3 Mayıs’ta Kolombiya’dan yola çıkan paralı askerler Venezuela’nin La Guaria eyaletinin kıyılarından ülkeye girmeye çalıştı. Bolivarcı Ulusal Silahlı Kuvvetleri tarafından geri püskürtülen saldırıya dair tahkikat ise hala sürüyor. Rahatlama arayışı içindeki Venezuela ise hem askeri hem de ekonomik yaptırımlara karşı özellikle İran ile ekonomik ilişki geliştiriyor.
Venezuela’nın yeni arayışları
İran’ın Venezuela’ya gönderdiği 5 tankerden 4’üncüsü olan Faxon da bu cuma günü Venezuela’nın Anzoátegui eyaletindeki El Chaure Limanı’na yanaştı. Geminin Venezuela sularına girişi esnasında Bolivarcı Ulusal Silahlı Kuvvetleri’nin birçok deniz ve hava birliği de gemiye eşlik etti. Verilen bilgilere göre, gemi önümüzdeki günlerde yaklaşık 268 bin 924 varillik bir akaryakıt transferi gerçekleştirecek. Venezuela’ya gelecek son İran gemisi olan Clavel’in ise pazartesi günü Venezuela sularına giriş yapması bekleniyor. Öte yandan İran’ın bu adımı, kıtada bir süredir devam eden gerilime yeni bir boyut kazandırmış oldu. İlk olarak ABD’nin Venezuela Özel Temsilcisi Elliott Abrams Reuters’a verdiği röportajda, diğer ülkeleri İran’ın Venezuela’ya yaptığı akaryakıt sevkiyatına yardım etmemeleri konusunda uyardı. Herhangi bir yardım olması halinde, o devletlerin ciddi yaptırımlarla karşılaşabileceklerini belirtti. Açıklamaya cevaben İran lideri Ruhani de, Venezuela ile olan ticaretlerinin ABD ya da herhangi bir devlet tarafından engellenemeyeceği ve olası bir engellemede bunun hukuksuz bir savaş eylemi olacağını söyledi. Bu tartışmalara ek olarak Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Çin ile ABD arasındaki soğuk savaş tartışması hakkında da bir yorumda bulundu. Çin, geçtiğimiz hafta ABD’nin kendisine yönelik tehditleri nedeniyle ABD’nin soğuk savaş ortamını geri getirmeye çalıştığını iddia etmişti. Maduro da yaptığı açıklamada, ABD’nin Çin’e yönelik girişimlerini kınadı ve Çin’in her konuda Venezuela’ya güvenebileceğini belirtti.
Venezeula’ya sızma ve darbe girişimi
Saldırının püskürtülmesinden hemen sonra yapılan tahkikatta, müdahelenin arkasında ABD’nin Kolombiyalı paralı askerlerin ve Venezuela’daki muhalif isimlerinin olduğu iddia ediliyor. Bu söylentileri doğrulamak için Venezuela’nın meşru hükümeti de elde edilen bilgileri sık sık kamuoyu ile paylaşıyor. Bizzat yetkililer tarafından yapılan açıklamada Venezuela silahlı kuvvetleri tarafından ele geçirilen botlarda yüksek kalibreli silahlar, mühimmatlar, uydu telefonları ve Birleşik Devletler bayraklı kasklar bulunduğu belirtildi.
Eski ABD askeri olan Luke Denmann da saldırının amacının Maduro’yu kaçırmak olduğunu doğruladı. Ayrıca, Venezuela İletişim Bakanı olan Jorge Rodriguez de ülke içindeki muhalefetin de bu saldırı girişiminin bir parçası olduğunu belirtirken, Juan Guadio’nun kendi ülkesi için paralı asker tuttuğunu doğruladı. Bu konuda Maduro da saldırının arkasında olan Guadio ve destekçilerinin paralı askerler ile bir sözleşme imzaladığını ve bu sözleşmenin paralı asker olan Goudreau tarafından ortaya konduğunu belirtti.
Bölgedeki ilerici güçler ise Venezuela yönetimine desteklerini açıkladılar. Venezuela Komünist Partisi Merkez Komitesi yapmış olduğu açıklamada; bu eylemin ABD ve Avrupa emperyalizminin Venezuela’ya karşı girişmiş olduğu çok boyutlu saldırının bir parçası olduğunu, Kolombiya Devlet Başkanı Ivan Duque’nin narko-paramiliter ve terörist destekçisi hükümetiyle ABD arasındaki kirli işbirliğinin bu eylemle birlikte bir kez daha gözler önüne serildiğini belirtti. Kolombiya Komünist Partisi de saldırı girişiminin ardından bir kınama yayınladı. Açıklamada, Bolivarcı Venezuela Cumhuriyeti’nin Kolombiya’nın kardeş ülkesi olduğu ve Ivan Duque’nin saldırgan politikalarının hem Kolombiya’nın güvenliğine hem de Latin Amerika ve Karayipler’de ihtiyaç duyulan barış ortamına büyük bir tehdit oluşturduğu belirtildi.