'Ebru'nun ve Aytaç'ın durumu bu kadar kritikken dertleri hastanedeki bankların kaldırılması...'

Adil yargılanma talebiyle ölüm orucundaki avukatlar Aytaç Ünsal ile Ebru Timtik’in sağlık durumu gün geçtikçe kötüleşiyor. Timtik'in hastanedeki refakatçilerinden biri olan kuzeni Şimal Deniz, hem Ebru Timtik hem de Aytaç Ünsal'ın sağlık durumunun kritik seviyede olduğunu, Yargıtay'ın artık daha fazla beklemeden bir an önce tahliye kararını açıklaması gerektiğini vurguladı.

Ali Ufuk Arikan

12 Eylül 2017’de gözaltına alınan ve sonrasında tutuklanan Çağdaş Hukukçular Derneği üyesi avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal, o tarihten bu yana birçok hukuksuz uygulamaya maruz kaldılar.

Tam bir yıl tutuklu kaldıktan sonra çıkarıldıkları ilk mahkemede tahliye edilen avukatlar, bu tahliye kararından sadece bir gün sonra yeni bir hukuksuzluğa imza atılarak yeniden tutuklandı.

Üstelik tahliye kararı veren İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Kadir Alpar ve mahkemenin üye hâkimi Serkan Baş bu kararın ardından sürgüne maruz kaldı.

Bu hukuksuzluklara karşı adil yargılama talep eden avukatlar Aytaç Ünsal ile Ebru Timtik, önce açlık grevine sonra da adil yargılama talebiyle ölüm orucuna başladılar.

Ebru Timtik bu taleple 237 gündür açlık grevindeyken, Aytaç Ünsal da ölüm orucunun 206. gününe girdi.

Timtik ve Ünsal'ın sağlık durumuna ilişkin soL'a açıklamada bulunan Timtik'in hastanedeki refakatçilerinden biri olan kuzeni Şimal Deniz, artık Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal için kritik günlerin içinde olunduğunu, sağlık durumlarının giderek kötüye gittiğine dikkat çekti.

'Acil tahliye talep ediyoruz'

Ebru Timtik'in şeker, su ve vitamin almakta dahi zorlanmaya başladığını, durumunun giderek kötüleştiğini dile getiren Deniz, "Acil tahliye talep ediyoruz. Ebru abla açık şekilde hastane koşullarında kalmak istemediğini, acil şekilde tahliye talep ettiğini söylüyor" diye konuştu.

'Hastane koşulları hapishaneden bile kötü'

Timtik ve Ünsal için mevcut hastane koşullarının hapishaneden bile kötü olduğunu vurgulayan Deniz, Yargıtay'ın artık bir dakika bile kaybetmeden tahliye kararı vermesi gerektiğini söyledi.

'Tüm dosyalar Yargıtay'a gönderildi'

Hastaneden çıkması gereken çok basit bir rapor için bile uzun süre uğraştırıldıklarını, "tedaviyi kabul etmiyorlar" şeklindeki raporun verilmesi için bile uzun süre bekletildiklerini, bu işlemlerin tahliye sürecini uzattığını aktaran Deniz, "Bu rapor geçtiğimiz gün çıktı sonunda. Mahkeme kendisine iletilen bu raporu ve tüm dosyaları Yargıtay'a gönderdi. Yargıtay'dan cevap bekliyoruz şu anda" dedi.

'İstinaftaki dosya için bir günde karar çıkıyor, bu karar için aylardır bekletiyorlar'

Yaşanabilecek olası kötü sonuçlardan bu kararı geciktirenlerin sorumlu olacağını, bu nedenle bir an önce kararı beklediklerini ifade eden Deniz, "İstinaftaki dosya için bir günde karar çıkarken, bu kadar kritik bir karar için aylardır bekletiliyoruz" diye konuştu.

'Bekleyişimizin sürdüğü bankları bile kaldırdılar'

Hastanenin önünde ailesi, avukatları ve müvekkilleri olarak bekleyişlerinin sürdüğünü, burada Ebru ve Aytaç'ın sesini duyurmak için çabaladıklarını ancak burada bile üzerlerinde baskı olduğunu vurgulayan Deniz, "Burada döviz açıldı, avukatların sesi duyuruldu diye 10 kişi gözaltına alındı, gözaltına alınanlardan birisi de benim babam, Ebru ablanın dayısı" dedi.

Bir an önce tahliye beklerken burada ilginç uygulamalarla karşılaşmaya devam ettiklerini de belirten Deniz, son olarak hastane önündeki bekleyişlerinin sürdüğü bankların kaldırıldığını, bununla bile uğraşıldığını söyledi.