Ülkenin siyaset gündemi özelleştirmeler olmalı. Ama olmuyor: siyaset, nasıl bir ülke; nasıl bir çevre; nasıl bir yaşam hayal edildiğinin ortaya konulması için örgütlenmektir.

Sermaye özelleştirmeye doymuyor

Özelleştirme İdaresi Başkanlığının (ÖİB) son yayımladığı Fon Kullanım tablosuna göre 1986 - Ekim 2019 arasında 74 milyar 524 milyon ABD Doları özelleştirme geliri elde edildi. Yaklaşık 25 milyar doları, devredilen işletmeler ile taşımaz vb varlıkların bilançolarının makyajlanmasına; yasal yükümlülüklerinin karşılanmasına; teknik donanımlarının güçlendirilmesine; Özelleştirme İdaresinin maaş, kira vb giderlerinin karşılanmasına harcandı. Kalan 50 milyar Dolar, hazineye aktarıldı.

ÖİB 2022 yılı Faaliyet Raporunda, âtıl durumdaki kamu varlıklarının ekonomiye kazandırılması sürecinin hızlandırılarak yeni yatırımlar için gerekli ortamın oluşmasına katkı vermeleriyle övünüyorlar. ÖİB Başkanı da, bu yazılanların anlamını şöyle açıklıyor; “özelleştirme uygulamaları kamu üzerindeki yükleri almanın yanısıra yaratmış olduğu kaynaklarla yeni yatırımlara alan açmaktadır.

Tayyip Erdoğan’ın 200 dolayında patron eşliğinde çıktığı Körfez seferinde de toplamı 50 milyar doları aşan sözleşmeler imzalandığı doğrultusunda haberler okuduk. Demek ki sermayenin yeni yatırımlar yapabilmesi için Ülkemizden daha çok parça satılması gerekiyor.

Ve satış ivme kazanıyor.  Şu günlerde Termik santralın kapasitesini artırmak için linyit sahası ruhsatını genişleten Limak Holding ve IC Holding ortaklığındaki YK Enerji’nin İkizköy Akbelen ormanında yaptığı kıyımı önlemeye çalışıyoruz. Yurdunu, doğasını savunmaya çalışanlar direnirken, yeni kıyımların tohumları atılıyor.

5 Ağustos günü, ÖİB’nin 33 bin kilometre karelik bir alanı satışa sunmak üzere “potansiyel alıcılar için listelediğini” öğrendik. Anadolu’nun kıyı kentlerinden, 4 ülke (Belçika; Arnavutluk; Slovenya; Makedonya) büyüklüğündeki alan, sermayenin iştahına sunulmak üzere hazırlanıyor.

Satış bunlarla kalmayacak: ülkenin en değerli taşınmazları Varlık Fonunun portföyünde satılmayı bekliyor. Resmi Gazetede hemen her gün, kamu kurumlarının, Belediyelerin yüzlerce milyon liraya ulaşan taşınmaz satış ihale ilanları yayımlanıyor. 

Memlekette liman bırakmadılar. İşletme hakkı devri yöntemiyle 1997 – 2022 yılları arasında TDİ ile TCDD’nin 16 limanı, yaklaşık 2 milyar dolar karşılığında özelleştirildi.

Fenerbahçe Kalamış Yat Limanını, İBB almak istiyor. ÖİB, özel ellere geçmesi için diretiyor. ÖİB 2015 yılında imar planını değiştirdi: 15 bin m² büyüklüğünde alan betonlaştırılacak. Kadıköy Belediyesi plan değişikliğinin iptal edilmesi için mahkeme mahkeme dolaşıyor. Liman işletmesi 2021 yılında 40 yıllığına Koç Holding’e verilmiş ancak CB kararıyla iptal edilmişti. Kasım 2022’de yapılan ihalede de teklif veren çıkmadı. Potansiyel yatırımcılar ihalenin iptal edilmesinden çekiniyor olmalı. Faaliyet raporundan, 2023 yılında yeni bir denemeye girişecekleri anlaşılıyor.

Tekirdağ Çeşmeli; Çanakkale Gökçeada Kuzu; Çanakkale Kabatepe; Mersin Taşucu Limanlarının Özelleştirmeye hazırlık işlemlerinin bitirilerek 2023 yılı içinde satılması planlanıyor.

Ülkenin siyaset gündemi özelleştirmeler olmalı. Ama olmuyor: siyaset, nasıl bir ülke; nasıl bir çevre; nasıl bir yaşam hayal edildiğinin ortaya konulması ve özlenen dünyaya ulaşabilmek için örgütlenmektir.

Bu ülkede gerçek siyaset yapılmıyor. Bu yüzden bütün zenginliklerimizi elimizden alıyorlar.