Çalışmak zorunda kaldığı için öldürüldü: Vali, polis, yandaş basın, hepsi oradaydı...

Adana’da 19 yaşında bir genç, Türkiye’de birçok sığınmacı işçi gibi kaçak olarak çalışmak zorunda kaldığı için polis silahından çıkan bir kurşunla katledildi. Zaten açlık sınırının altında çalışırken, bir de 3 bin lira ceza ödemek istemediği için… Oysa mahalledeki tabloyu tüm yetkililer gibi o gün görev yapan polisler de, görev emri veren valilik de pekala biliyordu.

Ali Ufuk Arikan

Yıllardır patronların ucuz iş gücü olarak iştahını kabartıyorlar, Türkiye’de açlık sınırının da altında olan asgari ücretten bile düşük bir ücretle çalıştırılıyorlar, üstelik sigortasız ve güvencesiz olarak uzun saatler boyunca büyük bir sömürüye maruz kalıyorlar...

Türkiye’de sayıları giderek artan, Suriye’ye yönelik emperyalist saldırının ardından kaçmak zorunda kalıp Türkiye’ye gelen Suriyeli sığınmacı işçilerden söz ediyoruz.

O sığınmacılardan biri olan, salgın günlerinde kaçak olarak çalıştırılan işçilerden biriydi Ali. Polisin uygulama noktasından ceza yememek için uzaklaşırken, kalbinden vuruldu.

Oysa o kontrol noktasını kurduran yetkililer de, tetiği çeken polisler de mahalledeki gerçek tabloyu biliyordu. Suriyeli sığınmacılar kaçak olarak çalıştırılıyor, bu salgın günlerinde de devam ediyordu. Hepsi evine ekmek götürmek zorunda kalan emekçilerdi ve üstelik onları kaçak olarak çalıştıran patronların canı tek bir kez bile sıkılmamış, hiçbir kontrole konu olmamışlardı.

O gün de kontrol edilen patronlar değil işçiler oldu ve bir işçi vurularak katledildi.

‘Ayağından vurduk' yalanı

Adana’nın Seyhan ilçesine bağlı Sucuzade Mahallesi’nde polisin uygulama yaptığı sokakta, iddiaya göre dur ihtarına uymadığı gerekçesiyle vuruldu Ali El Hemdan.

AKP medyası anında devreye girdi ve “Uygulama noktasından kaçmaya çalışan Suriye uyruklu kişi ayağından vuruldu” denildi.

Ayağından vuruldu denilen Ali, ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede kurtarılamadı ve yaşamını yitirdi.

Olayın ardından çıkan görüntüler Ali’nin göğsünden vurulduğunu, basına servis edildiği gibi ayağından vurulmadığını gözler önüne serdi.

Valilik Ali’yi hedef aldı

19 yaşında genç bir işçi, polisin silahından çıkan kurşunla hayatını kaybederken, Valilik konuya ilişkin “Uygulama Noktasında Dur İhtarına Uymayarak Kaçan Suriye Uyruklu A.H. isimli Şahıs İle İlgili Basın Açıklaması” başlıklı bir duyuru yayımladı.

Söz konusu açıklamada, “27.04.2020 günü saat 12.00 sıralarında Seyhan ilçesi Sucuzade Mahallesi’nde Seyhan İlçe Emniyet Müdürlüğümüze bağlı ekiplerimizin uygulama yaptığı esnada, uygulama noktasında dur ikazına uymayarak kaçan Suriye uyruklu A. H. isimli şahıs, uyarı ateşi açılması esnasında  kazaen  yaralanmıştır. Yaralı olarak hastaneye sevk edilen A. H yapılan müdahalelere rağmen hayatını kaybetmiştir. İlgili polis memuru, açığa alınmış olup adli ve idari tahkikat devam etmektedir” denildi.

Aynı açıklamada 19 yaşındaki genç işçi “Suriyeli şahıs” olarak tanımlanıyor, “kaçtığı” öne sürülüyor” ve “kazaen” vurulduğu iddia ediliyor. Ali’yi kalbinden vuran polisin ise “açığa alındığı, tahkikatın” sürdüğü açıklamanın sonuna sıkıştırılıyor.

