Türkiye savunma sanayii ambargo altında mı?

Alman Dışişleri Bakanı Maas, Türkiye’ye silah satmadıklarını söylese de hammadde, ara ürün veya fason imalatlarda iki ülke arasındaki ilişkiler devam ediyor.

Ogün Eratalay

Almanya’nın Bonn bölgesinde yayın yapan General-Anzeiger gazetesi ülkemizde pek bilinen bir gazete değil. Ancak Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas ile röportaj yapan gazete, bakanın söyledikleri gündeme düşünce bilinir hale geldi. Genel olarak Almanya’nın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyeliği ve NATO-Rusya ilişkilerinin konuşulduğu röportajda laf arasında Türkiye’nin ismi de geçiyor.

Maas kimdir?

1966 doğumlu olan Heiko Maas, Sosyal Demokrat Parti üyesi bir avukattır. 2018 yılı Mart ayından beri Angela Merkel hükümetinde Dışişleri Bakanlığı yapmaktadır. Daha önce 2013-2018 arasında da Adalet Bakanlığı yapmıştır. Özellikle Rusya ile Almanya ilişkilerinde kendisinden önceki bakanlara göre daha katı tutumuyla bilinen, NATO kurumuna sonuna kadar sahip çıkan bir siyasetçidir.

Peki Maas ne diyor?

Röportajda Mas konu Libya’ya geldiğinde Avrupa Birliği tarafından uygulanan silah ambargosunun Birleşmiş Milletler Güvenlik konseyinde Rusya ve Çin vetosu tarafından geçmediğini belirtiyor. 1Ayrıca Almanya’nın dünyadaki en büyük dördüncü silah ihracatçısı olduğu ve Almanya’nın neden Suriye ve Libya savaşlarına dâhil olmuş olan Türkiye’ye ambargo uygulamadığına yönelik soruya da şöyle cevap veriyor:

“Türkiye artık Suriye savaşında silahları Almanya’dan alamıyor. Biz onlara artık sadece deniz kuvvetlerinin kullandığı ürünleri veriyoruz.”

Maas şöyle devam ediyor:

“Türkiye bizim için bir NATO müttefikidir. Ankara hükümeti tüm ittifakı korumaya yönelik çok sayıda görevi yerine getirmiştir. Ancak Türkiye’nin Suriye savaşında yaptıkları bizim için kabul edilebilir değildir. Dolayısıyla bize Türkiye tarafından yapılan ve Alman silahlarının ihraç edilmesine yönelik çok sayıda başvuruyu artık onaylamıyoruz, bu durum takdir edersiniz ki iki müttefik arasında olması gereken ilişki seviyesinden oldukça uzaktır.”

Maas’ın söylemedikleri

Maas’ın söylemlerine bakıldığında burada kelime oyunu yapıldığı ortaya çıkıyor. Maas “bitmiş ürün olarak silah satmıyoruz”a çıkan açıklamalar yapmış olabilir, ancak bu söylem sadece siyasidir ve ekonomik-askeri ilişkiler alanında hiçbir hükmü yoktur. Maas ne derse desin hammadde, ara ürün veya fason imalatlarda iki ülke arasındaki ilişkiler devam ediyor. Bakan hele bir de deniz kuvvetleri hariç demiş ki tam bir kandırmaca açıklaması olduğunu açık etmiş. Alman tersaneleri, özellikle de savaş sanayiine de çalışan firmalar o kadar köklü ve kurumsal sermayeler ki kimse onların işlerini kolay kolay kesemez, bu sektördeki yatırımlar çok büyük ve yüzyılı aşkın kurumsallığı olan dünya devi firmalar bu tür açıklamalara kulak asmamaktadır. 2

F-35 örneği ve buzdağının suyun altındaki kısmı

Siyasetçilerin genel olarak kamuoyuna yaptıkları ve yurt içi /uluslararası kimi dengeleri gözeten siyasal açıklamaların yüzeyi biraz kazındığında arkada işleyen süreç daha iyi görülebiliyor. Türkiye, dâhil olduğu F-35 projesinden ABD’nin aldığı CAATSA kararları uyarınca resmî olarak çıkartılmış olmasına rağmen işleyiş yüzeyin altında devam ediyor. Türk savunma sanayii firmaları proje kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmeye devam edip, ara ürün imalatının ardından sevkiyata devam etmektedir. Hatta bu konu o kadar ayyuka çıkmıştır ki ABD Senatosu Silahlı Kuvvetler Komisyonu üyesi Demokrat Parti milletvekilleri Savunma Bakanına mektup yazıp, alınan kararların neden uygulanmadığını ve Türkiye’deki savunma sanayii tedarikçileriyle ilişkilerin neden sürdüğünü sormaktadır. 34

Dolayısıyla emperyalizmin hiyerarşisi içinde hükümetler birbirleriyle kamuoyu önünde kayıkçı kavgasına girişseler de sahne gerisinde gayet uyumlu bir şekilde birlikte hareket etmeye devam ediyorlar.