Buldan: Kürt sorununu çözmezseniz Kürt sorunu sizi çözer

Meclis'te bütçe görüşmeleri kapsamında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Buldan AKP'ye 'Kürt sorununu çözmezseniz, Kürt sorunu sizi çözer, çözüyor da' diye seslendi.

Haber Merkezi

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, TBMM'de 2021 bütçe görüşmeleri üzerine yaptığı konuşmada AKP'ye "Kürt sorununu çözmezseniz, Kürt sorunu sizi çözer, çözüyor da" diye seslendi. Buldan “İmralı’nın kapılarını diyalog ve müzakereye açmazsanız Moskova’nın, Washington’un, Avrupa’nın, uluslararası güçlerin kapısında beklemeye, Katar sermayesine muhtaç kalmaya devam edersiniz” diye konuştu.

Buldan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

"- AKP’nin iktidar çıkarlarını koruyan bir bütçedir. Bu nedenle diyoruz ki; Saray iktidarı sebeptir, yaşanan tüm bu ekonomik, siyasal krizler ise bir sonuçtur. Bugün yaşamakta olduğumuz durum; tam da tekçi sistemin çoklu krizidir.

-  Ülkeyi öyle bir hale getirdiniz ki, geçmişte devlet içerisinde gizli olarak örgütlenen Susurluk benzeri hukuk dışı yapılar, iktidarınızda artık kendini gizleme gereği bile duymamaktadır. Bu yapılar, sizden aldığı cesaretle neredeyse siyasete müdahale edecek güce kavuştular.

- 'Roboski Ankara’nın karanlık dehlizlerinde kaybolmayacak’ demiştiniz. Bu sözünüz 9 yıldır havada duruyor. Görüyoruz ki; şimdi bu karanlık dehlizlerle ittifak halindesiniz.

- Türkiye’nin üçüncü büyük partisi olan HDP’yi, yine HDK’yi, DTK’yi, demokratik kurumları ve sivilleri her gün hedef alan, işkence yapan, gladyo gibi insan öldürmeyi metot haline getirenler şunu iyi bilsinler: Sırtınızı yasladığınız bu iktidar gidecektir. Üstelik sizi de yüz üstü bırakacaktır. O zaman, adaletten kaçamayacaksınız ve yaptıklarınızın hesabını teker teker vereceksiniz.

- AKP iktidarı, başkanlıkla her sorunu çözeceğiz dedi. Çözümü bir yana bırakalım kendileri en büyük sorun haline geldi. Kriz yok dediniz. En kötüsünü geride bıraktık dediniz. Türkiye şaha kalkıyor dediniz. Ama sonuç ortada; büyük kriz ve çöküş. Yönetemiyorsunuz, götüremiyorsunuz.

- Gidip çetelere yatırım yaptınız. Sonuç; Şam'da şah yapmaya gittiniz. Ama Kobani'de halk size mat dedi. IŞİD vezirleriniz işe yaramadı. Suriye satrancını kaybettiniz. 

'AB kriterlerinin yerine Saray kriterlerini koydunuz'

- Bu iktidar, her sıkıştığında üç yola başvurur. Sahte reform, doğalgaz müjdesi ve AB üyeliği. AB yeniden aklınıza geldi. Geleceğimizi orada görüyoruz demeye başladınız. Şimdi buradan soruyoruz: AB kriterlerini yerine getirmek için bugüne değin ne yaptınız? Örneğin Brüksel’de seçilmişlerin yerine kayyım atanıyor mu? İsviçre’de muhalif siyasetçiler tutuklanıyor mu? Danimarka’da insanlar helikopterden atılıyor mu? İtalya’da sınırda insanlar savaş uçaklarıyla vuruluyor mu? Strazburg’ta yargı siyasilerin talimatıyla mı karar veriyor? Bunların hepsi sizde var. AB kriterlerinin yerine Saray kriterlerini koydunuz.

- 18 yıllık iktidar karneniz; açtığınız değil, sattığınız fabrikalarla doludur. İnsanların yoksullaşmasının, işsizlikle, açlıkla boğuşmasının nedeni sizin bu politikalarınızdır. Bugün milyonlarca insanı açlık sınırının altındaki bir asgari ücrete, yüz binlerce KHK’liyi açlığa mahkûm ettiniz.

