Türkiye Barış Komitesi: Nükleer silahlar yasaklanmalıdır

Nükleer Silahların Yasaklanması Antlaşması'nın yürürlüğe girdiği gün açıklama yapan Türkiye Barış Komitesi, antlaşmaya Türkiye'nin en kısa sürede taraf olması çağrısı yaptı.

Haber Merkezi

Türkiye Barış Komitesi, Nükleer Silahların Yasaklanması Antlaşması'nın (NSYA) yürürlüğe girdiği gün açıklama yaptı. "Nükleer silahlar yasaklanmalıdır" başlıklı açıklamada, yeni ABD başkanı Joe Biden döneminde, önceki döneme göre daha saldırgan olma işaretleri verildiği hatırlatıldı.

Antlaşmaya Türkiye'nin en kısa sürede taraf olması çağrısı yapılan açıklama şöyle:
 
"Nükleer silahların yasaklanmasıyla ilgili ilk uluslararası antlaşma olan Nükleer Silahların Yasaklanması Antlaşması (NSYA), bugün (22 Ocak 2021'de) yürürlüğe girdi. Antlaşma Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda 7 Temmuz 2017'de kabul edilmişti.  
 
NSYA, taraf olan ülkeler için nükleer silahların geliştirilmesini, test edilmesini, üretilmesini, stoklanmasını, konuşlandırılmasını, fiilen ya da tehdit amacıyla kullanılmasını yasaklıyor. Antlaşmaya taraf olan ve elinde nükleer silah bulunduran ülkeler için ise, envanterlerindeki nükleer silahların tamamının geri dönüşsüz olarak imha edilmesi için bir program ortaya koyuyor. 

NSYA Birleşmiş Milletler bünyesinde kabul edilmiş olsa da, etkisinin henüz sınırlı olmasına neden olan önemli bir faktör var. Antlaşmayı şu ana kadar 86 ülke imzalamış ve antlaşma bunların 51 tanesinde onaylanmış durumda. Bu ülkelerin arasında nükleer silahlara sahip olan ülkelerden hiçbiri bulunmuyor. 

Bu ülkelerin çoğu antlaşmayı benimsemedi. Hatta ABD, Britanya ve Fransa, NSYA'nın kabul edilmesinin ardından yaptıkları ortak açıklamada, antlaşmayı imzalamaya, kabul etmeye ya da taraf olmaya niyetlerinin olmadığını açıkça belirttiler. Antlaşmanın 'uluslararası güvenlik ortamının gerçeklerini görmezden geldiğini, 70 yıldan uzun bir süredir Avrupa'da ve Kuzey Asya'da barışı korumak için gerekli olan nükleer caydırıcılık politikası ile uyumlu olmadığını' vurguladılar. 

Nükleer silah sahibi olmayan diğer NATO ülkelerinin çoğu ve Japonya ile Avustralya gibi emperyalist sistemin bir parçası olan ülkeler de antlaşmaya karşı çıktılar.

Buna karşılık, aralarında Küba ve Venezuela'nın da olduğu Orta ve Güney Amerika ülkelerinin büyük bir bölümü, Afrika ülkelerinin çoğunluğu, Vietnam dahil Güneydoğu Asya ülkeleri, Okyanusya'daki küçük ada devletleri antlaşmayı destekledi ve imzaladı. Avrupa'dan ise yalnızca dört ülke antlaşmaya taraf oldu. 

Birleşmiş Milletler'de kabul edilen başka antlaşmalarda olduğu gibi, NSYA'nın da yaptırım gücü çok zayıf. Dünyada devam eden nükleer silahlanmayı durdurması şimdilik mümkün değil. Öte yandan, nükleer silahlanmanın, insanlık için yarattığı tehlikeye işaret etmesi ve emperyalizmin basıncı altına yaşayan çok sayıda ülkenin bu konudaki kararlılığını ortaya koyması bakımından önem taşıyor. 

ABD emperyalizmi, yeni ABD başkanı Joe Biden döneminde, önceki döneme göre daha saldırgan olma işaretleri veriyor. Özellikle yeni Dışişleri Bakanı Anthony Blinken'ın demeçlerinde meşru Venezuela yönetimini, Rusya'yı, Çin'i hedef alması; ABD'nin İsrail politikasında değişiklik olmayacağını, büyükelçiliğin Kudüs'te kalacağını açıklaması, bu açıdan önemli işaretler oluşturuyor. AB ülkeleri ile ABD'nin, Rusya'ya karşı daha koordineli politikalar yürüteceği de giderek belirginleşiyor. Emperyalizm, bir süredir yaşadığı hegemonya krizini aşmanın hesaplarını yaparken, dünyadaki gerilimler yükselmeyi sürdürüyor. Savaş ortamının kaçınılmaz hale geldiği bir noktada, nükleer silahların kullanılması olasılığı, insanlığı tehdit etmeye devam ediyor. 

Yaptırım gücü olmasa da, NSYA sembolik bir önem taşıyor. Dünya halklarının savaş istemediğini, nükleer silahlanmaya karşı olduğunu belgeliyor.  Bu antlaşmaya Türkiye'nin de en kısa sürede taraf olması gerekiyor."