15 Temmuz'un üzerinden dört yıl geçti: 15-16 Temmuz'da neler yaşanmıştı?

15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden tam 4 yıl geçti. Ülkeyi yıllarca Cemaat koalisyonuyla yöneten AKP, 15 Temmuz'da ortaya çıkan tablonun baş sorumlusu olmasına karşın o günden bu yana hayali bir 'siyasi ayak' tartışmasını, sadece yeri geldiğinde gündeme getirmekle yetindi. AKP aradan geçen 4 yılda attığı adımlarla 15 Temmuz'ı manivela olarak kullanmayı da sürdürdü.

Haber Merkezi

Tarihe "enişten öğrenilen darbe girişimi" olarak geçen 15 Temmuz, ülkeyi yıllarca Cemaat ile kurduğu koalisyonla yöneten, yargıyı ve emniyeti tamamen Cemaat'e teslim eden, orduda Cemaat'in ağırlık kazanmasına izin veren AKP'nin eserlerinden biriydi.

15 Temmuz'un tozu dumanı arasında hızla yeni adımlar atan AKP, o tarihten bu yana darbe girişiminin ardından ortaya çıkan tabloyu da fırsata çevirerek kendini güçlendirmeye yönelik yeni adımlar attı.

Bu adımların ne kadar başarılı olacağını tarih gösterecekken, yaşanan darbe girişimi aradan geçen 4 yılın ardından hala birçok soru işareti barındırıyor.

İşte tüm soru işareti ve gelişmeleriyle 15 Temmuz darbe girişimi sırasında yaşananlar...

Genelkurmay, tanklar ve köprü

"Tam emin olmamakla birlikte muhtemelen saat 21:00 e doğru arkam kapıya dönük bir şekilde yuvarlak toplantı masasında çalışırken kapı çaldı, ben gir dedim ve hatta kimsin bu saatte gibi bir şey de söyledim. Baktığımda Karargahta görevli Proje Yönetim Daire Başkanı Tümgeneral Mehmet Dişli ‘nin geldiğini gördüm."

Saat 21.00'de Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın odasına girilmesiyle fiili olarak başlayan darbe girişimi, saat 22.00 sularında Boğaziçi Köprüsü, Beylerbeyi Sarayı önlerine çıkan tanklar, Ankara'da alçak uçuş yapmaya başlayan savaş uçaklarıyla birlikte resmen ilan edilmiş olacaktı.

Ancak o saatlerde henüz "tatbikat", "büyük terör saldırısı ihbarı var" şeklinde gündeme gelen ilk haberler "darbe" şüphesinin yanına ekleniyor, "darbe mi acaba" soruları net bir yanıt bulamıyordu. Herkes ne olduğunu anlamaya çalışırken resmi ilan köprüde bir asker tarafından yapılacak, Türkiye "TSK yönetime el koydu" haberini ilk kez bir askerin köprüde bir vatandaşa yaptığı açıklamadan öğrenecekti.

Saat 21.00-22.00

Saat 22.00'yi gösterdiğinde köprüye ilk askeri birlikler çıkmaya başladı. Zırhlı araçlar İstanbul'da Boğaziçi ve FSM'yi kapattığı dakikalarda Genelkurmay Karargahı'nda da hareketli dakikalar başlamıştı.

Genelkurmay Binası'nda darbeci askerler tarafından "derdest" edildiği belirtilen Hulusi Akar, Karargah binasında bir helikoptere bindirilerek girişimin merkezi olan Akıncı Üssü'ne götürüldü. Hulusi Akar Akıncı'ya götürülürken, zırhlı birlikler İstanbul ve Ankara'da Emniyet Müdürlükleri, TRT binası, devlet kurumları, valilikler ve kent merkezleri gibi kritik noktalara doğru yola çıkmıştı.

Saat 22.00'yi gösterdiğinde köprüye ilk askeri birlikler çıkmaya başladı.

Saat 23.00

Saatler 23.00'ü gösterdiğinde bir darbe girişiminin başladığı "resmen" duyuruldu. Başbakan Binali Yıldırım, televizyon kanallarına telefonla bağlanlarak "bir kalkışma söz konusu" açıklamasında bulundu. İddiaya göre köprü tutulmadan şans eseri karşıya geçen Yıldırım, Ankara'nın da kendisi açısından güvensiz olması nedeniyle tüm geceyi Kastamonu'da bir kaymakamın evinde geçirecekti.

