‘Şehitlik’ hamaseti sürerken… Sağlıkçıların en temel hakları askıda

Covid-19 salgını ülke genelinde tüm hızıyla yaygınlaşırken, salgınla mücadelenin en önünde yer alan çok sayıda sağlık emekçisi hastalığa yakalanmış durumda. Bu süreçte hayatını kaybeden sağlık emekçileri de olurken, AKP'nin tek vaadi 'şehitlik' söylemi oldu. Oysa sağlık emekçileri için çok daha önemli düzenlemeler yapmak mümkün...

Haber Merkezi

Sosyal Güvenlik Kurumu, meslek hastalığını “Sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik halleri” olarak, iş kazasını ise “Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada meydana gelmesi” şeklinde tanımlıyor.

Yeni koronavirüs salgını sırasında hastanelerde, eczanelerde, marketlerde, fabrikalarda ve daha birçok iş kolunda salgın nedeniyle rahatsızlanan ya da hayatını kaybeden işçilerin bu kapsamda sayılması gerekirken, şu ana kadar bu konuda tek bir hukuksal adım atılmadı.

Patronlar için 100 milyar liralık bir kaynak aktaran, salgın sırasında mali kayıp yaşamasın diye düzenleme üstüne düzenleme yapan AKP, bu konudaki taleplere sessiz kalmayı sürdürüyor. 

HASTA OLAN SAĞLIK ÇALIŞANIN MAAŞI KESİLİYOR

Salgın koşullarında her gün birçok hastaya bakan aile hekimleri, hastalığın bulaşma riskinin en yoğun olduğu kesimlerden biri.

Ancak AKP’nin “Aile Hekimliği” düzenlemesi nedeniyle hastalara bakarken koroanavirüse yakalanan ve bu nedenle işe devam edemeyen aile hekimlerinin maaşından hâlâ kesinti yapılıyor.

Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu Başkanı Dr. Özlem Sezen, “vekalet” düzenlemesine karşı uzun süredir mücadele verdiklerini, salgın koşullarında artık kendilerine yönelik bu uygulamanın katlanılmaz boyutlara geldiğini söyledi.

Görevleri dolayısıyla enfekte olma risklerinin yüksek olduğunu dile getiren Sezen, buna karşın en temel taleplerine dahi henüz yanıt verilmediğini ifade etti.

Taleplerine yanıt verilmemesinin kendilerini salgınla mücadele sırasında ayrıca üzdüğünü vurgulayan Sezen, “Koronavirüse yakalanan bir aile hekiminin maaşında kesinti yaşanmaması için yerine vekalet edecek birini bulmasını istiyorlar. Malzeme konusundaki sıkıntıları da defalarca dile getirdik ancak bu konudaki taleplerimiz de yerine getirilmedi. Bir an önce iş sırasında yaşadığı sağlık sorunu nedeniyle yapılan bu kesintilerin son bulmasını, bunun ötesinde ilgili düzenlemenin bir an önce değiştirilmesini talep ediyoruz” dedi.

HAKKINI VERME AMA ÖLÜRSE 'ŞEHİT' İLAN ET

Sağlık emekçilerinin en temel hakları için şu ana kadar hiçbir düzenleme yapılmazken, önce İYİP Genel Başkanı Meral Akşener, ardından da Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’dan hayatını kaybeden sağlık emekçileri için “şehitlik” açıklaması geldi.

Şehitlik düzenlemesinden önce salgın nedeniyle yaşadıkları veya yaşayacakları sorunlar için hiçbir hukuki düzenleme yapılmaması ve bunun da ötesinde sağlıklı koşullarda, gerekli önlemler alınarak çalışma ortamı yaratılmaması sağlık emekçilerinin tepkisini çekmeye devam ediyor.

'SALGINLA MÜCADELE EDERKEN HASTA OLURSA'

Salgına yakalanan sağlık emekçilerine ilişkin bir önerge hazırlayan CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın, soL’a yaptığı açıklamada, "meslek hastalığı" ve "iş kazası" düzenlemesinin bir an önce yasalaşması gerektiğini söyledi.

Salgın koşullarında hizmet veren sağlık çalışanlarının tamamının bu kapsama alınması gerektiğini dile getiren Aydın, “Çalışanların hastalığa yakalanmasının nedeni salgınla mücadelede görev yapmaları. Bu çok açık. Dolayısıyla bu durumun hem meslek hastalığı hem de iş kazası olarak tanınması gerekiyor” dedi.

DÜZENLEME BİR AN ÖNCE ÇIKMALI

Salgın sonrası ilk hayatını kaybedenin bir eczacı olduğunu, hekimlerin de hayatını kaybettiğini aktaran Aydın, “Yaşanan bu kayıplar normal ölüm gibi kayıtlara geçiyor, oysa bu yapılan işten dolayı gerçekleşiyor. Hastalık nedeniyle işe gidemeyenler, karantinaya alınan sağlık emekçileri sıradan bir rapor almış sayılıyor, bunun meslek hastalığı, iş kazası olarak tanımlanması durumunda hem kendilerinin hem de yakınlarının hakları olacaktır” diye konuştu.

Şu ana kadar rahatsızlanan, sağlık sorunu yaşayan sağlıkçıların hak kaybına da uğradığını ifade eden Aydın, düzenlemenin bir an önce çıkmasını talep ettiğini dile getirdi.

Söz konusu önerge şöyle:

Madde 1- 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun ek 14 üncü maddesi şu şekilde değiştirilmiştir.

“Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal özürlülük halleridir. Covid-19 tanı sağlık çalışanları için de meslek hastalığıdır  Bu tanımdan yola çıkarak bir sağlık çalışanında korona virüs saptanması sonucunda:

a. Kişinin korona virüsün tanı, tedavi ve/veya bakımının gerçekleştirildiği bir hastanede çalışıyor olması,

b. Korona virüsün kişiye çalıştığı sırada bulaşmış olması,

c. Korona virüsün bulaşma şekliyle kişinin çalışma ortamı arasında illiyet bağının bulunması, yani, korona virüsün sağlık çalışanına çalıştığı ortamdan ve çalışma koşulları nedeniyle bulaşmış olması şartlarının bir arada bulunması halinde işverenin sigortalının meslek hastalığına yakalandığını öğrenme tarihinden itibaren en geç üç iş günü içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirme yükümlülüğü vardır. Aksi takdirde, meslek hastalığı bildiriminde bulunmayan işverenden bildirim tarihine kadar geçen süre için sağlık çalışanına ödenecek olan geçici iş göremezlik ödeneği Kurumca tahsil edilecektir.”

Madde 2- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Madde 3- Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.