Salgın günlerinde de talan hız kesmiyor: Tarihi yapıların üzerine hafriyat döküp inşaat yaptılar!

Antalya’nın Kaş İlçesi’nde tarihi yapıların yer aldığı arazide Mika South isimli bir inşaat şirketinin kaçak yapılar inşa ettiği öne sürüldü. Tarihi kalıntıların üzerine hafriyat dökülerek yapılan inşaat için yüzlerce zeytin ağacı kesildi. Şirket ise söz konusu iddiaları yalanlarken, tüm izinlerinin olduğu açıklamasında bulundu.

Serhat Yılmaz

Antalya’nın Kaş İlçesi, Bayındır ve Belenli Köyleri arasındaki bir özel çevre koruma bölgesinde Mika South isimli bir inşaat şirketinin Notos KAŞ  projesi kapsamında kaçak yapılar inşa ettiği öne sürüldü.

İnşaat sırasında yüzlerce zeytin ağacını kesen inşaat şirketinin kaçak olduğu öne sürülen yapıları tarihi kalıntıların üzerine yaptığı ifade edildi.

'Tarihi kalıntıların üzerine hafriyat döktüler'

Geçen yıl arazide imar çalışması başlatan Mika South inşaat şirketi, inşaata başlamasıyla birlikte araziye kamyonlarla hafriyat taşımaya başladı. Bölge sakinlerinin soL'a yaptığı açıklamaya göre, tarihi duvar ve kemerlerin üzerine dökülen hafriyatla, arazinin deniz görmeyen alçak noktaları 7-8 metre yükseltildi. Böylece arazinin her noktasından denizin görünmesinin sağlandığı belirtiliyor.

'Özel çevre koruma şartlarına uymadılar'

İnşaatın yapıldığı bölge özel çevre koruma alanı, bölgede konut imarlı bir yapılaşma hukuki olarak yapılamıyor. Bölgedeki birçok parselde hazine arazisi ya da zeytinlik bulunuyor.

Bunlara rağmen inşaat şirketi, özel çevre koruma alanlarında imar izni alınsa dahi uyulması gereken kurallara uymuyor. Arazide bırakılması gereken yeşil alan da zarar görüyor.

Yapılaşma izni alınmadı iddiası

Özel çevre koruma alanına giren arazinin yapılaşmaya açılması için alınması gereken imar izninin de alınmadığı iddia edildi. Herhangi bir denetime tabi tutulmayan ve çevresinde de yerleşim birimi olmayan bölgede inşaat çalışması sürüyor.

Yapılan inşaat ile ilgili görüştüğümüz bir bölge sakini, inşaatın taşeronlarından birinin yapı için ’’Ya ne olacak gerekirse cezasını veririz, devam ederiz’’ dediğini aktardı.

''Yapılan inşaatın arazisi taş duvarlarla sınırlandırılmıştır'' diyen bölge sakini, ‘’Bu duvarlara kadar havuz yapıyorlar. Sonra bu havuzların üzerini toprak ile dolduruyorlar. İskan için kontrole gelindiğinde orası tamamen toprak görünecek, bina tamamen arka planda kalacak. Kontrolden sonra hemen açılacak, toprak boşaltılacak’’ ifadesini kullandı.

Bu uygulama ile yapı yoğunluğu imara uygunmuş gibi gösterilerek iskan alınacağını belirten bölge sakini, "ardından havuzlar yeniden açılacak" dedi.

Kazılan ve sonrasında doldurulan alanın görüntüleri şöyle:

Salgın sonrası inşaat hızlandı

Salgın günleri ile birlikte denetim ve kontrollerde azalmanın ardından yapının inşaatına hız verildiği, yoğun çalışmaların yapıldığı bölgede son dört haftada yüzlerce zeytin ağacı kesildiği belirtiliyor.

500 bin avroya satılacak

Notos Kaş isimli proje ile yapılan evleri Alman bir emlak şirketi satışa çıkaracak. Evlere şimdiden biçilen fiyat ise 500 bin avro.

