İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İnternet Haber’deki programa katılarak, Hadi Özışık ve Süleyman Özışık’ın sorularını yanıtladı.
Cumhuriyet'te yer alan habere göre, 12 Nisan’da sunduğu ve 13 Nisan’da geri aldığı istifa süreci hakkında ilk defa konuşan Soylu, sürekli olarak karar vermek zorunda olduğunu, “evet” ve “hayır” dışında bir karar seçeneği bulunmadığını belirterek, “Yarın belki başka bir şey olacak. Bu sefer gitme diyenler teşekkür edecekler belki" dedi.
Soylu, darbe iddiaları konusunda da “Kim yapacak darbeyi? Türkiye’de darbe teorisi üzerinden siyaset üretmeye çalışanlar Türkiye’nin bugününden kopuklar zaten” dedi.
İzmir’de camilerin hoparlörlerinden şarkı çalınmasıyla ilgili, telsizle linke girilmesine imkan sağladığını, internet ya da GSM hattı üzerinden yayın yapılmadığını belirten Soylu, “Biz başka yöntemlerle bulmaya çalışıyoruz” dedi.
Tutuklanan CHP’li Eren Yıldırım ve CHP’li İl Başkan Yardımcısı Banu Özdemir konusunda Soylu, “Hata yapmıştır, hata yaptığını ilk önce tespit etmesi gereken kendi partisinin büyükleridir. Silah hadisesi falan yok ya. Böyle bir görüntü de yok, durumda yok da şöyle bir durum var. O esnada kaymakama yönelik bir hal söz konusu olunca, kaymakamın koruma polisi orada müdahale ediyor. Sonra o da darp ediliyor zaten” diye konuştu.
Soylu şunları söyledi:
“Ankara-İstanbul seçimi oldu bitti. Anamuhalefet partisi bunu kazanabildi. Demokrasi meselesini dünyada en iyi yönetebilen ülkelerden bir tanesiyiz biz. Bizim siyasi partimizden insanlar ayrıldılar, siyasi parti kurdular. Bir özgürlük alanı olmasa bu kurulabilir mi? Bütün özgürlük alanı var”
Yazar Sevda Noyan’ın ölüm tehdidi ve muhalif kadınlara yönelik tehditler konusunda neden yargıya götürülecek sürecin başlatılmadığı sorusuna Soylu, “Biz toplumsal bütünleşmeyi zedeleyebilecek her hali takip ederiz" diyerek, gerekli hukuki prosedürlerin yerine getirildiğini söyledi.
Marketlere yığılma görüntülerinin anımsatılması ve “Sizi istifaya ne götürdü” sorusuna Soylu, “Hükümetin üzerine ve cumhurbaşkanının üzerine böyle bir sorumluluk bırakmak istemedim” yanıtını verdi.
Kamuoyu baskısıyla mı yoksa Erdogan’ın “geri dön” sözleriyle mi istifadan vazgeçtiğinin sorulması üzerine ise şöyle konuştu:
“Şunu ifade edeyim. Biz aldığımız her kararda risk üzerine karar alıyoruz. Binlerce operasyon yaptık biz. Bu operasyonlarda üç-beş sivil hayatını kaybetse ne yapacağız? Bizim bakanlığımız, kılıç üzerinde yürünen yerdir. Bizim meselemiz karar almaktır, bedeli ödenmesi gerekiyorsa ödemektir. Ama bizim meselemiz, 'havet'li bir yer değildir. Hem hayır hem evet diyemezsin. Karar almak zorundasın.”
Soylu ayrıca “Bu işi yapmak da var, karnım da var, sırtım da var. Yarın belkii başka bir şey olacak. Bu sefer gitme diyenler teşekkür edecekler belki. Tamam sağ olasınız allah razı olsun diyecekler belki. Bizim işimiz böyle bir iş, riskli bir iştir. Ben bunu kabul etmiş birisiyim, ne kadar yaparsam. Bir ay yaparım, 5 ay yaparım, 10 ay yaparım, onu bilmem. Ama buradaki meseleyi böyle görmek lazım” dedi.
