Dolar, Avro ve altında yaşanan yükselişin ardından eleştirilerin odağındaki Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak için AKP'liler tarafından "Berat Albayrak'ın yanındayız" kampanyası başlatıldı. Çok sayıda bakan ve bürokrat Albayrak kampanyasına katılırken, patron örgütleri temsilcileri de destekten geri durmadı.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "Sahadaki durumu hükümetimize en hızlı şekilde aktararak ekonomi yönetimimizin karar ve icraat süreçlerine en kapsamlı desteği verdik" dedi. Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu: "Türkiye sadece sağlık alanında değil ekonomi alanında da pandemiye karşı başarılı bir mücadele gösterdi. Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde hükümetimizin attığı hızlı ve kararlı adımlar adeta bir dalgakıran görevi gördü... Türkiye bu tümseği de aşacak ve kararlı adımlarla ilerlemeye devam edecek."
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle de, "Biz ihracat ailesi olarak, sayın Hazine ve Maliye Bakanımız Berat Albayrak’la 7 gün 24 saat birlikte çalışıyoruz. İhracatı çok kısa sürede toparladık. Bu nedenle de, ihracat ailesi olarak desteklerine teşekkür ediyoruz. Dünyanın durumu ortada. Biz önümüzdeki dönemden ihracatçılar olarak umutluyuz" dedi.
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Başkanı Özgür Burak Akkol ise "Pandemi bütün dünya için zorlu şartları getiren bir süreç oldu. Bu noktada ekonomi yönetimimizin proaktif yaklaşımı bizlere oldukça yardımcı oldu. İş dünyası ve sosyal taraflarla yapılan görüşmelerde dile getirilen talepler dikkate alınarak hızla açıklanan paketlerle, kısa çalışma ödeneği, kredi kolaylıklarının da arasında bulunduğu birçok düzenleme devreye girdi. Özellikle kısa çalışma ödeneği, istihdamı koruma noktasında işletmelerimiz için can suyu oldu, bu sayede istihdamda kayıp yaşamadan bugünlere gelebildik. Halen bitmeyen bir salgın hastalık dönemindeyiz, bu süreçte sakinliğimizi koruyarak, ekonomi yönetimimizle işbirliği ve istişare içinde, yolumuza devam edeceğiz. İhracata 100 milyar dolardan fazla katkı sağlayan on bin işyerimiz ve iki milyon çalışanımız ile TİSK olarak Türkiye’ye olan güvenimiz tam" diye konuştu.
'Doğru yaklaşımlar sergilendi'
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç de destek açıklamasında, "Türkiye normalleşmeyi sağlayacak iradeye ve güce sahiptir" diyerek, kur dalgalanmasını uluslararası konjonktürü ve pandemiyi suçlu ilan etti. İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Başkanı Ali Kopuz, "Her ekonomik dalgalanmada ‘Tamam bu sefer battık’ diye sevinenler. İçinde bulunduğu geminin batmasını isteyen biri nasıl bir aymazlık, nasıl bir ruh hali içindedir?" derken, Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran ise "Hazine ve Maliye Bakanımız Berat Albayrak o zaman da 'Biz de bunun üzerine yeni düzenlemeler koymaya devam edeceğiz, gün gün gelişmelere göre davranacağız' demişti. Öyle de oldu. Pandemi bizim kontrolümüzde olmayan bir süreç, ama gördük ki pandemiyi de en iyi yöneten ülkelerden biri biziz" diye konuştu.
Patronların desteği yeni değil
Bu patron örgütlerinin iktidara desteği ise yeni değil, AKP'nin ilk yıllarına uzanıyor. Bu örgütlerin kritik dönemeçlerde iktidardan yana durduğu görülüyor. Örneğin daha resmî sonuçlar açıklanmamışken Cumhurbaşkanlığını ilan eden Erdoğan'a ilk tebrik, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'ndan gelmişti.
Tabii bu desteğin nedenleri de açıktı. İktidar sermayenin isteklerini yerine getirmekte hep bonkör davranmıştı. Hisarcıklıoğlu, işçilerin hak aramak için doğrudan iş mahkemelerine başvurmasını yasaklayan "zorunlu arabuluculuk" dayatması konusunda itiraf gibi açıklamalar yapmıştı. Hisarcıklıoğlu, "Özellikle iş mahkemelerindeki davalarda, işveren yüzde 99 haksız çıkıyordu. Bunu değiştirmek üzere, zorunlu arabuluculuk sisteminin uygulamaya alınmasını sağladık" demişti.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler geçtiğimiz yıl bakanlıkta Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu üyeleri ile Türkiye-Avrupa Birliği Karma İstişare Komite Kanadı’yla birlikte ağırlamıştı. Patron örgütü temsilcileri “Barış Pınarı Harekatı” nedeniyle Akar ve Güler’i kutlarken, harekatta “yerli ve milli savunma sanayi ürünlerinin” kullanılmasından dolayı memnuniyetlerini bildirmişti.
