Ölen işçileri "anma"ya fırsat bırakmadılar: İşçilere sadece ölüm vadediyorlar

Patronların kâr hırsı sonucu yaşamını yitiren işçiler için ‘Anma’ günü olması talep edilen 28 Nisan’a, bu yıl salgın günlerinde çok sayıda emekçinin ölümüyle giriyoruz. Patronlar salgın günlerini de fırsata çevirmek isterken, bunun bedelini yine emekçiler ödüyor.

Haber Merkezi

28 Nisan 1914’de Kanada’da iş cinayetlerinde patron sorumluluğu ilk kez kayıt altına alınırken, bu tarih daha sonra bazı ülkelerde “İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenleri Anma ve Yas Günü” olarak takvimlere işlendi. Türkiye’de DİSK, KESK, TMMOB ve TTB benzer bir taleple 28 Nisan’ın “İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenleri Anma ve Yas Günü” ilan edilmesini isterken, bu talebe iktidar tarafından yanıt verilmedi.

İşçi Sınıfının Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’a kısa bir süre kala, salgın koşulları altında hiçbir önlem alınmadan çalıştırılan işçiler, dünya genelinde salgının en çok vurduğu kesim olmaya devam ederken, salgın kaynaklı ölümler de en çok emekçileri etkiliyor.

Covid-19 en çok işçileri vurdu

Tüm dünyada salgından en çok etkilenen fabrikalarda, tarlalarda, sokaklarda, marketlerde, hastanelerde çalışan emekçiler oldu.

Dünya genelinde salgını fırsata çevirmek isteyen patronlar önce binlerce emekçiyi işsiz bıraktı, geriye kalan işçiler üzerinde ise salgın günlerinde büyük bir yük ve aynı zamanda baskı oluşturdu.

Bulaşı hızının bu kadar yüksek olduğu bir salgına karşı milyonlarca emekçi alınan yetersiz önlemlerle çalışmaya zorlanırken, binlerce emekçi salgın günlerinde alınmayan önlemler nedeniyle hayatını kaybetti.

ILO verilerine göre, dünyada her 15 saniyede bir işçi, iş kazaları veya meslek hastalıkları nedeniyle hayatını kaybediyor. 

Türkiye’de Covid-19 ve emekçiler

İlk salgın vakasının açıklandığı tarih olan 11 Mart 2020 tarihi ile 10 Nisan 2020 tarihi arasında, yani salgının ilk bir ayında Türkiye’de Covid-19 nedeniyle en az 52 iş cinayeti yaşandı.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin yaptığı çalışmaya göre, Covid-19 sonucu yaşamını yitiren emekçilerin yaş ortalaması 51.

Rapor 11 Mart-10 Nisan tarihleri arasında en az 159 işyerinden 855 işçinin testlerinin pozitif çıktığını da kayıt altına alındı.

Açıklanan bu veriler İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin edindiği bilgileri içerirken, Sağlık Bakanlığı’nın ölümlere ve vakalara ilişkin detaylı verileri açıklamaması, gerçek sayının çok daha fazla olduğunu düşündürüyor.

DİSK, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, işçilerin vaka oranlarına ilişkin ”10 Nisan ve 17 Nisan 2020 tarihli pozitif vaka sayıları ve DİSK üyeleri arasındaki toplam Covid-19 vaka sayısını esas alarak yaptığımız hesaplamalara göre 17 Nisan 2020 itibariyle toplam vaka sayısının Türkiye nüfusuna oranı binde 0,9 iken, 15+ yaş içinde vaka oranı binde 1,2, DİSK üyeleri arasında binde 2,8'dir. İşçiler arasında Covid-19 pozitif oranı gerek genel nüfusa göre gerekse çalışma çağındaki nüfusa göre oldukça yüksektir" ifadesini kullanmıştı.

Türkiye'de 2019’da en az bin 736, 2018’de bin 923 işçi, 2017’de 2 bin 6 işçi, 2016’da bin 970 işçi, 2015’te ise bin 730 işçi iş cinayetinde hayatını kaybetti. 

Sokağa çıkma yasağı bile yasak

Salgın günlerinde ilan edilen sokağa çıkma yasaklarında bile binlerce emekçi AKP tarafından patronlara verilen “özel izinlerle” çalıştırılmaya devam etti.

Sadece Sakarya’da 200 fabrika 4 günlük sokağa çıkma yasağı sürecinde alınan özel izinlerle üretime devam ederken, benzer haberler İstanbul, Kocaeli, Bursa, Manisa, İzmir gibi kentlerden de geldi.