Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan ve Odatv Haber Müdürü Barış Terkoğlu'nun duruşması 24 Haziran'da görülecek. Duruşma öncesi Barışların avukatı ve Barış Terkoğlu'nun eşiyle hem son durumlarını hem de davayı konuştuk.
'Uzun süre sonra 17 Haziran'da görebileceğim'
Özge Terkoğlu soL'a konuştu:
Covid-19 salgını başladığından bu yana görüşemiyoruz. Tutuklandığından bu yana bir kez gördüm. İlk haftasında görüşebildik. Ondan beri göremedik. Bu Çarşamba günü ayın 17’sinde kapalı görüş olacak. Koronadan sonra kapalı görüş başladı diye söyleniyor ancak o şöyle uygulanıyor: Ayda bir kez, bir kişi şeklinde. 1 Haziran’da bu uygulamaya geçildi. Bize 17 Haziran’a gün verdiler ve yalnızca ben gideceğim. Onun dışında Barış iyi. Morali ve sağlığı iyi. Konuşabiliyorum, sadece Pazartesi'leri. Onunla konuştuğum kadarıyla, anlattığı haliyle morali de yüksek.
Bu duruşmada artık hepsinin tutuksuz yargılanmasını istiyoruz. Şu aşamada yargılanma devam edecek öyle gözüküyor. Tutuksuz yargılanmaları gerekiyor hepsinin. Bunu bekliyoruz.
Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan'ın Avukatı Hüseyin Ersöz'e duruşma öncesinde davanın son durumunu sorduk:
'Gazeteciliğin ne anlama geldiğini anlatan bir savunma olacak'
Barışlar 24 Haziran’da görülecek duruşmaya dair savunmalarını hazırlıyorlar. Bu savunmanın ötesinde basın özgürlüğünün, gazeteciliğin ne anlama geldiğine dair ders niteliğinde bir konuşma olacak.
Barışlar şu anda tutuklu bulunmalarının hiçbir hukuki gerekçelerinin olmadığının farkındalar. Yine de ifade hürriyeti ve basın özgürlüğünün Türkiye'de gelmiş olduğu duruma ilişkin savunma hazırlıyorlar.
Müesser Yıldız'ın Ankara’da yürütülen bir soruşturmada gözaltına alınması, temel itibariyle gazeteciliğin yargılandığını, bağımsız ve tarafsız habercilik yapan Odatv ve gazeteciliğin baskılandığını bize gösterdi. 24 Haziran'daki duruşma esas itibariyle tarafsız ve bağımsız gazeteciliğin Türkiye'de sürdürülebilirliğinin bir göstergesi olacak bizler için. Tarafsız gazetecilerin durdukları nokta ve Barışlara vermiş oldukları desteğin yanında halkın da desteği Barışların moralini yüksek tutuyor.
2011'deki kumpas yargılamadan kaynaklı bu tür siyasi yargılama süreçlerinin ne anlama geldiğini ne şekilde sonuçlanacağını bilen gazeteciler bu yönüyle bu bilinçle hareket ediyorlar. Özellikle gazetecilere yöneltilen soruşturmalar siyasi.
Yargılama sırasında Barışların özgürlüğüne kavuşması beklentisi içindeyiz fakat bu yaptığım değerlendirme hukuki değerlendirmeden ibaret. Gazetecilerin bu soruşturma kapsamında hiçbir şekilde tutuklanmamaları gerekiyordu. Buradaki yargılanmanın sadece gazetecilik olduğunu söyledik, bir kez daha ifade edeceğiz. Umuyorum hukuğun üstünlüğü egemen olur.