Avrupa Birliği'nin Covid-19 sınavı: Hangi ülke ne durumda?

Mart ayında Avrupa'daki koronavirüs kaynaklı ölümler 1 milyonu aştı.

Dış Haberler

Mart ayında Avrupa'daki koronavirüs kaynaklı ölümler 1 milyonu aştı. Bölgede bugüne dek yaklaşık 46 milyon kişi virüsle hastalanırken, her 1 milyon kişideki Covid-19 kaynaklı kayıp sayılarına göre ilk üç ülke sırayla Çekya, Macaristan ve Belçika oldu.

Gelinen noktada tüm Avrupa’da aşılanma dozu, her 100 kişide 12’de kaldı. Aşıların iki doz olduğu düşünüldüğünde, bu sayının ikinci dozu değil, ilk dozu esas aldığı vurgulanmalı. 

Salgının ilk günlerinde yaşanan maske savaşları, Avrupa’da yerini aşı gerilimlerine bıraktı. Mart ayında Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von Der Leyen, İngiltere'nin Avrupa Birliği’ne (AB) aşı ihraç etmediği takdirde kendilerinin de İngiltere'ye aşı göndermeyeceklerini duyurdu. İngiliz hükümeti ise aşı şirketlerine veya üretimi yapılmış aşı dozlarına yönelik herhangi bir ihracat yasağı koymadığını iddia ediyor. Bununla birlikte hükümetin Oxford/AstraZeneca'nın Staffordshire ve Oxford'daki tesislerde üretilen aşı dozlarının önce İngiltere'ye tedarik edilmesini sağladığı biliniyor.

AB’de Covid-19 kaynaklı ölüm oranlarının en yüksek olduğu ilk üç ülke ve birliğin üç büyük ülkesi İngiltere, Almanya ve Fransa’daki tablo şöyle;

Çekya

10,7 milyonluk nüfusu ve bugüne kadarki yaklaşık 1,4 milyon Covid-19 vakası ile Çekya, dünyada en yüksek kişi başına enfeksiyon oranına sahip ülke. Ülkede 22 bin kişi, hastalık nedeniyle yaşamını yitirdi. Oysa Mayıs 2020’de, ülkede neredeyse hiç vaka bildirilmemiş, Mart 2020’deki ilk kısıtlamalar sonuç vermişti. Ancak Eylül ayıyla birlikte vaka sayıları arttı. Başbakan Andrej Babis iki kez sağlık bakanı değiştirdi, bir gün getirilen kısıtlamaları ertesi gün kaldırarak güven zedeleyici bir tutum sergiledi.

Bugüne dek ülkedeki en katı yasak 1 Mart tarihinde geldi, seyahatler ülke içinde de yasaklandı, süpermarketler dışındaki tüm perakendeciler kapandı. Vakalardaki artış, ilk olarak Birleşik Krallık'ta ortaya çıkan “Kent varyantı”nın ülke çapında yol almasına bağlanıyor. 

Tablonun ağır seyrindeki önemli etkenlerden biri de Çekya’nın Avrupa’nın aşılamaya en geç başlayan ülkelerinden biri olmasıyla ilgili. Ülkede aşılamaya Mart ayının ilk haftası başlandı. Online kayıt sistemi uygulamaya konulduktan 24 saat sonra çöktü. Aşılar geldiğinde hastanelerin elinde yeterli şırınga ve iğne ucu olmadığı için de aşılama, elde aşı olmasına karşın başlayamadı.

Çek Bilimler Akademisi üyesi Jan Pačes, Çek hastanelerinin sosyalizm döneminde kurulan hastaneler olduğunu ve ülkenin “ironik bir şekilde” bu faydaya sırtını dayadığını bildirse de, kapasitenin aşıldığını söylüyor.

Macaristan

26 Mart 2021 tarihinde, Macaristan'da 614 bin doğrulanmış koronavirüs vakası vardı. Vaka sayılarının artmasıyla getirilen yeni kısıtlamaların dördüncü haftasına girilirken, bu tarihe kadar ölenlerin sayısı 19 bin 500’e ulaştı.

