Kölelik paketi bugün Meclis'te

AKP’nin Meclis gündemine getirdiği 'İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi' düzenlemesi geçtiğimiz cuma günü  TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edilmişti. Teklif bugün Meclis gündemine gelecek ve yasalaşırsa yürürlüğe girecek. Düzenleme, başta emek örgütleri, işçiler olmak üzere geniş bir kesim tarafından tepki çekiyor.

Haber Merkezi

AKP’nin Meclis gündemine getirdiği “İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi” düzenlemesi geçtiğimiz cuma günü  TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edilmişti. Teklif bugün Meclis gündemine gelecek ve yasalaşırsa yürürlüğe girecek.

Düzenleme, başta emek örgütleri, işçiler olmak üzere geniş bir kesim tarafından tepki çekiyor. Ücretsiz izinlerin ve kısa çalışma ödeneği uygulamasının uzatılmasını mümkün kılan düzenleme, çalışanların haklarında ciddi kayıplara ve patronla pazarlık gücünde azalmaya neden olurken, Meclis'e getirilen teklif içinde "patronlara kıyak" olarak yorumlanan maddeler de yer alıyor. 

Kısa çalışma uzatılabilecek

Meclis gündemine gelecek pakette 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’na eklenen geçici 23. maddenin kısa çalışma ödeneklerine ilişkin süreyi belirlediği bölümüne bir ek yapılıyor. Yapılan bu ekle birlikte Erdoğan’a kısa çalışma ödeneğinin süresini ve yararlanacak sektörleri belirleme yetkisi veriliyor. 

Patrona teşvik

Patronlar kendileri için çıkarılan kısa çalışma ve ücretsiz izin ödeneğinden “normal” çalışmaya geçtiklerinde de yine teşvik alacaklar.

Patronlara 3 ayı geçmemek üzere, prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigortalı ve işveren hissesi primlerinin tamamı destek olarak verilecek, bu destek SGK’ye yapılacak prim ödemelerinden mahsup edilecek. Söz konusu destek tutarı işçilere ait olan fondan karşılanacak. Patronların ödemesi gereken para yine işçiler için harcanması gereken fondan ödenecek, tutarı da yaklaşık 12 milyar 990 milyon lira olacak. Üstelik Erdoğan’a bu süreyi 3 ay uzatma yetkisi de verilecek.

Açlık sınırına mahkum

AKP’nin işten çıkarmayı yasakladık adı altında işçilere açlık sınırının dahi yarısı tutarında, bin 168 lira ödeme düzenlemesi de patronların rahatı için bir yıla kadar uzatılabilecek. Düzenleme kapsamında patronlara işten çıkarmanın yeni yolları tarif edilirken, bunlar “belirli iş sözleşmesi, hizmet sözleşmesi ile çalıştırılanlarda sözleşme süresi sona erenler, işyerinin herhangi bir sebeple kapanması ve faaliyetin sona ermesi” şeklinde tanımlandı. 

Öte yandan Birgün'de yer alan habere göre ortalamaya bakıldığında işçilere aslında bu tutarın bile ödenmediği görülüyor. İşsizlik Sigortası Fonu’nun Haziran Bülteni’ne göre Nisan-Haziran 2020 döneminde ücretsiz izne çıkarılarak nakdi ücret desteği almaya hak kazanan kişi sayısı 1 milyon 705 bin 147. Bu kişilere toplamda ödenen tutar ise 2 milyar 801 milyon 754 bin lira. Dolayısıyla ücretsiz izne çıkarılan her işçiye aylık ortalama 547 lira ödeme yapıldı.

TKP Emek Merkezi konuyu ilgili geçtiğimiz günlerde yaptığı değerlendirmede, 'TBMM’ye 14 Temmuz 2020 tarihinde gönderilen kanun tasarısı ile yine patronlar için teşvik, kolaylık ve ertelemeler getirilmesi öngörülürken, işçilerin fiilen işini ve gelirini kaybettiği ücretsiz izin uygulamasının 30 Haziran 2021’e kadar uzatılabilmesinin önü açılıyor' denildi.

