Vahşi kapitalizmin ortasında opera dinlemek - 14

Opera dinlemek isteyenler için düzenlediğim aşağıdaki besteci ve operaları ile ilgili bilgiler, 1998 tarihinde yayınlanan ve operayı tarihsel bir çizgide ele alan bir radyo programımın metinlerinden derlenmiştir.

Beril Azizoğlu

Opera dinlemek isteyenler için düzenlediğim aşağıdaki besteci ve operaları ile ilgili bilgiler, 1998 tarihinde yayınlanan ve operayı tarihsel bir çizgide ele alan bir radyo programımın metinlerinden derlenmiştir. Operaları dinlemek için verilen link sadece örnek amaçlıdır. Dileyen, internet ortamında, o günün ulaşılması mümkün olmayan koşullarından daha fazla bilgi ve birden çok yorum bulabilecektir.   

19.yy’da müzikli sahne sanatı, romantik dönemi yaşamaktadır. Aynı zamanda bu yüzyıl iki büyük besteciyle de anılmaktadır: Wagner ve Verdi. Alman operası Wagner ile devrim yaşamış ve  notaları; hem müzikseverleri hem de çağdaşlarını ve kendinden sonraki bestecileri etkilemiştir. Verdi de İtalyan operası için bir dönüm noktası olmuştur. Verdi müzikli sahne sanatına, Wagner kadar yeni teknikler getirmese de, opera tarihine belki de Wagner’in müziğinden daha çok anlaşılan ve sevilen eserler bırakmıştır. Çağında ve sonrasında etkisi devam eden bu iki büyük besteciye ve  eserlerinden örneklere geçen bölümlerimizde  uzun uzun yer vermiştik. Bu bölümümüzde önce; İtalyan operasında Verdi sonrası dönemin iki İtalyan bestecisine yer verecek, ardından Fransa’ya yönümüzü çevireceğiz.

Arrigo Boito ve Mefistofele Operası:

1842-1918 yılları arasında yaşayan Arrigio Boito, İtalya'nın Padova bölgesinde doğmuştur. Eğitimini Milano konservatuarında tamamlayan Boito, burada Alberto Mazzucato gibi ünlü hocalardan kompozisyon dersi almıştır. Boito ilk olarak 1861’de yazdığı bir kantatla tanınmaya başlamış ve bu eseriyle Fransa ve Almanya’da iki yıllık eğitim gezisi ve öğrenim bursu kazanmıştır. Paris’de Rossini ve Verdi ile tanışmış, Verdi için ‘Inno delle nazioni’ kantatını yazmıştır.

Milano’ya döndüğünde çeşitli gazetelerde müzik eleştirmenliği yapmış ve İtalyan müziği ile ilgili idealist görüşleriyle dikkat çekmiştir. Boito asıl ününü, Verdi’nin Othello ve Falstaff Operalarına yazdığı librettolara borçludur. Yine Verdi’nin Simon Boccanegra Operası'nın metnini Boito, yeniden düzenlemiştir. Birini tamamlayamadığı Mefistofele ve Neron adlarındaki iki operası Boito için yeterli başarı sağlayamamıştır. Bunun üzerine, librettolar yazmış ve içinde Wagner’in Tristan ve Reinzi Operası'nın bulunduğu bazı operaları İtalyanca'ya çevirmiştir. Çok yönlü kişiliğiyle iki şiir kitabına da imza atan Boito, politikayla da ilgilenmiş 1912’de senatör seçilmiştir. Boito, Verdi’den olduğu kadar Wagner’den de etkilenmiş ve bunu müziğine yansıtmıştır. Goethe’nin Faust trajedisinin birinci ve ikinci bölümlerini birlikte işleyerek 1868 yılında Mefistofele Operası'nı yazmıştır. İlk kez 5 Mart 1868’de Milano, La Scala’da oynanan eser, başarısız bulunmuş, hatta iki temsilden sonra sahneden kaldırılmıştır.

İtalyan müzikli dramının geleceği için kendi umutlarını yansıttığı Mefistofele’yi Boito, 1875 yılında yeniden işlemiştir. Bu haliyle, Polonya’da sahnelenen eser, umulmadık bir başarı elde ederek diğer opera evlerinin de repertuarına alınmıştır. 

Arrigo Boito’nun Mefistofele Operası için örnek dinleme linki (1)

Arrigo Boito’nun Mefistofele Operası için örnek dinleme linki (2)

Ferruccio Busoni ve Arlecchino Operası: 

19.yy  İtalya'sında Verdi sonrası dönemin bir diğer önemli bestecisi Ferruccio Busoni’dir. 1866-1924 yılları arasında yaşamış olan İtalyan besteci müzik yeteneğini, piyanist annesi ve klarinet virtüözü babasından almıştır. Henüz yedi yaşında verdiği konserlerle müzik dünyasına giren Busoni, Viyana ve Leipzig’de gördüğü müzik öğrenimi sonrasında hem bir piyanist hem de besteci olarak tanınıyordu. Bach ve Liszt’i yorumluyor, Mozart’a ve Verdi’ye hayranlık duyuyor, Wagner’i itici buluyordu. Aslında annesinin Alman, babasının İtalyan olması Bussoni’nin farklı kültürleri eserlerine yansıtmasına neden olmuştur.