Aynı dakikalarda asker Taksim'e çıkarken, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Valiliği ve Vatan Emniyet Müdürlüğü önünden silah sesleri gelmeye başladı. Benzer şekilde darbe girişimin simge yerlerinden birisi haline gelen Boğaziçi Köprüsü'nde de asker ve polis arasında silahlı çatışmalar başladı.

Ankara'da aynı dakikalarda Genelkurmay önünden silah sesleri yükselmeye başladı. Asker Kızılay'a çıkarken asıl büyük saldırı haberi ise başka bir noktadan geldi. Gölbaşı'nda bulunan Polis Özel Harekat Daire Başkanlığı binasında darbe girişimi sonrası müdahale için toplanan özel harekatçılar F-16'lar tarafından atılan bombayla vuruldu. 50 polisin hayatını kaybettiği saldırı sırasında özel hareket bahçesinde havalanmaya hazırlanan polis helikopteri de vuruldu.

Saatler 23.30'u gösterirken, Hulusi Akar'ın "rehin alındığı" haberi Anadolu Ajansı tarafından resmen duyuruldu.

Saat 24.00 - Moda'da düğün baskını

Darbe girişimi sırasında en kritik rolü oynayan havacılar, Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal'ın ve birçok havacı generalin bulunduğu düğünü basarak komutanların hepsini rehin aldı. Moda'daki baskın darbe girişiminin en kritik adımlarından biri olarak kayıtlara geçti.

MİT binasına ateş açıldı

Darbe girişimi tüm hızıyla sürerken İstanbul ve Ankara'nın birçok noktasından çatışma sesleri gelmeye başladı.Ankara'da alçak uçuş yapan savaş uçakları kenti esir aldığı sırada, bu kez de helikopterlerden kimi kritik noktalara ateş açılmaya başlandı. Saatler 24.00'ı gösterdiğinde MİT binası helikopterlerden açılan ateşle hedef alındı.

Yurtta Sulh Konseyi

Aynı dakikalarda darbe girişimine ilişkin ilk "resmi" açıklama geldi. "Yurtta Sulh Komitesi" adıyla TRT ekranlarından yapılan açıklamada TSK'nın ülke genelinde yönetime el koyduğu duyuruldu.

Erdoğan Facetime'da

Darbe girişimi sonrası nerede olduğuna ilişkin uzun süre bilgi alınamayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, CNN Türk ekranlarına "Facetime" üzerinden bağlanarak "silahlı kuvvetler içindeki bir azınlığın kalkışması, paralel yapının hareketi" derken, halkı sokağa çıkmaya çağırdı.

Erdoğan'ın çağrısı sonrası ağırlığını AKP'lilerin oluşturduğu insanlar askeri birliklere ve askerin ele geçirdiği yerlere yürüyüşe başladı. Bu sırada açılan ateşler ve polisle asker arasında çıkan çatışmalar sonrası ölüm haberleri de gelmeye başladı.

Saatler 01.00'e yaklaşırken darbecilerin TRT yayınını kesen Türksat'ın Gölbaşı binasına yaptığı saldırıda 2 kurum çalışanı hayatını kaybetti.

Ankara'daki tankların Kızılay'da araçları ezdiği görüntüler ortaya çıktı.

Saat: 01.00- 02.00

Erdoğan'ın Marmaris'ten Atatürk Havalimanı'na doğru yola çıktığı haberleri servis edilmeye başlandı. Haber ilk olarak 00.20'de AA tarafından duyuruldu ama teyit edilemedi.Ankara ve İstanbul'da çatışmalar Boğazçi Köprüsü, Genelkurmay, MİT, Ankara Emniyet Müdürlüğü, Vatan Emniyet Müdürlüğü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi binasında yoğunlaştı.Ankara Emniyet Müdürlüğü binası önünde yaşanan çatışmalar sürerken, Emniyet Binası bir savaş uçağı tarafından vuruldu.

Diyanet'ten camilere yapılan çağrı sonrası ülke genelinde tüm camilerden sokağa çıkın çağrısı yapıldı ve selalar okunmaya başlandı.

Saatler 02.00'ye geldiğinde Anadolu Ajansı Gölbaşı'nda F-16 bombalaması sonrası 17 polisin hayatını kaybettiğini duyurdu.

