Milli Takım neden küme düştü!

A Milli Takım Macaristan'a kaybetti, C Ligi'ne düştü. Peki neden sadece 'kötü futbol' mu?

Yavuz Karamahmutoğlu

A Milli Futbol Takımı, UEFA Uluslar B Ligi'nde Macaristan'a deplasmanda 2-0 yenildi. Grubun diğer karşılaşmasında ise Sırbistan, Rusya'yı 5-0'la geçti. Bu sonuçların ardından grubu 6 puan ve averajla son sırada tamamlayan Milli Takım, C Ligi'ne düştü.

C Ligi'ndeki muhtemel rakipler ise Yunanistan, Kosova, Slovakya, Moldova, Beyaz Rusya, Lüksemburg, Bulgaristan, Azerbaycan, Makedonya, Gürcistan, Estonya, Litvanya, Kazakistan, Faroe Adaları ve Cebelitarık oldu.

“Gençleştirme operasyonları”, yüksek maaşlı teknik direktör atamaları, futbolculara bol para ve bol hamasetin ardından “Milli Takım”ın yeni “kümesi” bu.

Bu küme, futbolu arka bahçesi haline getiren AKP’nin futboldaki başarısının da bir sonucu. Bir sistemi, planı olamayanların elinde kaldı oyun...

Ekol değildi, olmaktan tamamen uzaklaştı.

Takımın yakaladığı bu “başarı”nın ardından en çok tartışılan konulardan birinin Başakşehir’le ilgili olması da rastlantı değil. Takımın ilk 11'nin iskeletinde, bazıları kendi takımlarında bile oynamayan Başakşehir'li oyuncuların ısrarlı şekilde yer alması dikkat çekiyor.

30 milyon liraya itinayla küme düşürülür! 

Öte yandan, küme düşmenin ardından teknik direktör Şenol Güneş’in maaşı da tartışma konusu oldu. Yıllık 3.2 milyon Avro alan (Güncel kur ile 29.2 milyon lira) Güneş’in aylık 2.4 milyon lira ile küme düşerek Faroe Adaları, Cebelitarık, Lüksemburg gibi takımların seviyesine gelmesi tepki çekti.

Güneş bu maaşı ile dünyada en çok kazanan 4. Teknik Direktör olması vesilesiyle de dikkatleri zaten üzerine çekmişti.

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı ve Ekonomi Politikaları Kurulu Üyesi Yiğit Bulut da maçtan sonra federasyonu ve takımı "milyonluk transferler, yaşanan şımarık hayatlar, vergisi kaçırılan transfer paraları, vatandaşın cebinden çıkan milyarlık borçlar ve silinen faizler. Futbol hariç her şeyle ilgilenen milyonlar ödenen şımarık federasyon ve üyeleri" sözleriyle hedef aldı.

Küme düşme demişken, dünyada devletten en çok ihale alan şirketler listesinin ilk sıralarında olan Federasyon başkanının şirketinin AKP'nin 5'li 'seçkin' şirketlerinin bir üyesi olduğunu da yeniden not düşmek gerekiyor.

Milli Takım'da oynamanın ödülü 

Futbolcular açısından ise Milli Takıma seçilmenin başka bir anlamı var. Vereceğimiz örnek önceki teknik direktör zamanından. Lucescu döneminde 2. lig yedek futbolcusu Erol Alkan ne Lucescu ne de başka bir antrenör tarafından çıplak gözle 1 saniye bile izlenmeden A Milli Takım’a alınmıştı. Skandal ortaya çıkmasaydı eğer menajerler tarafından bir çuval dolusu para karşılığında, Süper Lig’de bir takıma paketlenecekti.

Her dönem Milli Takımların manajer takımı olduğu tartışma götürmez bir gerçek. Dakikası asgari ücretin birkaç katı olan bir futbol piyasası... Yani futbolun her alanına sızmış bir menajerlik ve sponsorluk sistemi. Ve sistemi oluşturanlar futbolun bu kritik kulvarını da es geçmiyor.

Geçtiğimiz yıllarda Arda'nın merkezinde olduğu, oyunculara 650.000 Avro'luk prim tartışması, Milli Takım'da kriz yaratmıştı. Detayların önemi yok, paranın büyüklüğü yeterli...

Küme düşse de kümede kalsa da Milli Takım’a seçilmek önemli.

Bugün ise durum şu, 31 Mayıs 2020'ye kadar olan TFF'nin bütçesinde Milli Takım prim gideri 7 milyon 350 bin lira olarak bütçelenmişti. Ancak gerçekleşen harcama 59 milyon 393 bin lira oldu. TFF, primlerde bütçesini 8 kat aştı. Bu harcanın paranın küçük bir kısmı, federasyonun bu süreçte toplam harcamaları 919 milyon lira...

Yani, sistem yok, sadece piyasa futbolunun kuralları var.

Milli Takım neden bu kadar kötü futbol oynuyor diye merak ediyorsanız, bu tabloyu aklınızdan çıkarmayın.