- Pandemi felaketinde bile halkı kendi kaderiyle baş başa bıraktınız. Bütün dünyada yönetimler, kendi halkına mali yardım yaptı, destek verdi. Siz ise yardım yapacağınıza, halka İBAN verip para topladınız.

'Kürt sorunu sizi çözüyor'

- Bugün gerek Ortadoğu, gerekse Türkiye ölçeğinde ulus devlet siyasetindeki en önemli kırılma noktası Kürt sorunudur. Cumhurbaşkanı bir kez daha ‘Kürt sorunu yoktur. Biz çözdük’ diyerek inkâr siyasetinin diline sarıldı. Gören gözler, duyan kulaklar için bir kez daha söylemek isteriz ki; Kürt sorunu vardır, tarihsel bir sorundur.

- Kürt halkı, iktidar eliyle büyütülen Kürt düşmanlığı nedeniyle bugün Türkiye’de kendisini güvende hissetmemekte ve birlikte yaşam iradesinde her gün kırılma yaşamaktadır. Devlet aklının bu gerçeği görmesi gerekir. Kürt sorunu sadece Kürtlerin ve HDP’nin bir sorunu da değildir. Başta devlet olmak üzere tüm siyasi partilerin, parlamentonun, yurttaşların, sivil toplumun ortak sorunudur.

- 2013-2015 yılları arasında yürütülen diyalog ve görüşme süreci, yeni bir demokratik paradigmanın oluşabilmesi adına tarihi önemdeydi. Ancak AKP, başkanlık hevesleri uğruna bu süreci heba etti. Milyonların barış talebi yerine tek adamın başkanlığını tercih etti.

- Tarihi deneyimler de göstermektedir ki Kürt sorununu çözmezseniz, Kürt sorunu sizi çözer ve çözüyor da. Burada özellikle devlet aklına seslenmek istiyorum: Tecrit hukuksuzluğundan, karanlığından bir an önce vazgeçin. Bugün tecritin son bulması için cezaevlerinde binlerce tutuklu yeniden açlık grevine başladı. Bu hukuksuzluk son bulsun artık.

'İmralı'nın kapılarını diyaloğa açmazsanız Katar sermayesine muhtaç kalırsınız'

- İmralı’nın kapılarını diyalog ve müzakereye açmazsanız Moskova’nın, Washington’un, Avrupa’nın, uluslararası güçlerin kapısında beklemeye, Katar sermayesine muhtaç kalmaya devam edersiniz. Uluslararası alanda sizin üzerinizdeki tecrit de devam eder. 

- Kürt sorunu önce iktidarınızı çözecek ve iktidar değişimini yaratacaktır. Ardından çözümün yolu açılacaktır. Toplumsal ittifakla, demokrasi ittifakıyla, sivil toplum ittifakıyla Kürt sorunu ve demokrasi sorunları birlikte, eş zamanlı çözülecektir.

- Bütçelerin toplumsal cinsiyet eşitliğini gözetmemesi eşitsizliği daha da derinleştirmektedir. Bu bütçe de ekonomik kriz ve pandemi sürecinde kadınların durumunu gözeten ve iyileştirmeye çalışan değil, aksine kadınlar için daha fazla emek sömürüsü, daha fazla yoksulluk ve yoksunluk öngörmektedir.

- Yurttaşlarımız, bu iktidarın yarattığı ağır maliyeti ödemek, acı reçeteye katlanmak zorunda değildir. Hesabı ödemesi gereken halklar değil, bu iktidardır. Bu çöküşten çıkış yolu vardır. O da radikal demokratik değişimdir. 

Erken seçim çağrısı

- 100. yılında halk egemenliğinin temsili edildiği yer olan parlamenter sistemin iradesi ve denetim yetkileri büyük oranda bu iktidar eliyle ortadan kaldırılmıştır. Bir sonraki hedeflerinin; 2023’te, yüzüncü yılında Cumhuriyet’in tasfiye sürecini tamamlamak olduğu ortadadır.

- Erken seçim çağrımızı yineliyoruz.

- Demokrasi için siyaset yürütenlerin de sokaktaki bir yurttaş kadar cesur, kararlı ve net olması, özellikle dış politikada iktidarın ömrüne katkı sunabilecek yaklaşımlardan uzak durması büyük önem taşımaktadır.”