TKP'li öğretmenler: Tüccar Bakan ‘mazeret beyan edip’ istifa etmelidir!

TKP'li öğretmenler, Milli Eğitim Bakanı Selçuk'un yüz yüze eğitime dair dün akşamki sözlerine ilişkin, 'MEB’i özel okul gibi yönetmeyen çalışan, okulların açılması yönünde tedbirleri almakta hiçbir irade gösteremeyen eski özel okul patronu, şimdinin Bakanı Selçuk’un yapması gereken açık: Mazeret beyan edip istifa etmek!' açıklamasında bulundu.

Haber Merkezi

TKP'li öğretmenler, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un dün akşam yüz yüze eğitime dair sarf ettiği ' Veliler isterlerse mazeret beyan edip çocuklarını yüz yüze eğitime göndermeyebilir' sözlerine ilişkin bir açıklama yaptı.

Açıklama şöyle:

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk dün yaptığı açıklamayla, yüz yüze eğitime başlama tarihi olarak ilan edilen 21 Eylül’ün okul çağında olan milyonlarca öğrencinin sadece çok küçük bir bölümünün, az sayıda günde okula gideceği göstermelik bir tarih olduğunu ortaya koymuş oldu. Bakan ayrıca okullar yüz yüze eğitime açılsa da velilere isterlerse mazeret beyan edip çocuklarını yüz yüze eğitime göndermeyebileceklerini de beyan etti. 

Yüz yüze eğitime başlama tarihini önce 31 Ağustos olarak ilan ettiler. Ancak bu tarihte okulların sağlıklı ve güvenli bir şekilde açılması için hiçbir hazırlık yapmayan Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) sonrasında açılış tarihini 21 Eylül olarak ilan etti. Ancak dün Bakan Selçuk’un açıklamasından öğreniyoruz ki 21 Eylül’de yüz yüze eğitim ancak sadece okula yeni başlayacak olan 1. Sınıflar için geçeri olacak. Onlar için uyum haftası olarak adlandırılan ilk hafta sadece 1 gün, sonraki haftalarda ise haftada 2 gün olacak şekilde. 1. Sınıflar yanında şu anda da bir bölümü okula dönen okul öncesi öğrencileri için de okullar açık olma olacak. Bakan’ın yaptığı açıklamaya göre 21 Eylül’den sonra geçecek üç haftanın sonunda diğer kademelerde ve sınıflarda yüz yüze eğitime başlama konusu yeniden değerlendirilecek. Yani işin özeti, milyonlarca öğrenci için eğitim ve öğretim faaliyeti 21 Eylül’de de yüz yüze başlayamayacak. 

Esasında Bakan Selçuk da yapılmayan hiçbir hazırlıkla 31 Ağustos’ta olduğu gibi 21 Eylül’de de yüz yüze eğitimin başlamayacağını elbette biliyordu. Artık herkesin bildiği gibi ara ara açıklanan bu değişen takvimlerin tek nedeni özel okulların öğrenci kayıtlarını koruyabilmesi ya da yeni öğrenci kaydetmeleriydi.

Öğretmenlerin seminer faaliyetlerinin başladığı günlerde binlerce devlet okulunda okulların yüz yüze eğitime açılması için MEB’in hiçbir hazırlığının olmadığı apaçık görüldü, okulların bu hazırlıksızlıkla yüz yüze eğitime başlayamayacağı biliniyordu. Ve malum olan dün bir kez daha adeta özel okulların sözcüsü haline gelen tüccar Bakan Selçuk tarafından ilan edilmiş oldu. Milyonlarca öğrenci 21 Eylül’de de yüz yüze eğitime başlayamayacak!

Bakan Selçuk velilere de ‘müjdeyi’ ayrıca verdi: ‘Velilerimiz isterlerse öğrenciyi yüz yüze eğitime göndermeme konusunda mazeret beyan edebilirler. Bu durumda öğrencimiz, uzaktan eğitime devam edecek ve devamsız sayılmayacaktır.’ Selçuk yüz yüze eğitimde sınıfların gruplara ayrılarak mevcutların düşürüleceğini, çocukların okulda kalış sürelerinin azaltılacağını, eğitimin yüz yüze eğitime ek olarak uzaktan eğitim yoluyla devam edeceğini kaydediyor. Selçuk, yüz yüze eğitim için temizlik ve hijyen konusunda, Sağlık Bakanlığı’nın ve Bilim Kurulunun rehberliğinde her türlü tedbiri aldıklarını iddia ederken, yüz yüze eğitime başlanacağı iddia edilen ilk tarihin üzerinden 10 gün geçmişken, sonrasında ilan edilen 21 Eylül tarihine 10 gün kalmışken bu tedbirlere binlerce devlet okulunda kimsenin rastlamadığı da biliniyor. Selçuk belli ki yüz yüze eğitime başlanması hedefini velilerin mazeret beyan ederek çocuklarını okula göndermemesine bağlamış! 

Diğer tarafında dün basında yer bulan ve okul müdürlüklerine velilere imzalatılmak üzere gönderilen “Salgın hastalıklar (Covid-19 vb.) kapsamında karşılıklı (veliler, öğrenciler vb.) yapılacak taahhütname ve bilgi formu” ile MEB’in kendi sorumluluklarını göz ardı ederek süreçteki tüm sorumluluğun velilere yıkılacağını gösteriyor. Velilere imzalatılacağı iddia edilen bu taahhütnameyi imzalamayan velinin çocuğunun okula alınmayacağı da belirtilirken, bu belgedeki maddeler arasında neredeyse MEB’in ve okulların hiçbir taahhüt vermediği görülüyor!
Bir kez daha görülüyor ki MEB ve Bakan Selçuk, okulların sağlıklı bir şekilde yüz yüze eğitime açılması için herhangi bir sorumluluk taşımıyor ve olağan üstü koşullarda atılması gerekli adımları atmıyor. AKP eğitimi özel okulların karını korumak adına kaosa sürüklemiş durumda. MEB’i özel okul gibi yönetmeyen çalışan, okulların açılması yönünde tedbirleri almakta hiçbir irade gösteremeyen eski özel okul patronu, şimdinin Bakanı Selçuk’un yapması gereken açık: Mazeret beyan edip istifa etmek!

TKP’li Öğretmenler