Bu anlamda eserlerinde, yeni ve modern bir müzik anlayışının çizgilerine de rastlandığı, gözlenir. Bestecinin yazdığı beş opera içinde; Turandot, Arlecchino ve yarım kalan Dr Faust operaları en tanınmış olanlarıdır.  Müzik çevrelerince özellikle Arlecchino Operası ile  Busoni’nin, opera-buffa: komik operaya yeni bir anlayış getirmeye çalıştığı, belirtilir. Arlecchino; lied, arya, ve ses ansambllarına geniş ölçüde yer verilen dört bağımsız bölümden oluşan ‘commedia dell’arte’ türünde bir eser olarak tanımlanır. 

Arlecchino Operası ile Bussoni; 18.yy’ın komik-operasına özgü incelik ve zarifliği, modern bir  üslûpta başarıyla işleyerek opera tarihindeki yerini almıştır. 

Ferruccio Busoni’nin Arlecchino Operası için örnek dinleme linki (1)

Ferruccio Busoni’nin Arlecchino Operası için örnek dinleme linki (2)


Opera tarihinde 19.yy’ın  ikinci yarısında yönümüzü İtalya’dan kuzeye  çevirdiğimizde, Fransa’da 1850’lerden sonrasının  en tanınmış bestecilerden biri Ambroise Thomas’dır. 

Ambroise Thomas: Mignon Operası ve Hamlet Operası

1811-1896 yılları arasında yaşayan Ambroise Thomas, Fransa'da Metz’de dünyaya gelmiştir. Babasının müzik öğretmeni olması nedeniyle küçük yaşlarda keman ve piyano çalmayı öğrenmiştir.  Eğitimini Paris Konservatuvarı'nda tamamlayan Thomas, burada zamanın ünlü hocalarından  ders almıştır. 1832’de ‘Hermann ve Ketty’ adlı kantatıyla Roma Büyük ödülünü kazanmıştır. 1851’de Akademi üyesi seçilmiş, sonraki yıl Paris Konservatuvarı'nda kompozisyon hocalığı yapmış ve 1871’de yöneticiliğe getirilmiştir.

Thomas, 1868 yılında Fransız Lagion d’honneur nişanının en üstün derecesini alarak kariyerine eklemiştir. Thomas’ın, çoğu komik opera türündeki operalarının en başarılılarından biri olan Mignon, ilk kez 17 Kasım 1866’da Paris’de Opera-Comique’de sahnelenmiştir. Eser konusunu, Goethe’nin  ‘Wilhelm Meister’ adlı romanındaki bir bölümden almıştır. Michel Carre ve Julis Barbier’in mutlu bir final ekleyerek hazırladıkları librettoyu Ambroise Thomas, duygulu melodilerle örerek opera tarihine kazandırmıştır. Üç perdelik komik operanın; en tanınmış  bölümü olan uvertürüne ve ‘Je suis Titania’ ve ‘Connais-tu le pays’ başlıklı aryalarına da ayrıca yer verelim.

Ambroise Thomas’ın Mignon operası uvertürü için örnek dinleme linki

Ambroise Thomas’ın Mignon operası için örnek dinleme linki


'Je suis Titania'

Ambroise Thomas’ın Mignon operasından ‘Je suis Titania’ başlıklı arya için örnek dinleme linki (1)

Ambroise Thomas’ın Mignon operasından ‘Je suis Titania’ başlıklı arya için örnek dinleme linki (2)

Connais-tu le pays

Ambroise Thomas’ın Mignon operasından ‘Connais-tu le pays’ başlıklı arya için örnek dinleme linki


Kimi müzik eleştirmenlerince Thomas’ın müzikal anlatım tarzı, eserlerindeki ince çizgi ve zarif yapı bakımından; aşağıda yer vereceğimiz çağdaşı Gounod’ya benzetilmektedir. Kimi müzik eleştirmenlerine göre ise, Thomas’ın eserlerindeki dramatik doku, müziğin ufak tefek oyunları olmanın ötesine gidememiş ve asla çağdaşı Gounod’nun derinliğine ulaşamamıştır. Ama yine de Thomas’ın Mignon ve Hamlet operaları lirik yaratışın en güçlü örnekleri arasında sayılmaktadır. Thomas’ın ilk kez 9 Mart 1868’de Paris’de sahnelenen Hamlet Operası, beş perdedir ve librettosunu Shakespeare’in aynı adlı oyunundan esinlenerek Michel Carre ve Julis Barbier düzenlemiştir.