Şikayet dilekçesi hazırlandı

Konuştuğumuz bölge sakini, şikayet için bir dilekçe hazırladığını ancak bunu herhangi bir yaptırımda bulunmayan yerel yönetimler yerine Anıtlar Kurulu’na verdiğini söyledi. Yirmi kişiden oluşan Anıtlar Kurulu’nun beş kişiden fazla toplanamaması nedeniyle bir yaptırımda bulunulacağını düşünmeyen bölge sakini, yapılan tarih ve doğa katliamının iş işten geçtikten sonra fark edilmesinden endişe ediyor.

'Aklımız almıyor'

Özel çevre koruma alanında yapılan inşaata tepkili olduğunu ifade eden yurttaş, ‘’özel çevre korumanın pencerelerin yapımına bile dikkat ettiği bir bölge burası. Pencereyi şöyle koyman lazım, binayı şu beş renkten birine boyayabilirsin dediği bir yerde, böyle bir yapılaşma nasıl olabiliyor, aklımız almıyor. Burada adam izin almış inşaat yapıyor diye biliniyor. Ayrıntısını bilemiyoruz ama imar izni almış olsanız bile arazinin sınırlarına dayanamazsınız yapılaşma ile. Birçok yerde kaçak yapılar yıkılıyor. Ama burada kimse bir şey yapmıyor’’ sözlerini sarf etti.

Başka bir dünya mümkün sloganıyla yapılıyor

Mika South isimli inşaat şirketinin hayata geçirdiği Notos KAŞ projesi, "başka bir yaşam mümkün’’ sloganıyla yapılıyor.  

Ayrıca inşaat şirketi, doğa ve çevre dostu olduğunu, insanlara doğa ile iç içe yaşamaya fırsatı verdiğini iddia ediyor. 
Projeye göre yapılması planlanan yapıların görüntüleri şöyle: 

Doğa dostu olduğu iddia eden şirketin yaptığı inşaatın yol açtığı doğa tahribatı 2016 ve 2020 yıllarına ait uydu görüntülerine şöyle yansıdı:

2500 yıllık tarih

Mika South inşaat firmasının gerçekleştirdiği doğa ve tarih katliamı 2500 yıllık tarihi olan bir bölgede yapılıyor. Bölgede bulunan Likya Yolu, New York Times’ın görülmesi gereken 52 yapı listesinde ve bu listede Türkiye’den yer alan tek yapı olma özelliğine sahip.

Şirketten yanıt var

Söz konusu inşaatı yapan firmanın yetkilileri, soL'a yaptıkları açıklamada imar izinleri olduğunu, bölgeden sökülen ağaçların ise inşaat sonunda yeniden bölgeye getirileceğini dile getirdi.

"Arsa hatta bölge, köy alanın devamı ve insanların iskan ederek kullandığı bir bölge olduğu için imar yapılaşmasına yıllar önce 2000li yılların sonunda açılmış" diyen firma yetkilileri, "Yol boyunca yerleşim olan hak sahiplerine imar hakkı verilmiş. Tabii ki ormanlık ve yoğun zeytinlik alanlara dokunulmamış. Bizlerin ise Arsa ve arsa sahibi ile karşılaşmamız, 2017 sonbaharıdır hatta Şirketimiz de 2017 yılı Ekim ayında kurulmuştur" açıklamasında bulundu.

Arsada tarihi eserler bulunduğu iddiasının gerçekliği olmadığını belirten firma, "Arsada hiçbir tarihi eser hiçbir tescilli yapı ya da ağaç bulunmamaktadır. Likya yoluna en az 1 km uzakta ve yaklaşık 200 metre üst yüksekliktedir" dedi.

37 ağacın söküldüğünü öne süren firma, bu ağaçların inşaat çalışması sonrası bölgeye yeniden getirileceğini duyurdu.

Açıklamada, "İmarı olan, tüm aşamaları yapı denetim firmaları ile takip edilen, resmi şantiye elektiriği, suyu olan  ve inşaat ruhsatına aykırı bir yapılaşma olmayan, resmi kurumların takibinde ve kontrolünde olan bu projemizde biz Arsa Sahibi adına geliştiriciliği ve proje yönetimini üstlenmiş bulunmaktayız" denildi.