Katılığa karşı esneklik! Kavram özellikle seçildi. Uyumlu, pozitif, gelişmeye açık, anlayışlı… Bu açıdan büyük bir kamuflajdır.

Kimin fikriydi bu esnek çalışma?

Meclisteki tartışmalı torba yasanın geri çekilen “esneklik” maddeleri birilerinin bir gecede aklına düştüğü için gündeme gelmedi. Mesele patronların çalışma yaşamında hiçbir kısıtlama istememeleridir. Kısıt dedikleri, işçileri koruyan kurallar. Reel sosyalizmin çözülüşünün ardından işçi sınıfına yönelik en büyük dayatmalardan biri bu oldu. Adına esneklik dediler. Hala günceldir. Çünkü kuralları değiştirmek değil kaldırmak istiyorlar.

Katılığa karşı esneklik! Kavram özellikle seçildi. Uyumlu, pozitif, gelişmeye açık, anlayışlı… Bu açıdan büyük bir kamuflajdır. Çalışma yaşamında patronları kısıtlayan her şeyi ortadan kaldırmak hedefini perdelemek içindir.

En büyük “kısıt” 8 saatlik iş günüydü. Esneklik, iş günü süresinin işin durumuna göre ayarlanması anlamına gelir. Bu durumda çalışma günü bazen 8, bazen 11 saat olur. Bazen de hiç. Ortalamasına bakıp ortalama bir ücret ödenir. “Denkleştirme” diye yasalara soktukları budur.

Fazla mesai, kurallı iş gününün üzerine yine kurallı eklenmiş çalışma saati idi. İşgünü süresinde kısıt istemeyen patron fazla çalışma süresinde neden istesin? Çok çalışılan gün az çalışılan güne sayılır. Esneklik, fazla mesai yapıp ücretini alamamaktır.

Hafta tatili, kurallı çalışmanın belki de en anlamlı kazanımlarından biriydi. Esnek çalışmada hafta 7 gün olmak zorunda değildir. Örneğin kayar vardiya, işçinin hafta tatilinin her hafta başka bir güne denk gelmesine neden olur. Esneklik, hafta tatilinin belirsizleşmesidir.

İşçi, işinin tanımlı olmasını ister. Tanımlı iş belirli iştir. Esneklik iş tanımının belirsizleşip çeşitlenmesidir. Esneklik, tek bir makinede çalışan işçiyi U şeklinde dizilmiş üç makinenin ortasına koyup nefes aldırmadan çalıştırmak, mağazadaki satış elemanına depoya gelen malları taşıtmaktır.

İşçi, işte güvence ister. Kurallı çalışma iş güvencesidir. İş güvencesi, patronun işçiyi istediği gibi işten çıkarmasını kısıtlar. Esneklik işçinin her an işten çıkarılma ihtimalidir.

Esneklik, işten çıkarma biçimlerinin çeşitlendirilmesidir. Salgın başladığında üç aylığına çıkarılan ve sonra sürekli uzatılan tek taraflı ücretsiz izin uygulaması bir işten uzaklaştırma biçimidir. İşçiyi işten uzaklaştırma biçimi olan ücretsiz izin bir esneklik formudur.

Son torba yasada gündeme gelen belirli süreli iş sözleşmesi, kısmi süreli (part-time) çalışma gibi geçici çalışma biçimlerinin de ortak özelliği, işçinin sözleşmesinin standart dışına çıkarılmasıdır. Esneklik işçinin işyerinde geçici olduğunu bilerek çalışmasıdır.

Avrupa ülkelerinde geçici çalıştırılan işçilerin toplam istihdam içindeki oranı, sermaye sınıfının iştahının ne düzeyde olduğunu çok iyi gösteriyor. İspanya’da işçilerin %27’si, Fransa’da %17’si, İtalya’da %16’sı, Hollanda’da %22’si geçici, yani belirli süreli iş sözleşmeleri ile çalışıyor. Benzer durum part-time çalışma için de söz konusudur. Kuzey, Güney ve Batı Avrupa ülkelerinde her beş işçiden biri part-time çalışmaktadır. Hollanda’da ise her iki işçiden biri böyledir.

Sermaye sınıfı esneklik kavramının yeniden güven tazelemesine ihtiyaç duyuyor. Bu nedenle artık esneklik demiyor, “güvenceli esneklik” tanımı yapıyorlar. Güvenceli esneklik, kalıcı esnekliktir. Kuralsızlığın kalıcılaştırılmasıdır.

Yeni bir kamuflajın işe yaramayacağı açık. Torba yasanın meclis maratonu bir de bu açıdan da ele alınmayı hak ediyor. Her adım bir meşruiyet arar. Torba yasanın söz konusu üç maddesinin geri çekilmesi, kıdem tazminatında olduğu gibi esneklik konusunda da sermaye cephesinin argümanlarının tükendiğini gösteriyor. Esneklik meşru değildir. Bunu sonraki mücadeleler için kazanç hanesine yazmalıyız.