Açıkçası gösterilen kaynak, bir kamu bankası için verimli değil. Başka amaçlar güdüyor olabilirler. Ülke dönüştürülüyor. Ertesi gün bir başka ülkeye uyanabiliriz.

Aile ve Gençlik Bankası kuruluyor

Orta Vadeli (2024-2026) Programın Makroekonomik Hedefler ve Politikaları arasında “Aile ve Gençlik Bankası” hedefine yer verilmiş. Kamu bankası olarak kurulması öngörülüyor.

Nedense finansal hedefler arasında değil İstihdama ilişkin Politika ve tedbirlerin sıralandığı başlık altında yer verilmiş. 23 sayılı tedbirde şunlar yazıyor; “Aile müessesesinin korunması, güçlendirilmesi, evlenecek gençlerin desteklenmesi, gençlerin gelişimine ve girişimlerine katkı sağlanması, eğitim ve istihdam olanaklarının geliştirilmesini desteklemek üzere Aile ve Gençlik Bankası Kurulacaktır.

Programda başkaca bilgi yok.

Banka kurma projesine AKP’nin seçim bildirgesinde yer verilmişti. Özellikle 48 ay vadeli 150 bin lira faizsiz evlilik kredisi verileceği doğrultusunda yayımlanan haberler, heyecan yaratmıştı.

Kurulacak örgütün adına Banka deniyor ama nasıl bir oluşum öngörüldüğü anlaşılmıyor. Resmi belgelerde yazmıyor. Seçim sürecinde söylenenlerden ipucu yakalamaya çalışıyoruz. Onların da gerçekliğini bilemiyoruz. Ekranlara çıkan “yetkililerden” yeni evleneceklere kredi; çocuk bakımı desteği; tiyatro ve sinema gibi kültürel-sanatsal etkinliklerden indirimli yararlanma olanağı; 10 GB ücretsiz internet; yükseköğretimde olanlara bir kereye özgü vergiden bağışık cep telefonu ve bilgisayar edinme olanağı tanınacağı gibi güzel sözler işittik.

Bunlar iyi şeyler. Ama uygulanabilmesi için banka kurmak gerekmiyor. Kredi vermek üzere kamu bankalarından biri görevlendirilirse, sorun kalmaz. Sanatsal, kültürel etkinliklerden ücretsiz ya da indirimli yararlandırmak işini ise zaten bankalar yönetemez; uzman kuruluşlara başvurulmalıdır. İşin içinde başka bir iş olabilir.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz 9 Eylül 2023 günü yasa teklifi hazırlıklarının belirli bir aşamaya geldiğini; olgunlaştığında meclise sunulacağını söyledi. Açıklamasında, petrol, doğalgaz ve madenlerden elde edilecek gelirlerin belli bir yüzdesinin bankaya aktarılmasının düşünüldüğünü belirtti.

Petrol ve doğalgazı ithal ediyoruz. Ne kadar gelir elde edilecek de belli bir yüzdesi bankaya aktarılacak? Maden ruhsat harçlarından elde edilen gelirlerin de çok olmadığını biliyoruz. Açıkçası gösterilen kaynak, bir kamu bankası için verimli değil. Başka amaçlar güdüyor olabilirler. Ülke dönüştürülüyor. Ertesi gün bir başka ülkeye uyanabiliriz.

Gençlere düşük faizli kredi verilmesi özlemini TESK Başkanı 2017 yılında dile getirmişti. Şöyle bir hesap yapmıştı. Özetle aktarıyorum: bu yıl düğün sezonunda 650 bin çiftin evlenmesi ve ortalama her düğün için 30 bin lira harcanması halinde ekonomiye 19 milyar 500 milyon lira katkı sağlanabilir. Düğün alışverişleri 30 farklı sektörün %10 büyümesini sağlıyor. Düğünlerde düşüş yaşanmaması için mutlaka gençlere sıfır faizli uzun vadeli evlilik kredisi verilmelidir.

Yurttaşların büyük çoğunluğu açlık ve yoksulluk sınırlarında yaşıyor. Düğün harcamalarından medet uman bir ekonomi anlayışıyla yönetiliyoruz. Bu nedenle kalkınmaya ilişkin verileri yorumlarken özenli olmalıyız.

Geçtiğimiz yıl açıklanan (2023-2025) Orta Vadeli Programdan bir örnek vermek iyi olacak. 2021 yılında Türkiye Ekonomisinin son 50 yılın en yüksek büyüme hızına ulaştığı yazıyor ve bunun nedenleri şöyle sıralanıyordu: bazı sektörlere tanınan vergi indirimleri; Sigorta prim ödemelerinin ertelenmesi; işletmelere yönelik hibe ve destekler;  kısa çalışma ödenekleri; kredi uygulamaları… 

Orta Vadeli Programlarında emek sömürüsünün artırılacağına ilişkin anlatımlara da yer verilir. Şifreli oldukları için dikkat çekmezler. Şu yazılanlar, emek sömürüsünün derinleştirilme hedefini anlatır: “iş ortamı iyileştirilecektir; sürdürülebilir büyüme için daha elverişli bir yapı kurulacaktır…”