Rusya'nın Ankara Büyükelçisi: Türkiye ve Rusya, Astana’daki tecrübelerini Libya’ya aktarma gayretinde

Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Aleksey Yerhov, Türkiye ve Rusya’nın daha önce Suriye’deki Astana sürecinde biriktirdikleri olumlu tecrübeyi bugün Libya’ya aktarmak için gayret gösterdiklerini açıkladı.

Haber Merkezi

Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Aleksey Yerhov, Türkiye ve Rusya’nın daha önce Suriye’deki Astana sürecinde biriktirdikleri olumlu tecrübeyi bugün Libya’ya aktarmak için gayret gösterdiklerini söyledi.

Sputnik'teki gabere göre, bu çabaların Birleşmiş Milletler (BM) şemsiyesi altında ve Libya halkının dahil edildiği kalıcı barış inşası hedefiyle sürdürüldüğünü anlatan Büyükelçi Yerhov “Politikacıların temasları başladığında, toplar susar. Sahadaki taraflar her zaman konuşmaya ve tavizler vererek anlaşmaya hazır olmayabilir. Ancak bizlerin Libya halkının pazarlık masasına oturduğu bir anlaşma sürecini başlatması ve Libya devletinin yeniden ayağa kalmasını sağlamak için destek vermesi gerekiyor” dedi.

'Libya’da çatışmaların askeri yolla çözüme ulaşmayacağı unutulmamalı'

Daily Sabah gazetesine verdiği röportajda Büyükelçi Yerhov şunları söyledi:

“22 Temmuz tarihli Türk-Rus Yüksek Düzeyli İstişareleri üzerine yapılan ortak açıklamada Libya’nın egemenlik, bütünlük ve bağımsızlığını teyit eden taraflar, Libya’da ortak çalışma grubu kurarak bir sonraki görüşmelerin Moskova’da yapılmasında mutabık kaldı. Her ne kadar Libya’daki taraflar, zaferlerinden emin oldukları noktalarda masaya oturmaktan kaçınan bir pozisyonda olsalar da, Libya’daki çatışmaların askeri yolla çözülmeyeceğinin unutulmaması gerek.

Halihazırda hem Sarraj’ı hem Haftar’ı destekleyen ülkeler var ve her bir taraf diğerinin meşruiyetine mutlak surette karşı çıkıyor. Halbuki bizce BM şemsiye altındaki kalıcı barış çalışmalarına alternatif bir çözüm yok

Kimileri, Libya’ya sözde gönderilen Rus jetleri için ağlanıp sızlanıyor, kimileri de Libya’daki Türk drone’larından şikayet ediyor. Bu açıklamaları, bu tür propaganda kampanyaları yürütenlerin vicdanına bırakmak en doğrusu olur."

'Ayasofya, Türkiye’nin iç meselesidir'

Ayasofya’yla ilgili olarak Rusya Federasyonu’nun "Bu, Türkiye’nin iç meselesidir” şeklindeki tutumunu bir kez daha teyit eden Büyükelçi Yerhov “Bu konuyu, Türkiye Cumhuriyeti’nin iç meselesi olarak görüyoruz. Ancak Ayasofya’nın Rus halkı başta olmak üzere pek çok halk açısından büyük tarihi ve manevi önemi düşünüldüğünde, bizim için önemli olan turistlerimizin o muhteşem yapıyı ziyaret etmeye, eşsiz mozaikler vasıtasıyla tarihe dokunmaya devamının sağlanmasıdır. Bu eşsiz anıtın dünya kültür mirasının uluslararası normlarına uygun olarak korunacağını ve vatandaşlarımıza erişiminin sağlanacağını umuyoruz" dedi.

'Suriye’nin yeniden inşası için çaba göstermeye davet ediyoruz'

Yerhov, söz konusu yaptırımların Türkiye, Rusya ve İran’ın liderliğindeki barış sürecinin sonuçlarına da zarar verecek nitelikte olduğuna işaret ederek, söz konusu yaptırımların, Türkiye, Rusya ve İran örneklerinin gösterdiği gibi amaçlarına ulaşamayacağı, durumu daha vahim hale getireceğine dikkat çekti.

Yerhov, “Bu yaptırım politikası, Avrupa’ya yeni göçmen dalgalarını tetikleyebilir. Biz de tam da bu sebeple uluslararası toplumu, fobilerinden kurtulmaya, tek taraflı siyasi tutumun ötesine geçmeye ve Suriye’nin yeniden inşası için çaba göstermeye davet ediyoruz. Öyle ya da böyle, seçimler yasalara uygun bir şekilde gerçekleşti. Neticede kanun katıdır ama kanundur. Biz de bu sebeple Suriye’deki devlet kurumlarının istikrarlı işleyişinin önemine inanıyoruz. Ayrıca bazı ülkelerde seçim bile yapılmıyor ama çıkıp kimse oradaki demokrasi eksikliğini ele almıyor. El Yaburiye Sınır Kapısı kapatıldıktan sonra, Suriye’nin kuzeydoğusuna geçen yıllara kıyasla çok daha fazla yardım ulaştığı ortada. Suriye hükümetinin İdlib dahil pek çok bölgeye insani yardım gönderilmesine müdahil olması çabaları engellendi. BM’ye acilen ülkenin her noktasına daha fazla yardım gönderilmesinin yine ülke içerisinden sağlanmasının önünü açması çağrısı yapıyoruz” dedi.