DSÖ: Pandeminin kadınlar üzerindeki yükü belirgin şekilde daha fazla

Dünya Sağlık Örgütü’nün açıklamasında pandemi sırasında oluşan psikolojik stresin ve mali sorunların kadınları daha çok etkilediğine dikkat çekildi.

Haber Merkezi

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Bölgesel Direktörü Dr Hans Kluge, bir çevrimiçi basın brifingi düzenledi. Kluge sadece Avrupa içerisinde geçtiğimiz hafta vakaların yüzde 9 artarak 1 milyonu aştığına dikkat çekerek bunun 6 haftalık yeni vaka sayısındaki azalmanın sonu olduğunu belirtti.

DSÖ’nün bölgesel direktörü hastanelerde ve sağlık alanında pandeminin bir yıldır devam etmesine karşın hâlâ yetersizlikler görülmeye devam ettiğini belirterek “Temellere geri dönmeliyiz” ifadelerini kullandı.

Pandemi karşısında daha etkin adımlar

Yeni virüs varyantlarıyla birlikte yayılma hızının da arttığına dikkat çeken Kluge, şu adımların atılmasının bölgesel çapta zorunlu olduğunu belirtti:

  1. Hastalığın ciddiyetini veya yayılmasını arttırma tehdidi oluşturan varyantlar için artan ihtiyat
  2. Vakaların test edilmesi ve yalıtılması, temaslı kişilerin takip edilmesi, karantinaya alınması ve bakımı
  3. Diğer hastalıkların önlenmesi ve kontrolüne daha güçlü odaklanma
  4. Topluluklarla yeniden etkileşim kurmak ve salgın yorgunluğa karşı koymak için daha fazla çaba
  5. Ülkeler içinde ve ülkeler arasında, toplulukların tutarlı, kademeli, zamanında ve kanıta dayalı olarak yeniden açılması
  6. Hızlandırılmış bir aşı uygulaması.

Aşılamada ne kadar ilerleme kaydedildi?

İngiltere’de ortaya çıkan virüs varyantının Avrupa’daki 53 ülkeden 43’ünde, Güney Afrika’da çıkan varyantınsa 26 ülkede, Japon ve Brezilya varyantlarınınsa 15 ülkede görüldüğünü hatırlatan DSÖ Bölgesel Direktörü, Avrupa Bölgesinde toplam 45 ülkede aşılamaya başlandığını, 40 ülkede nüfusun yüzde 1,9'unun ve 20 ülkede sağlık çalışanlarının yüzde 24,5'inin aşılanmasının tamamlandığını belirtti.

Pandemide cinsiyet eşitsizliği

Uluslararası Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla, pandeminin kadınları nasıl etkilediğine değinen Kluge, “Salgın ortaya çıktığında, bu bölgedeki tek bir ülke bile cinsiyet eşitliğini sağlamamıştı. Covid-19 o zamandan beri şiddetlendi ve yapısal cinsiyet eşitsizliklerinin altında yatan nedenlere ışık tuttu” dedi.

Doğrulanmış Covid-19 vakalarının genç kadınlarda en yaygın olmasının rastlantı olmadığını söyleyen Kluge, “Sıklıkla bahsettiğimiz o ön saf sağlık emekçilerinin yüzü, çoğunlukla bir kadının yüzüdür. Dünyadaki her 10 sağlık ve sağlık tesisi çalışanının 7'sinden fazlası kadındır. Bu bölgede hemşirelerin yüzde 84'ü ve hekimlerin yüzde 53'ü kadındır.” dedi.

Beş hafta önce, Covid-19’a yakalanmış olan 1,3 milyon sağlık çalışanının yüzde 68'inin kadın olduğuna dikkat çeken DSÖ yöneticisi, “Cephemizi korumak için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız. Sağlık ve sosyal işgücünün aşılanmasını sağlamak her hükümetin bir yükümlülüğü ve temelidir.” dedi.

Kadın - erkek ücret eşitliği için çağrı

Covid-19'un kadınlar üzerindeki ciddi sosyoekonomik etkisini azaltmak için, ekonomik katılımlarının artması ve ücret açığını ele alınmasının gerekliliğine işaret eden WHO Bölgesel Direktörü, “Bunu, adil ücret ve çalışma koşulları ile sağlık ve sosyal bakım işlerine yatırımla yapmalıyız” dedi.

