Rusya’da Putin'in tartışmalı referandum zaferi

Katılımın yüzde 68'e yaklaştığı referandumdan çıkan 'Evet' sonucu Putin'i memnun ederken, muhalefet hükümetin manipülasyon ve usulsüzlüklerine dikkat çekerek referandum başarısının bir imajdan ibaret olduğunu savunuyor.

Dış Haberler

Rusya’da aylardır siyasetin gündemini işgal eden referandum, koronavirüs pandemisi nedeniyle ertelenerek geçtiğimiz hafta hayata geçirildikten sonra yeni tartışmalar başlattı. Seçmenler yüzde 21,27 hayır oyuna karşılık 77,92 evet oyuyla anayasa değişikliği tasarısına onay verdiler. Referanduma katılım oranı oylamanın 7 gün boyunca sürmesinin ve elektronik oy kullanımına izin verilmesinin de etkisiyle yüzde 67,97’ye ulaşarak, hükümet açısından zevahiri kurtaracak düzeyde oldu. 

Koronavirüs pandemisiyle derinleşen ekonomik kriz, yeni bir boyuta taşınan işsizlik sorunu, emeklilik yasası gibi halkın temel sosyal haklarına yönelik saldırılar toplumda ciddi rahatsızlığa yol açıyordu. Yapılan anketlerde Putin ve ekibine verilen desteğin son yirmi yılın en düşük seviyesini gördüğü bir zamanda elde edilen referandum başarısı hükümete ilaç gibi geldi. 

Kremlin sözcüsü Peskov bu denli büyük bir başarının herkese sürpriz olduğunu ve Anayasa referandumunun Putin’e yönelik güvenoyu anlamına geldiğini vurguladı. 

Muhalefette ise katılım ve evet oylarının yüksek oranında başından sonuna hükümetin manipülasyon ve usulsüzlüklerinin etkili olduğu ve sonuç olarak referandum başarısının bir imajdan ibaret olduğu fikri ağırlık kazanmış durumda. 

Bu kez zafer Putin’in popülaritesiyle gelmedi

Duma’da (Rusya parlamentosu) mutlak çoğunluğa sahip olan iktidar partisi Birleşik Rusya’nın hiçbir ciddi siyasi ve toplumsal tartışmaya izin vermeden değişiklik tasarısını geçirdiği, devletin tüm imkânları seferber edilerek, kilisenin yanı sıra hükümetin kendine bağladığı kültür, bilim ve sanat insanlarının da desteğiyle çok yaygın bir evet kampanyası yürütüldüğü, vatandaşların yoğun bir şekilde gönderilen SMS mesajları ve aramalarla, çeşitli hediye ve ödül vaatleri ile evet oyu kullanmaya teşvik edildiği, özellikle devlet çalışanlarının oy kullanmaya ve oylarını ifşa etmeye zorlandığı, oylamanın devam ettiği yedi gün boyunca da hükümetin evet propagandasının sürdüğü belirtiliyor. Ayrıca mevcut Anayasa değişikliğine muhalif grupların ifade ve toplanma özgürlüğünden mahrum bırakıldığı, gözaltı ve tutuklamalarla referandum sürecinde varlık göstermelerinin engellendiği iddia ediliyor. 

Bu şekilde kazanılan referandum zaferinin Putin’in alışılageldik popülaritesiyle değil Rus sermayesinin Putin’e verdiği desteğin şimdilik sürüyor olması ile ilgili olduğu da yapılan yorumlar arasında. Putin, 2036’ya kadar başkanlığı garantilemiş gibi olsa da artık çok daha fazla sermaye desteğine ve yerel güç merkezlerine bağımlı ve kırılgan bir pozisyonda. Siyasi geleceği azalan petrol ve doğalgaz fiyatları ve daralan ekonomiye rağmen, sermayeyi memnun edip edemeyeceğine bakıyor. 

Evet diyen hangi ‘Rusya’?