Aynı saatlerde televizyonlara bağlanan bazı komutanlar darbeye karşı olduklarına ilişkin açıklamalar yapmaya başladı. Bu askerler arasında 1. Ordu Komutanı Ümit Dündar da bulunuyordu. (Darbe girişiminin başında AKP'liler tarafından darbenin başındaki isim olarak sunulan Dündar'ın Marmaris'teki Erdoğan'ı arayak İstanbul'a çağıran ve güvenliğinizi sağlarız diyen kişi olduğu ortaya çıktı.)

TRT, darbe girişiminde bulunanlardan alındı.

Meclis binasına atış

Saatler 02.30'u gösterdiği sırada Meclis binası darbe girişiminde bulunan F-16'lar tarafından vuruldu.

İstanbul'dan ve Ankara'nın çeşitli yerlerinden çatışma sesleri gelmeye devam etti. Ankara'daki tankların Kızılay'da araçları ezdiği görüntüler ortaya çıktı.

Saat 03.00

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uçağının hala havada olduğu ve Atatürk Havalimanı'na inemediğine ilişkin haberler ortaya çıktı. Aynı dakikalarda İstanbul semalarında F-16 sesleri duyulmaya başlandı.

Asker Hürriyet ve CNN'de

Aynı dakikalarda darbeciler CNN ve Hürriyet binasına asker indirdi. Hürriyet'in ve CNN Türk'ün yayını durduruldu. Digitürk yayını ülke genelinde kesildi.

Saatler 3.20 sularında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı taşıyan uçak İstanbul Atatürk Havalimanı'na indi.

Marmaris baskını

Erdoğan'ın İstanbul'a indiği haberlerinin geldiği dakikalarda bu kez Erdoğan'ın ayrıldığı otele özel bir tim tarafından baskın yapıldığı haberi basına yansıdı. Baskın sırasında Erdoğan'ın koruma ekibinde yer alan 2 polis hayatını kaybetti. Darbe girişimi sonrası tutuklanan ve baskının başında yer alan Tuğgeneral Gökhan Sönmezateş, planladıkları saatte yola çıkmaları durumunda hedefe ulaşabileceklerini ancak görev iptal talimatı gelmesi nedeniyle zaman kaybettiklerini söyleyecekti.

SAAT 04.00 - Erdoğan havalimanında konuştu

Çatışmalar devam ederken Erdoğan saatler 4.20'yi gösterdiğinde Atatürk Havalimanı'nda bir açıklama yaptı. Erdoğan, "Atatürk Havalimanı'nı üzerinde F-16'lar uçuyor. Niye uçuyor? Biz bunları düşmana karşı ülkeyi savunsun diye aldık. Ben Marmaris'teydim. Maalesef arkamızdan bombalamışlar orayı” dedi.

Aynı dakikalarda Başbakan Binali Yıldırım, Eskişehir'deki üsse Ankara'daki uçakların vurulması ve Akıncı Üssü'nün bombalanması talimatını verdi. Askelerin önce bu emri reddettiği ancak daha sonra harekete geçtiği verilen ifadelerle ortaya çıktı.

Saat 05.00

İstanbul ve Ankara'da çatışma haberleri gelmeye devam etti. Köprüde bir TOMA tank atışıyla vuruldu. Bir diğer tank atışı ise köprünün yakınlarındaki durakta bekleyen vatandaşlara isabet etti.

Genelkurmay binası önünde tankın vatandaşların üzerine sürmesi sonrası ölümler yaşandığına ilişkin görüntüler ortaya çıktı:

Saatler ilerlerken Genelkurmay Binası'nda bulunan askerlere "teslim olun" çağrısı yapıldığı haberi geldi.

Binali Yıldırım, darbeci bir generalin öldürüldüğünü, 130 askerin gözaltına alındığını açıkladı.

Darbe girişimi sırasında öldürülen generalin Tuğgeneral Semih Terzi olduğu ortaya çıktı:

Harbiye Orduevi ve TRT Radyo binası sabah 05.45 sıralarında polisin kontrolüne geçti.

Saat 06.00

Genelkurmay Binası önü kamyonlarla kapatıldı. İçerden dışarıya, dışarıdan içeriye yönelik ateş açılmaya devam edildi.Hulusi Akar'ın yerine 1. Ordu Komutanı Ümit Dündar'ın vekaleten atandığı açıklandı.Çatışma yoğunluğu azalsa da devam etti.