Artan vaka ve ölüm sayılarında, İngiltere varyantının da güçlü bir etkisi olduğu düşünülüyor. Ekonomik nedenlerle ülkeye seyahat edenlere karantina kısıtlamalarının olmaması bu yayılımdan sorumlu tutuluyor. Örneğin Avrupa genelinde sonbaharın ortasında kısıtlamalar gelirken, Macaristan uluslararası futbol karşılaşmaları düzenliyor, Almanya ve İspanya'dan 20 bin yabancı taraftarı ağırlıyordu. Şubat ayının başında vakalar artmaya başladığında, hükümet herhangi bir kısıtlama getirmekten hâlâ kaçınıyordu. 

Öte yandan Macarların ortalama olarak AB insanından daha az sağlıklı olduğu ve virüs tarafından daha hızlı hırpalandığı düşünülüyor. Macaristan'ın ortalama yaşam süresi AB ortalamasından beş yıl daha az. Yine ülkedeki sağlık sisteminin kısıtları başta yetersiz sağlık profesyoneli olmak üzere salgının yönetilememesi sürecinde göze çarpan etkenlerden biri.

Macaristan istatistiklerinde göze çarpan bir tutarsızlık, ölümler listesinde ikinci sırada yer alırken, test edilen kişi sayısında 1 milyon kişide ilk 30 ülke arasında bile yer almıyor olması. Bu, yeterli PCR testinin yapılmadığını ve virüsün çok sayıda insanda farkında olmadan yayıldığını gösteriyor.

Ülkede bugüne dek 2,764,216 kişi aşılandı. Aşılama kampanyası nispeten iyi ilerlese de (diğer AB ülkelerine kıyasla) enfeksiyonların yayılmasını yavaşlatacak kadar hızlı değil. Macaristan, 50-79 yaş arasındaki insanların büyük bir kısmını aşılamasına rağmen, 80 yaş ve üstü nüfusunun yalnızca yüzde 53'ünü aşıladı. Virüsün yaşlanmaya bağlı kronik hastalıkları olan nüfusu daha sert vurduğu düşünüldüğünde, bu seçim de ölümlerin artışını beraberinde getirmiş olabilir. 

Belçika

Avrupa’nın en yoğun nüfuslu ülkelerinden Belçika (kilometrekareye yaklaşık 374 kişi), İngiltere varyantıyla birlikte üçüncü dalgayı yaşadığını duyurdu. Üç aydır günlük vaka ortalaması 2 bin civarında seyrederken, son haftalarda enfeksiyonlar bu seviyenin iki katından fazla. Paskalya tatilinden 1 hafta önce kapanan okullar, 19 Nisan’da açılacak. Ülkede 22.00’den sonra sokağa çıkma yasağı sürüyor.

Belçika'daki ölümlerin yüzde 51'inin huzurevlerinde meydana geldiği ve nüfusun yaşlı olmasıyla ilintisine işaret edilse de, Belçika nüfusu, özellikle Almanya veya Japonya gibi ülkelerle karşılaştırıldığında daha yaşlı değil. Bir diğer açıklama ise, Belçika'da Covid-19 bulgusu gösteren ancak testle doğrulanmamış şüpheli ölümlerin de, Covid-19 ölümleri kapsamına alınması.

Dikkate değer noktalardan biri ise federal yapıya sahip Belçika’da uzunca bir süre Brüksel ve Wallonia’da kapanmalar yürürlüğe koyulurken, Brükselli işçilerin çoğunun çalıştığı Flanders’ın açık kalmasıydı. İşçiler kapanma kapsamına alınmayan bölgelerdeki işlerinde çalışmaya ve hastalanmaya devam etti.

Belçika bugüne dek 22 binden fazla kişiyi Covid-19 nedeniyle kaybetti. Mart ayı başında ülkedeki aşılanma oranı, her 100 kişi için 5.9’du.

İngiltere

Resmi verilere göre Londra, altı aydan uzun bir süredir ilk kez tek bir günde (29 Mart) Covid-19 kaynaklı ölüm bildirmedi. İngiltere Halk Sağlığı istatistikleri, başkentte pozitif test sonuçlarının ertesindeki 28 gün içinde herhangi bir ölüm kaydetmedi. Tüm ülkedeki günlük ölüm sayısı ise 19’du.

Londra’da Covid-19 kaynaklı ölüm olmayan son gün, ülke ikinci bir salgın dalgasıyla vurulmadan önce, 14 Eylül'dü.