Rusya Federasyonu Komünist Partisi lideri Gennadi Züganov Svobodnaya Pressa’ya verdiği röportajda referandum sonuçlarında hükümetin kutlama yapmasını gerektiren bir durum olmadığını belirtti. Züganov Rusya parlamentosunun her iki kanadının da (Devlet Duması ve Fedaral Konsey) Anayasa değişiklikleriyle ilgili yasayı onayladığını ve Putin’in imzasıyla birlikte referandumdan önce değişikliklerin yürürlüğe girdiğini bildirdi. Referandumun bu nedenle tamamen hükümetin gidişatına yönelik bir güven oylaması anlamına geldiğini belirtti. Genel Sekreter ayrıca, başkent Moskova’da bile seçmenlerin üçte birinin oy kullanmadığına, diğer üçte birininse hayır oyu kullandığına dikkat çekti. 

Referandum sonuçlarına daha detaylı bakıldığında katılım ve evet oyları açısından bölgeler arasında ciddi eşitsizlikler kendini gösteriyor. En çarpıcı sonuç evet oylarının yüzde 44,42’de kaldığı, dolayısıyla halkın çoğunluğunun anayasa taslağını reddettiği Nenets Özerk Okrugu’nda alındı. Bu sonucun Okrug halkının Arhangelsk bölgesi ile birleştirilme planına tepkisi nedeniyle ortaya çıktığı söyleniyor. Rusya’nın doğusunda anayasa taslağına desteğin ortalamanın altında kaldığı başka bölgeler de var: Yakutistan, Kamçatka, Magadan Oblast, Habarovsk gibi yerlerde evet oyları yüzde 60 civarında seyretti. Ülkenin batısında da genel durumu yansıtmayan sonuçların alındığı bölgeler var: Murmansk, Karelya, Pskov ve Komi’de ağırlık evet oyunda olsa da katılım yüzde 50 civarında kaldı. 

Çeşitli bölgelerde referandumda desteğin sınırlı kalmasının arkasında, ciddi ekonomik sıkıntıların yanı sıra yeni anayasada Rus ulusuna ve Rus diline yapılan vurgunun yarattığı tepki de yatıyor. En çok vurgulanan ise söz konusu bölgelerde hükümetin yerel ayaklarının yeterince güçlü olmaması ve yerel iktidar odakları ile hükümet arasında çeşitli gerginlikler nedeniyle Rusya genelinde yürütülen devasa kampanyanın bu bölgelerde zayıf kalması. 

Referandum sonuçlarına Batı’dan tepkiler

Son olarak referandum sonuçlarının Batı’da klasik kaygı ifadelerinin ötesinde ciddi bir tepki ile karşılanmadığı gözlemleniyor. Batılı emperyalistlerin tepkisizliği Rus basınında iki şekilde izah ediliyor. Referandumda kapsamlı bir devlet operasyonu ile gerçekçi olmayan bir başarı yaratılması, bu nedenle de Putin iktidarının güçlendiğine ilişkin güçlü bir kanaatin oluşmaması açıklamalardan biri. Diğeri ise Batı’nın Putin iktidarının devam edecek olmasından duyduğu kısmi memnuniyet. 

Bu ikinci yoruma göre değişikliklerle birlikte Rusya Anayasası’nın Rusya’nın girdiği uluslararası anlaşmaların üstünde olduğunun bizzat Anayasa maddesi haline gelmesi, Batı’ya iktisadi bağımlılığı süren, yaptırım silahı ile terbiye edilen Rusya’nın radikal adımlar atmasına olanak tanımayacak. Ve iktidarın Rusya’yı Çin eksenine sabitleyecek aktörlerin eline geçmesi ihtimaline karşılık yıllardır hareket tarzına alıştıkları ve öngörülebilir olan Putin ve ekibinin devam etmesi seçeneğinin kötünün iyisi olduğu düşünülüyor.