti.

10+ Salgının başında maske satışı yasaklandı, her yurttaşa ücretsiz maske dağıtılacağı söylendi ancak milyonlarca emekçi maskesiz bırakıldı. Sonra yeniden başa dönüldü ve şirketler maske zengini yapıldı. Geçtiğimiz gün alınan bir kararla 81 ilde maskesiz sokağa çıkmak yasaklanırken, milyonlarca emekçi için düzenli ve sağlıklı maske temini için tek bir adım dahi atılmadı.