Pandemi öncesinde de kadınların erkeklere göre 3 kat daha fazla ücretsiz bakım ve ev işi yapmakta olduğunu söyleyen DSÖ yöneticisi, “Pandemi önlemleri bu dengesizliği daha da kötüleştirdi, bu noktada okul kapanışları önemli” dedi.

Çalışma hayatının eve kapanmasının yükü kadınların sırtına bindi

Kadınların genellikle evde eğitimden erkeklerden daha sorumluluk aldığına ve çocuk bakımı konusunda da öncelikle kadınların görev aldığına değinen Kluge, bu durumun kadınların ücretli iş yapma yeteneklerini kısıtlamakta olduğunu belirtti. Kluge “Ev işlerinin büyük bir kısmından ve çocuklara ve yaşlılara bakmaktan orantısız bir şekilde sorumlu olanlar hala kadınlardır” dedi.

Sağlık işgücünde de kadınların daha düşük statülü işlerde ve daha kötü maaş koşullarında kümelendiğine değinen Kluge, “Sağlık sektöründeki cinsiyete dayalı ücret farkı yüzde 25 ile diğer sektörlere göre daha yüksektir ve bu kabul edilemez” ifadelerini kullandı.

Kadınların Covid-19'un önlenmesi ve kontrolüne ilişkin ulusal, bölgesel ve yerel karar alma süreçlerinde giderek artan bir rol almasının sağlanması gerektiğini belirten Kluge kadınların sağlık iş gücünün yüzde 70'ini oluşturduğu, ancak üst düzey rollerin yalnızca yüzde 25'ine sahip olduğunu söyledi.

Kadınların, pandemiyle müdahaleye ilişkin ulusal veya küresel karar alma süreçlerinde büyük ölçüde bulunmadığını söyleyen DSÖ Bölgesel Direktörü, “Liderlikteki bu boşluklar klişeler, ayrımcılık ve güç dengesizliklerinden kaynaklanıyor. Bazı kadınlar ırk veya sosyoekonomik sınıf temelinde daha da dezavantajlıdır.” dedi.

Kadına yönelik şiddet eve kapanınca arttı

Ev içi şiddet gündemine de değinen Kluge “Aile içi şiddet riski altındaki kadınlar için gelişmiş sosyal desteğe, önlemeye, erken teşhis ve tedaviye ihtiyacımız var.” dedi. Kluge, “Ayrıca virüsün ruh sağlığı üzerindeki etkisini ele almalı ve sağlık çalışanlarının tükenmişliğini önlemeliyiz. Bölge genelinde, kadına yönelik şiddet haberleri çarpıcı bir artış gösterdi. Sayısız kadın, istismarcılarıyla birlikte evde ‘kilitlenmek’ zorunda kalıyor.” diye ekledi.

Şiddet riski artarken, kadın sığınaklarının dolu veya başka bir amaca uygun hale getirilmiş veya kapatılmış olduğunu belirten Kluge, kadınlar için ilk müdahale ekiplerinin sıkıştığını söyledi.

Kadınların ayrıca Covid-19 ile ilişkili olarak erkeklerden daha fazla psikolojik sıkıntı yaşadıklarını söyleyen Kluge, Avusturyalı bir yardım hattından alınan 2020 verilerini örnek göstererek, “Arayanların yüzde 68'inin kadın olduğunu ve kadınların tüm akıl sağlığı parametrelerinde erkeklerden daha kötü sonuçlar verdiğini gösteriyor” dedi.

“Bir sağlık uzmanıysanız, travma, strese bağlı bozukluklar ve depresyona yakalanma riskiniz daha yüksektir” diyen DSÖ Bölgesel Direktörü, “Araştırmalar, sağlık iş gücünün yüzde 20-70'inin ruh sağlığı sorunları ile mücadele ettiğini gösteriyor. En büyük endişeler, virüse ve bilinmeyene bulaşma korkusudur.” diye ekledi.

Kluge psikolojik destek hizmetlerinin mali kaynakları ve operasyonel kapasitesinin, pandemi dolayısıyla kapatmalar sırasında da çalışmaya devam etmesi gerektiğini söyledi.