Köprüdeki askerler teslim oldu

Darbe girişiminin tamamen kırıldığı görüntüler ise Boğaziçi Köprüsü'nden geldi. Köprüde bulunan askerler teslim olmaya başladı.

Teslim olan askerlere köprüde linç girişiminde bulunuldu, Hürriyet köprüde 6 askerin linç edildiği haberi geçti.

Saray yakınına bomba

Ak Saray'a bağlı komplekste bulunan Millet Camisi önünde bekleyenlerin üzerine iki bomba atıldı, 6 kişi hayatını kaybetti.

Saat 07.00...

Yurtta Sulh Komitesi 3. ve son açıklaması olarak kayıtlara geçen açıklamasını yaparak "Yurtta Sulh Harekatı kararlı şekilde devam etmektedir" dedi.

Gülen'den 'kınama'

AFP, Gülen'in darbe girişmini kınadığı şeklinde bir haber servis etti.

Akar kurtarıldı...

Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın kurtarıldığı haberleri servis edilmeye başlandı. Akar'ın darbenin önemli isimlerinden olarak gösterilen Mehmet Dişli ile birlikte helikopterden indiği görüntüler ortaya çıktı. Akar'ın kurtarıldıktan sonra Dişli'yi tutuklattığı belirtildi.

Genelkurmay Karargahı'ndaki darbeciler öğle saatlerine doğru teslim oldu.

Darbe girişiminin merkezi bombalandı

Darbe girişmin merkezi olan ve rehin alınan tüm komutanların getirildiği Akıncı Üssü, Eskişehir'den kalkan F-16'larla bombalanarak uçakların kalkışı engellendi.

Askeri birliklere polis operasyonları

16 Temmuz öğlen saatlerine doğru darbe girişiminin tam olarak başarısızlığa uğradığı netleşti. İstanbul ve Ankara'da birçok askeri birlik polis operasyonuyla basıldı. Ülke genelinde birçok kışlanının önü iş makineleriyle kapatıldı.8 darbeci asker bir helikopterler Yunanistan'a inerken, burada gözaltına alındı.

Gözaltı ve tutuklamalar

Ülke genelinde binlerce asker gözaltına alınmaya başlandı. Kışlalara birer birer operasyonlar düzenlendi. Birçok general gözaltına alındı. Darbe girişiminde bulunan generallerin gözaltı sonrası görüntüleri AA tarafından paylaşıldı. Görüntüler sonrası askerlere işkence edildiği iddialarına Adalet Bakanlığı "arbedede oldu, işkence yok" yanıtı verdi.

3 bine yakın hakim ve savcı görevden alınırken bunların önemli bir bölümü hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. Eş zamanlı olarak birçok ilden "açığa alınan polis" haberleri gelmeye başladı.

500 binden fazla kişi gözaltına alındı, 30 binden fazla kişi tutuklandı

Darbe girişimi sonrası Akın Öztürk, Mehmet Dişli, Kubilay Selçuk gibi komutanlar dışında Nazlı Ilıcak, Mümtazer Türköne, Hüseyin Avni Mutlu gibi isimler tutuklandı.

Aradan geçen yılların ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, darbe girişimi sonrası 500 binden fazla gözaltı, 30 binden fazla tutuklama yapıldığını söyledi.

Görevden almalar

Darbe girişimi sonrası kamu kurumlarında büyük bir tasfiye operasyonu başladı. Tüm kamu kurumlarına yansıyan Cemaat tasfiyesinde 70 binden fazla kamu çalışanı görevlerinden alındı. Bakanlıklar, TRT, TÜBİTAK, YÖK, üniversiteler, Diyanet, Sayıştay, RTÜK, SPK, TOKİ ve BDDK tasfiye yapılan kurumlardan sadece bazıları oldu...

Haber: Darbe girişimi sonrası yapılan tasfiyelerin listesi

İfade karmaşası: Akın Öztürk-Mehmet Dişli

Darbe girişimi sonrası en büyük tartışma başlıklarından biri ise verilen ifadeler oldu. Cemaatçi komutanların tamamına yakını Cemaat bağlantılarını reddederken, özellikle darbenin 1 numarası olduğu ileri sürülen Akın Öztürk'ün durumuna ilişkin çelişkili ifadeler ortaya çıktı.