Türkiye İhracatçılar Meclisi de Erdoğan'ın açıkladığı Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi'ne desteğini açıklamıştı. TİM Başkanı İsmail Gülle, şöyle demişti: "TİM ve ihracatçılar birliklerimizin katılımı ile hazırlanan önlemler teklifinin Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Heyeti tarafından açıklanan tedbirler paketinde yer alması ihracatçılarımızı memnun etmiştir. Cumhurbaşkanımızın açıkladığı önlemler paketini, Türk ihracatçısını önümüzdeki dönemde rahatlatacak önemli bir hamle olarak görmekteyiz" diye konuşmuştu. Akar, patron temsilcilerine harekata gösterdikleri destekten dolayı teşekkür etmiş, Hisarcıklıoğlu da, harekatı başından beri desteklediklerini ve 190 ülkedeki muhataplarına 4 dilde mektup yazdıklarını söylemişti.
Destekler karşılıksız bırakılmıyor
Albayrak göreve geldiği günden bu yana patronlara milyarlarca liralık finans desteği paketleri açıkladı. Bu paketler patronlar tarafından teşekkürle karşılandı. AKP'nin desteğine karşılık veren patron örgütlerinden TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, geçtiğimiz yıl açıklanan bir paket için Erdoğan ile damadı Berat Albayrak'a ayrı ayrı teşekkür ederek "İstihdam ve enerjiden sonra hayata geçirilen yeni finansman desteğiyle firmalarımızı bu kritik dönemde yalnız bırakmadıklarını gösteren Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a, Bakan Albayrak'a ve tüm bakanlarımıza teşekkür ediyoruz" açıklaması yapmıştı.
TİSK Başkanı Akkol geçtiğimiz Ekim ayında kriz bahanesiyle "kölelik" talep etmişti. İşsizlikle mücadele için "esnek çalışma modeli" uygulanması gerektiğini iddia ederek, mevcut uygulamada 2 ay olan deneme süresinin 12 aya kadar çıkarılabilmesini, fazla çalışma yasaklarının kaldırılmasını, işçi onayı aranmadan çalışılmayan cumartesi günlerinde telafi çalışması yaptırılabilmesini talep ettiklerini açıklamıştı.
Akkol, pandemi döneminde yaptığı açıklamada ise, "Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi" konusunda görüş ve önerilerini Erdoğan'a sunduklarını belirterek, "Bundan sonra da sürece ve görüşmelere katkıda bulunmaya devam edeceğiz" demişti. Akkol önceliklerinin "istihdam ve işletmelerin korunması" olduğunu da açıkça dile getirmişti.
TİSK düzenli olarak bakanları ve AKP'lileri de ağırlıyor. Yönetim Kurulu toplantılarına Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleri, bakanlar alınarak emek sömürüsü adımları birlikte atılıyor. TİSK'ten mart ayında yapılan yazılı açıklamada şöyle denilmişti:
"Mart ayındaki toplantılarımızda, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Zehra Zümrüt Selçuk ile Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Mustafa Varank'ı, nisan ayındaki toplantılarımızda Tarım ve Orman Bakanımız Bekir Pakdemirli ile AK Parti Sivil Toplum ve Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Jülide Sarıeroğlu'nu ağırlamıştık. Mayıs ayında salgın sonrası yeni normalleşme gündemiyle yaptığımız toplantımızı ise Cumhurbaşkanı Yardımcımız Fuat Oktay'ın değerli katılımıyla gerçekleştirmiştik. Sayın Oktay, onurlandırdığı toplantımızda, TİSK'in icraat ve ortak fayda odaklı yaklaşımına dikkat çekerken, taleplerimizi somut verilerle ifade etmemizdeki memnuniyetini dile getirmişti. Bu toplantılarda, Covid-19 salgınının dünyada ve ülkemizde çalışma yaşamı ve sektörler üzerindeki etkileri görüşüldü. Yönetim Kurulu Üyelerimiz, sorun ve çözüm önerilerini kabine üyelerine ilk ağızdan iletme imkanı buldu."
Akkol, "Salgın sürecinin ilk gününden itibaren çalışmalarımızı kamuyla eşgüdüm içerisinde yürüttük. Çalışma hayatını ilgilendiren konular başta olmak üzere taleplerimizi Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve kabine üyelerimize her platformda ilettik. Sürecin başından bu yana çalışma hayatına olumlu yansıyacak pek çok önerimiz oldu, pek çoğunda da olumlu dönüş aldık. Bu vesileyle devletimizin devreye aldığı önlem paketi ve destekleri için milletimiz adına bir kez daha teşekkürlerimizi sunuyoruz" dedi.
