Türkiye Komünist Partili (TKP) öğretmenler, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'u istifaya çağırdı Açıklamada, eğitim sisteminde her geçen gün derinleşen ve pandemiyle katlanan eşitsizlikler hatırlatılırken, eğitim emekçileri birlikte mücadeleye çağırıldı.
TKP’li öğretmenlerin "Tüccar Bakan dalga geçmek yerine istifa etmelidir!" başlıklı açıklaması şöyle:
"21 Eylül itibariyle, okul öncesi ve ilkokul birinci sınıflar için haftanın bir günü olmak üzere yüzyüze eğitime geçilirken, uzaktan eğitimde ise yeni dönem müfredatı işlenmeye başladı. Devlet okullarını yüz yüze eğitime hazırlamak için neredeyse hiçbir çalışma yapmayan, okulları ve öğrencileri adeta kaderine terk eden Milli Eğitim Bakanlığı, aynı sorumsuzluğu uzaktan eğitimde de gösteriyor. Bugün sabah saatlerinden itibaren EBA sistemi çöktü, milyonlarca öğrenci ve öğretmen saatlerce bilgisayar başında derse girebilmek için bekledi.
Her krizde olduğu gibi, bugün yaşanan krizde de öğretmenler, öğrencileri mağdur olmasın diye kendi çözümlerini üretmek zorunda kaldılar. Ders kaybı yaşanmaması için zoom gibi çeşitli programlar üzerinden oturum açtılar, velilere bu programları nasıl kullanacaklarını öğretmeye çalıştılar. Bir yandan ders işlemeye, diğer yandan veliler ve öğrencilerin yaşadıkları kaygılara ilişkin psikolojik destek vermeye çalıştılar. Aradan geçen yaz tatili boyunca gerekli altyapı çalışmaları yapılmadığı için yaşanan bu soruna dair konuşan bakan Ziya Selçuk ise özür dilemek yerine, milyonlarca insanla adeta dalga geçerek, ‘Bu bizim için mutlu edici bir haber, çünkü inanılmaz talep var’ dedi. Bakan geçtiğimiz günlerde de uzaktan eğitimde dünyadaki üç-beş ülkeden biri olduğumuzu iddia etmişti. Hatırlanacağı gibi EBA sistemi Fatih projesiyle birlikte başlamıştı. Eğitimde teknoloji kullanımını arttıracağı iddia edilen Fatih projesi için milyonlarca lira özel sektöre aktarılmış, gelinen noktada projeden geriye çalışmayan etkileşimli tahtalar ve bozuk tabletler kalmıştı.
Eğitim sisteminde her geçen gün derinleşen eşitsizlikler pandemiyle birlikte giderek katlanır, bilgisayar ve interneti olmayan milyonlarca öğrenci aylardır eğitim alamazken, evinde yeterli imkanları olan öğrencilerin de nitelikli uzaktan eğitim alabildiği söylenemez. Devlet okullarındaki eğitimi niteliksizleştirerek öğrencileri özel okullara mahkum etme stratejisi uzaktan eğitimde de uygulanıyor diyebiliriz. Özel okullar Ağustos ayının ortalarından itibaren uzaktan eğitime başladı, tabii okul fiyatlarına uzaktan eğitim ücretini de eklemeyi ihmal etmediler. EBA’daki yetersizliğin bir yandan velileri özel okullara iterken, diğer yandan devlet okullarını EBA dışındaki uzaktan eğitim programlarını satın almak zorunda bırakacağı rahatlıkla iddia edilebilir. Tabii gerekli maddi kaynak velilerden sağlanacak. Açıklama yaptığı esnada bakanın yüzüne yansıyan mutluluğun sebebi de budur. Bakan bugün yaşanan manzaraya bakınca kendisinin hesap vermek zorunda olduğu bir skandal değil, eğitimin ‘müşterisi bol bir sektör’ olduğunu ve yeni kar sağlama fırsatları sunduğunu görmüştür.
Biz öğretmenler ise bu manzaraya bakınca, her geçen gün eğitimin nasıl piyasalaştırıldığını görüyor ve emekçi çocuklarının eğitim hakkı için mücadeleyi büyütmemiz gerektiğini kavrıyoruz. Bakan Selçuk geçen haftalarda eğitim sisteminde gerekli yatırımlar yapılmamasının gerekçesi olarak öğretmenleri hedef tahtasına oturtmuş, utanmadan ‘Milli Eğitim Bakanlığının sırtındaki en büyük yük öğretmen maaşlarıdır’ demişti. Bugün yaşananlar asıl yükün kim olduğunu tekrar gösterdi. Her öğrencisine nitelikli eğitim vermeye çalışan öğretmenlerin sırtındaki en büyük yük piyasacı ve gerici eğitim sistemi ve onun başındaki özel okul patronu tüccar bakandır. Bakan Selçuk derhal istifa etmelidir!
TKP’li öğretmenler olarak tüm arkadaşlarımızı bilimsel ve kamucu eğitim için birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz."