Bu kaçıncı ölümümüz? Devlet arkasına saklanarak kurşun sıkmak...

Suriyeli sığınmacı işçi Ali Hemdan’ın polis kurşunuyla öldürülmesi sonrası akıllara son yıllarda yaşanan benzer polis cinayetleri ve yaşanan hukuksuzluklar geliyor. Önce Dilek Doğan, sonra da Kemal Kurkut'un katili olan polisler görüntülerle açıkça tespit edilmesine rağmen tek bir gün cezaevine girmediler.

Haber Merkezi

Ali Hemdan’ı kalbinden vurarak öldüren polis basında ve valilik açıklamalarında “kazara” denilerek şimdiden aklanmaya çalışılırken, atılan bu adımlar geçtiğimiz yıllarda yaşanan benzer polis cinayetlerini akıllara getirdi.

Dilek Doğan’ın katili bir gün bile tutuklu kalmadı!

İstanbul Küçükarmutlu’daki evinde 18 Ekim 2015 günü polis kurşunuyla katledilen 25 yaşındaki Dilek Doğan’ın ölümü sonrasında önce “terörist” haberleri yaptılar, sonra da “polisin silahını almaya çalıştı” diye bir Emniyet açıklaması yaptılar.

Sonra görüntüler ortaya çıktı ve evlerine dalan polisleri “galoş giyin” diye uyaran Dilek’in nasıl katledildiği görüldü.

Ancak her şey açık olmasına, görüntülerle sabit olmasına rağmen polis Yüksel Moğultay’a kasten değil “Bilinçli taksirle öldürmekten” önce 7 yıl 6 ay cezası verildi, sonra bu ceza da “iyi hal”den düşürülerek 6 yıla çevrildi. Moğultay, tek bir gün bile hapis yatmadı.

Kemal Kurkut: Adalet yine gelmedi…

Diyarbakır'da 2017 Newroz’una katılırken polislerin açtığı ateş sonucu yaşamını yitiren üniversite öğrencisi Kemal Kurkut’un davası da üzeri örtülen bir diğer polis cinayeti oldu.

Kurkut’u öldürdüğü görüntülerle sabit olan polis, yıllarca mahkemelerce ve ilgili kurumların hazırladığı raporlarla korundu. Olayın üzerinden 3 yıl geçerken, cinayeti işleyen polis elini kolunu sallayarak gezmeye devam ediyor.

Görüntüler açık olmasına ve Kurkut’un açıkça hedef alınarak vurulmasına rağmen hazırlanan raporlarda “merminin sektiği” iddiası dile getirildi.

Davaya ilişkin konuşan anne Secan Kukut, üç yıllık adalet arayışlarına ilişkin şunları söyleyecekti: Kemal şimdiye kadar okulunu okuyup, şimdi meslek sahibi olmuştu. Hayalleri vardı, hepsi yarım kaldı. Oğlumu boş yere vurdular. O suçsuz günahsızdı. Suçu olsaydı hapse atsalardı ama onlar öldürmeyi seçtiler. Hiç bir şey Kemal'i geri getirmez ama katilin ceza almaması bizi çok üzüyor.