Covid-19 ölümlerine ilişkin veriler, yetkililerin hafta sonundaki sayıları gecikmeyle bildirmesi nedeniyle genellikle Pazartesi günleri daha düşük olsa da, bölgenin Ocak ayında 200'den fazla günlük ölüm kaydettiği göz önüne alındığında, son istatistikler olumlu bir işaret olarak görülüyor ve yaygın aşılamanın etkisine bağlanıyor.

Birleşik Krallık Sağlık Bakanlığı'na göre, ülkede 30 milyondan fazla insan Covid-19 aşısının ilk dozunu aldı ve önümüzdeki haftalarda milyonlarca ikinci dozu uygulamaya hazırlanıyor. Aşı sırası gelmesine karşın aşılanmayı reddeden kişilerin hakları ise, bağlı bulundukları bölgedeki kayıtlı diğer kişilere uygulanıyor. Bu nedenle ülkede genç nüfus arasında da aşılanabilenler mevcut.

İngiltere'nin "evde kal" kısıtlaması Pazartesi günü kaldırıldı ve Covid-19 kısıtlamaları hafifletilerek iki hane veya altı kişiden oluşan grupların dışarıda buluşmasına izin verildi. Ülke, güneydoğu İngiltere'de yeni ve daha bulaşıcı bir koronavirüs varyantı keşfedildikten sonra, 4 Ocak'tan bu yana tam bir ulusal tecrit altındaydı. Ülkede yurtdışı seyahati hala yasak, restoranlar 12 Nisan’a dek kapalı.

Almanya

Almanya Başbakanı Angela Merkel, Covid-19 yayılmasının sürdüğünü ve ek önlemlere ihtiyaç duyulabileceğini bildirdi. Alman hastalık kontrol ve önleme ajansı Pazartesi günü yaptığı açıklamada, ülkedeki koronavirüs vaka sayısının, ek 9 bin 872 vakanın tespit edilmesinin ardından 2 milyon 782 bin 273 olduğunu duyurdu. Yedi günlük insidans oranı ise 100,000 kişi başına 134,4. Almanya'da Covid-19’a bağlı olarak 75 binden fazla insan yaşamını yitirdi. Salgın krizine rağmen 2020'nin son çeyreğinde beklenenden daha fazla büyüyen Alman ekonomisi, aynı başarıyı aşılamada gösteremedi. 1 Nisan itibariyle ülkede 9 milyon 627 bin 222 kişiye ilk doz aşısı yapıldı. Ülkede 18 Nisan tarihinde pandemide ölen tüm insanlar için ayin ve devlet töreni düzenlenecek. Törene hükümet ve eyalet yönetimlerinin temsilcilerinin yanı sıra kilise ve diğer dini cemaatlerin temsilcileri ile ölenlerin yakınları katılacak.

Fransa

Fransa, yoğun bakımdaki artan hasta sayısının baskısı altında. Hekimler Pazar günü, Paris'teki hastanelerin kritik koşulları nedeniyle önümüzdeki iki hafta içinde hastalar arasında önceliklendirmeye mecbur kalacaklarını duyurdu. 

41 yoğun bakım ünitesi ve acil servis hekimi, önümüzdeki iki hafta içinde, kapasitenin aşılacağından emin olduklarını bildirdi. “Afet tıbbı” olarak tanımladıkları süreç için hekimler; “Hangi hastaların yoğun bakımlara erişebileceğini ve hangilerinin mümkün olduğunca çok hayat kurtarmak için erişemeyeceğini seçmek zorunda kalacağız. Bu triyaj, özellikle yetişkin hastalar için kritik bakıma erişimle ilgili olarak Covid-19 ve Covid-19 dışı tüm hastaları kapsayacak” dediler. Parisli hekimler, Kasım 2015'te Paris'te 130 kişiyi öldüren ve 494 kişiyi yaralayan terör saldırılarına atıfta bulunarak, "son yıllardaki en kötü terör saldırılarında bile böyle bir durum yaşamadıklarını" belirttiler. Geçtiğimiz hafta Fransız Cumhurbaşkanı, Ocak ayı sonunda bir kapanma uygulamama kararında başarısızlık görmediğini “Pişmanlığım yok ve başarısızlığı kabul etmeyeceğim” sözleriyle ifade etti. Fransa'da bugüne dek 94 binden fazla insan salgın nedeniyle yaşamını yitirdi.