Ambroise Thomas’ın Hamlet operası için örnek dinleme linki

Ophelia'nın delirme sahnesi

Thomas’ın Hamlet operasından Ophelia’nın delirme sahnesi için örnek dinleme linki (1)

Thomas’ın Hamlet operasından Ophelia’nın delirme sahnesi için örnek dinleme linki (2)

Charles Gounod: Faust Operası ve Romeo & Juliette Operası

19.yy’ın ikinci yarısında, Fransız operasının  bir diğer önemli bestecisi Charles Gounod’dur. 1818-1893 yılları arasında yaşamış olan Gounod, ilk müzik derslerini piyanist annesinden almıştır. Paris Konservatuvarı'nda  gördüğü müzik öğrenimi sırasında Halevy, Paer ve Lesueur gibi zamanın ünlü hocalarıyla çalışmıştır. Gounod, 1837 yılında Roma ödülü ikinciliği ve 1839’da yazdığı Fernand adlı kantatıyla Roma büyük ödülünü kazanmıştır. 1851’de ilk operası Sapho’yu yazmış ve eser büyük beğeni toplamıştır. Ama daha sonra yazdığı üç operada  aynı başarıyı elde edememiş olması Gounod’nun cesaretini kırmıştır. Bu dönemde dini konulara yönelerek oratoryolar yazmıştır.  1858’de Moliere’in ‘Hastalık Hastası’ adlı eserinden esinlenerek yazdığı ‘Le Medecin malgre lui’ operasının ilgi görmesi Gounod’u yeniden heveslendirmiş ve kusursuz bir eser bestelemek için uygun bir hikaye aramaya koyulmuştur. Sonunda,  Alman şairi Goethe’nin tanrı, insan ve şeytan üçgenini konu alan ‘Faust’ adlı trajedisini seçmiş ve böylece başyapıtını oluşturmuştur. Librettosunu Michel Carre ve Julis Barbier’in hazırladığı eser, ilk kez 19 Mart 1859’da Paris’de sahnelendiğinde büyük bir başarı elde ederek dünya opera repertuarlarının vazgeçilmez eserlerinden biri olacağını müjdelemiştir. Opera tarihi Gounod’nun Faust operasını; 19.yy’ın  ikinci yarısında ‘komik opera’ türünde ağırlık kazanmış Fransız operasının, ‘büyük opera’ türüne yönelmesinde  önemli bir adım olarak nitelemiştir. 'Marguerite' adıyla da bilinen eser beş perdedir.

Gounod’nun Faust operası için örnek dinleme linki

Gounod’nun Faust operasından  ‘’Il était un Roi de Thulé’’ başlıklı arya için  için örnek dinleme linki

Gounod’un opera tarihindeki yerini sağlayan bir diğer eseri de Romeo ve Juliette Operası'dır. Eserin librettosunu, Michel Carre ve Julis Barbier,  Shakespeare’nin aynı adlı trajedisinden esinlenerek hazırlamıştır. Daha önce de defalarca işlenen eser, İtalyan besteci Bellini’nin Romeo ve Juliette Operası gibi diğerlerinin arasından sıyrılarak  uluslararası opera repertuarının seçkin operaları arasına girmeyi başarmıştır. Dramatik etki yönünden oldukça başarılı  bulunan opera,  İtalyan operasının Bel-Canto türünden, Alman operasının da Wagner motiflerinden etkilendiği yönünde eleştiriye uğramıştır.

Gounod’un Romeo ve Juliette operası için örnek dinleme linki

Gounod’nun Romeo ve Juliette operasından ‘Que fais-tu’ başlıklı arya için örnek dinleme linki

 Vahşi kapitalizmin ortasında opera dinlemek serisinin önceki bölümlerine bu derleme linkinden ulaşabilirsiniz. (**Link konulacak**)

YARARLANILAN KAYNAKLAR:

Opera Tarihi: Prof .h.c. Cevad Memduh ALTAR, Kültür Bakanlığı Yayınları, 3.Baskı, Mart 1993, Ankara

History of Opera: Stanley SADIE, February 1, 1990

The Penguen Opera Guide: Amanda HOLDEN, Nicholas KENYON, Stephan WALSH, December 1, 1995

Ünlü Bestecilerin Hayat Hikayeleri Henry Thomas, Dana lee Thomas, Doğan Kardeş Yayınları, 1968

Müzik Kılavuzu, Faruk Yener, Karacan Yayınları, 1981

Müzik Ansiklopedik Sözlük: Vural Sözer, 4.Basım, Remzi Kitabevi,1996

Ve çeşitli CD kitapçıkları