Tasarının 8. maddesinde, 50 kişiden az işçi çalıştıran az tehlikeli sınıfındaki işyerlerinde ve bazı kamu işyerlerinde 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu uyarınca 1.7.2020 tarihinde yürürlüğe giren iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi görevlendirilmesine ilişkin yükümlülük 31.12.2023 gibi uzak bir tarihe ertelenmek isteniyor.

'Düzenleme işçinin cebinden işverene teşvik demek'

Komisyondaki görüşmelere de katılan CHP Muğla milletvekili Süleyman Girgin soL'a düzenleme ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Girgin, "Pandemi gerekçesiyle kriz fırsat bilinerek bunun önünü açtılar, şimdi de daha kalıcı hale getirecek adımlar atmış oldular" dedi.

Girgin şunları söyledi:

Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'ndan geçti, 'mini istihdam paketi' dedikleri düzenleme. Önümüzdeki hafta da muhtemelen Genel Kurul'a gelecek. Paket dev bir hak gaspı içeriyor gerçekten de. Örneğin bizim yasalarımızda ücretsiz izne gönderme yoktu. Pandemi gerekçesiyle kriz fırsat bilinerek bunun önünü açtılar, şimdi de daha kalıcı hale getirecek adımlar atmış oldular. İşverenler istedikleri zaman, istedikleri işçiyi işten çıkartabilecek, tam bir yıl boyunca ücretsiz izne gönderebilecek. Bir yılda işszlik fonundan alacağı para 1170 lira. Türkiye'nin bugünkü koşullarında bu parayla vatandaşın evindeki tencere nasıl kaynayacak, kiralar faturalar nasıl ödenecek, çocuklar nasıl okutulacak?

İşsizlik sigortası fonunun da işverenler fonuna dönüştürülmesi söz konusu. İşsizlik fonu yağma Hasan'ın böreği haline getiriliyor. İşçilere bir yıl boyunca 'Başının çaresine bak, nasıl yaşarsan yaşa' deniyor aslında. Bir de bizim yasalarımızda kısa çalışma ödeneği vardı. Belli şartları karşılayan işçilere kısa çalışma ödeneği veriliyordu. İşçi artık iş başı yaptıktan sonra hem işçinin sigorta payı hem de işverenin sigorta payını işsizlik sigortası fonu karşılayacak. Bu işçinin cebinden işverene teşvik demek. İşverenin işçi adına yatırdığı sigorta payı da devletten karşılanacak. Bu da bir teşvik. Ama işçi 'Benim sigortamı devlet karşılasın' dediğinde ona aynı teşvik sağlanmıyor, 'Sana yok' deniyor.

'İkisi ocakta yan yana çalışan maden işçisi mağdur oldu'

Dolayısıyla hak gasplarını içeren bir yasa teklifiyle karşı karşıyayız. Ben kendim de maden işçisiyim. Biz facia olduğunda oralardaydık. Soma'da işverenin TKİ ile yaptığı hukuki ilişkiden dolayı işçilerin bir kısmı kıdem tazminatlarını alabildi, bir kısmı da alamadı. Burada işçinin kabahati ne? İkisi ocakta yan yana çalışan, beraber kazma sallayan işçi işverenin devletle, TKİ ile yaptığı hukuki ilişkinin içeriğini bilmemesinden dolayı bir kısmı mağdur oldu. 

2023 yılına kadar işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili bir düzenleme vardı. Bunun süresi de uzatıldı. 50'den fazla kişinin çalıştığı işyerlerinin alması gereken bazı önlemler vardı. Bu tedbirlerle ilgili düzenleme 2023 yılına kadar ertelendi. Bizim önerimiz, sadece ertelemek sorun çözmez, aşama aşama şartlar yerine getirilsin, erteleme koşullu olsun dedik. Yoksa art niyetli işverenler bu koşulları yerine getirmezler ve yeniden bir erteleme ile karşı karşıya kalınabilirdi.