Akın Öztürk, kendisinin darbecileri ikna etmekle görevlendirildiğine ilişkin bir savunma yaparken, benzer ifadeler Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal tarafından da kullanıldı. Buna karşın Öztürk darbenin 1 numarası olarak tutuklanarak cezaevine konuldu. Bunun dışında basına yansıyan görüntülere göre, darbe girişimi sonrası en çok işkenceye maruz kalan isimlerden biri de Akın Öztürk oldu.

Darbe girişimini kilit isimlerinden olduğu belirtilen Mehmet Dişli'nin verdiği ifade de oldukça dikkat çekici. Dişli'nin verdiği ifadeyle Hulusi Akar'ın verdiği ifade birbiriyle çelişen ifadeler içerirken, Akar en başından beri darbeci olduğunu bildiğini söylediği Dişli ile neden aynı helikoptere binerek birlikte Başbakanlık'a geldiklerini ise açıklamış değil.

İfadesi dikkat çeken bir diğer isim ise Hulusi Akar'ın yaveri Levent Türkkan oldu. Türkkan'ın basına yansıyan ifadesinde cemaat üyesi olduğunu itiraf ettiği, sınav sorularının çalındığını anlattığı, darbe girişiminde yer alan isimlere ilişkin bilgi verdiği iddia edildi. Türkkan'ın ifadesinde yer aldığı belirtilen dikkat çekici bir bölüm şöyle:

"15 Temmuz öğleden sonra Tümgeneral Mehmet Dişli'nin odasına gittim. O da cemaatçidir. Bize 'Genelkurmay Başkanı'na sen Kenan Evren olacak mısın olmayacak mısın diye soracağım' şeklinde beyanda bulundu. Dişli, Akar Paşa'nın teklifi kabul edeceğini düşünüyordu. Ancak Akar teklifi kabul etmedi. Kuvvet Komutanları da ikna edilemedi."

Enişteden öğrenilen darbe ve MİT

15 Temmuz darbe girişiminin en kritik rollerinden birini de MİT oynadı. Darbe bilgisi havacı bir binbaşı tarafından saat 15.00'da MİT'e iletiliyor. Başbakan Yıldırım, bu ihbara ilişkin daha net detaylar da veriyor: "Bana nakledilen, MİT'in naklettiği şu: Bir binbaşı bir önemli bilgi için MİT'e gelmek istiyor. Erken geliyor. Saat 15:00 civarında kabul ediliyor. Kabul edilince, 'Ben izindeydim, beni geri çağırdılar, dediler ki 7'de hazır ol, görevin helikopterle gidip MİT'i bombalamak.Hakan Fidan'ı alıp gelmek' diyor."

Bu görüşme sonrası Hakan Fidan ve Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar arasında bir görüşme yapılıyor. Yine Yıldırım'ın aktardığı bilgiye göre ikili saat 20.00'a kadar görüşüyor ve bu sırada Hulusi Akar kuvvet komutanlarını toplarayak çeşitli emirler iletiliyor. Buna karşın emirlerin bir kısmı ilgili birimlere ulaşmıyor, bir kısmı da ulaşsa da başarı sağlayamıyor. Üstelik darbe girişiminden haberdar olan TSK, şans eseri kurtulan ve polis karakoluna sığındığı belirtilen Deniz Kuvvetleri Komutanı dışında tüm kuvvet komutanlarını "rehin" veriyor.

Ya Ziya dalga mı geçiyorsun?

Bu duruma tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan ise darbe girişimini nasıl öğrendiğine ilişkin şu ifadeleri kullanıyor:

21.15 civarında tabii Ankara ve İstanbul’da askeri araç ve gereçlerin hareketlenmesine dair bir şeyler duyuyor ama ben en önemlisi 21.30 gibi eniştem beni arıyor. Diyor ki Beylerbeyi Sarayı’nın orada bir hareketlilik var, askerler geldi, araçların köprüye girişini engelliyor. Ben ilk duydum inanamadım. ‘Ya Ziya dalga mı geçiyorsun, ne alakası var’ dedim. MİT Müsteşarını aradık ulaşamadık. Genelkurmay’ı aradık, ulaşamadık.