Çocuk bayramında çocuk işçiliği gerçeği: '23 Nisan’da staja gitmek zorundayım'

Türkiye’nin ‘çocuk işçiliği’ gerçeği 23 Nisan’da da kendisini hissettiriyor. Staj adı altında gerçekleşen sömürüyü, 23 Nisan’da neler hissettiğini meslek lisesi öğrencisi Süleyman’la konuştuk.

Yekta Armanc Hatipoğlu

“Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” olarak kutlanan 23 Nisan, Türkiye’nin bitirilmeyen, yer yer devlet eliyle desteklenen çocuk işçiliği gerçeğinin de hatırlanmasına vesile oluyor. Her geçen yıl artan çocuk işçiliği oranları, beraberinde pek çok çocuk işçi ölümünü de getiriyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2022 faaliyet raporunda, 2021 yılına göre 2022 yılında 15-17 yaş arasında çalışan çocuk sayısı 101 bin artışla 620 bine ulaştı. Buna göre çalışan çocuk sayısı yıllık yaklaşık yüzde 20 arttı.

Çocuklar kanuna göre işçi sayılmıyor

Öte yandan Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne göre 18 yaşından küçüklerin çocuk olarak kabul edilmesine karşın, Türkiye’deki İş Kanunu’na göre 15 yaşını doldurmuş ancak 18 yaşını tamamlamamış çocuklar “genç çalışan” olarak kabul ediliyor. Bu durum Türkiye’deki gerçek çocuk işçi oranına ulaşmayı daha zor hale getiriyor.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG), 2013-2023 yılları arasını kapsayan “Çocuk İş Cinayetleri” raporunu bu sene yayımladı. En fazla çocuk işçi ölümü yüzde 57 ile tarım/orman işkolunda yaşanırken, on yıl içinde toplam 671 çocuk iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi.

On yıl içinde yaşamını yitiren çocuk işçilerin 79’u göçmenlerden oluşuyor. En fazla çocuk işçi cinayeti 49 kişiyle Şanlıurfa’da yaşanırken, Şanlıurfa’yı sırasıyla Gaziantep, Adana, İstanbul, Konya ve Antalya takip etti. Çocukların yüzde 28’inin ölüm nedeni trafik kazası oldu. Yaşamını yitiren 234 çocuk 0-14 yaş arasıyken, 437 çocuk 15-17 yaş arası. Yani on yıl içinde iş cinayetlerinde yaşamını yitiren 437 çocuk, Türkiye’deki İş Kanunu’na göre “çocuk işçi” sayılmıyor.

Çocuk işçiliği AKP eliyle destekleniyor

AKP’nin yer yer müdahale ettiğini iddia ettiği, mücadele etmek için fonlar oluşturduğu çocuk işçiliği azalmadığı gibi AKP eliyle destekleniyor. Meslek liseleri ve Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğin devlet eliyle meşrulaştırılmasının merkezi konumunda. Sermaye sahiplerine ucuz iş gücü olarak pazarlanan 18 yaş altı öğrenciler, herhangi bir denetime tabi tutulmadan çalıştırılıyor. Geçtiğimiz dönem, yaşları 14 ve 17 arasında değişen en az sekiz çocuk, MESEM kapsamında çalışırken yaşamını yitirdi. Hukuken de tartışmalı olan MESEM, aynı zamanda yolsuzluğa kapı açmasıyla da gündeme gelmişti.

'Bu bayramı ben kutlayamıyorum'

Staj adı altında yaşanan sömürüyü ve 23 Nisan’da neler hissettiğini meslek lisesi öğrencisi Süleyman’la konuştuk.

Bilişim bölümünde okuyan Süleyman, 23 Nisan’ın önemli bir gün olduğunu ancak kendisinin bu bayramı kutlamaktan uzak olduğunu söyledi:

“23 Nisan önemli bir gün, dünya çocuklarına bizim hediye ettiğimiz bir gün. Ancak bu bayramı ben kutlayamıyorum. Her gün eve yorgun dönüyorum, kafamı yastığa koyduğumda hemen uyuyorum.”

'23 Nisan’da staja gitmek zorundayım'

Önceki üç gün hasta olduğu için işe gidemediğini ve raporunu ilettiğini söyleyen Süleyman, işyeri sahibinin kendisine “Biz o gün çok yoğunduk, bizi mağdur ettin bundan dolayı geleceksin” diyerek resmî tatil olan 23 Nisan’da işe çağırdığını kaydetti:

Ben daha önceki üç gün hasta olduğum için staja gidemedim. Raporumu ilettim. Rapor sisteme işlendi ancak işyeri sahibi bana ‘Biz o gün çok yoğunduk, bizi mağdur ettin bundan dolayı geleceksin’ dedi. Ben de mecburen 23 Nisan’da staja gideceğim.”

Süleyman, işyerinde yaptığı işin bölümüyle alakalı olmadığını, sadece ayak işi yaptığını söyleyerek sözlerini noktaladı:

“Stajı hep ‘İş öğreniyor öğrenciler’ diye savunuyorlar. Ama böyle bir şey yok, en azından benim için. Ayak işleri yaptırıyorlar sürekli. Bugün bir yerde temizlik işçisi olarak çalışırsam ancak o zaman verimli olabilirim stajda öğrendiklerimle.”