Eminağaoğlu: Delillerin karartılmaması için tutuklama

Konuya ilişkin soL’a değerelendirmelerde bulunan YARSAV kurucu başkanı da olan Ömer Faruk Eminağaoğlu, valiliğin süreci yönlendiren açıklamalarına işaret ederek, bundan uzak durulması gerektiğini vurguladı.

Savcılığın etkin bir soruşturma yürütmesi gerektiğine işaret eden Eminağaoğlu, daha önce benzer olaylarda yaratılan cezasızlık veya sembolik cezaları hatırlatarak benzer bir süreç işletilmemesi gerektiğini söyledi.

Açığa almanın kamuoyunu tatmin unsuru olarak kullanılmaması gerektiğini de belirten, bunun zaten yapılması gereken bir uygulama olduğunu söyleyen Eminağaoğlu, “Bu noktadan sonra kanıtların karartılmamasını sağlamak için etkin önlemler alınmalı. Savcılığın bu noktada tutuklama gibi etkin bir önlem alması gerekecektir. Bu etkin önlemlerin alınmaması delillerin de karartılmasına yol açabilir” dedi.

İşte olayın yaşandığı mahallenin gerçekleri…

Ancak Valilik açıklamasında ciddi bir tuhaflık var… Söz konusu mahalle Adana’da yaşayan Arap yurttaşların ve son yıllarda da yoğunlukla Suriye’den gelen sığınmacıların yerleştirildiği yoksul bir mahalle.

Mahallede yaşayan Suriyeli sığınmacıların kaçak olarak yoğunlukla konfeksiyonlarda ve oto tamir dükkanlarında çalıştığı da yine tüm bölge halkı tarafından biliniyor.

Ve bu kaçak işçi çalıştırmaya yetkililer tarafından açıkça yıllardır göz yumuluyor. Bu çalışmalar salgın günlerinde de devam ederken, binlerce Suriyeli sığınmacı salgın günlerinde de sağlıksız koşullarda ekmek parası için çalışmak zorunda kalıyor.

Mahallede sigortayla çalıştırılan Suriyeli sığınmacı bulmak imkansız, asgari ücretin bile oldukça altında, genellikle 1200 lira maaş veriliyor Suriyeli işçilere.

Mahalleyi yakından bilen Adanalı yurttaşlar, tüm bunlar bilinirken ve Ali gibi yüzlerce Suriyeli genç işçinin de kaçak olarak çalıştırılmasına göz yumulurken, “kontrol noktasından kaçtı” denilerek bir işçinin vurulmasının açıklanabilecek tarafı olmadığı belirtiliyor.

'Ne sorunumuz var, niye silah doğrultuyorsun?'

Ali'nin vurulduğu mahallede yaşayan bir Suriyeli sığınmacı, soL'a yaptığı açıklamada, "Ne sorunumuz var? Niye silah doğrultuyorsun? Bugün ben sana misafir geldim, yarın belki senin oğlun benim yanıma misafir gelir, Allah göstermesin ama niye böyle yapıyorsunuz? Böyle iyi mi oldu?" diye sordu.

'İnsanların akşam evde yiyecek yemeği yok'

Mahalledeki Suriyelilerin durumunu da anlatan sığınmacı işçi, "Suriyeliler ucuza çalıştırılıyor. Ben bir yıldır çalışamıyorum. Elektrik, su faturasını ödeyemiyorum, kesinti yaptılar. Suriyelilerde aç yatanlar var. Burada polis sürekli bize ceza yazıyor, biz misafiriz. İnsanların akşam evde yiyecek yemeği yok. Kimse sormuyor, bir ekmeğiniz var mı? Çalışıyorsun patron maaşını vermiyor. Bir de ucuza çalıştırıyorlar" ifadesini kullandı.

Mahalle 'linç' haberine konu olmuştu, o günden bu yana polisler var

Aynı mahallede geçtiğimiz aylarda bir cinsel istismar haberiyle gündeme gelmişti. Mahallede bir çocuğa Suriyeliler tarafından istismarda bulunulduğu iddia edilmiş, Suriyelilere ait işyerlerine ve Suriyeli sığınmacılara saldırılmıştı. Ancak olayın ardından gerçeğin farklı olduğu, istismarda bulunanın bir Türk olduğu ortaya çıkmıştı.

O olayın ardından mahallede uzun süredir kontrol noktası bulunduğu ve polislerin uzun süredir mahallede görev yaptığı öğrenildi.