İşçiler tezgahlarda dip dibe çalışıyor, her 5 işçiden 1'inin yakın çevresinde vaka var

Birleşik Metal-İş metal sektöründe Covid-19 salgınıyla ilgili ikinci araştırmasının sonuçlarını yayımladı. Buna göre işçiler tezgahlarda birbirleriyle 2 metreden az mesafede çalışmak zorunda kalıyor. Her 5 işçiden 1'inin yakın çevresinde tanı konulmuş bir kişi var.

HABER MERKEZİ

DİSK'e bağlı Birleşik Metal İş Sendikası metal sektöründe Covid-19 salgınına dair yaptığı ikinci araştırmanın sonuçlarını yayımladı.

Rapora göre işçiler tezgahta dip dibe çalışmak zorunda kalıyor. Her 5 işçiden birinin yakın çevresinde Covid-19 tanısı konulmuş kişinin olduğu ortaya çıktı. İşçiler arasında ücretli izin talebi yüzde 92 oranındayken, işçilerin yüzde 86'sı özel sağlık kuruluşlarının kamulaştırılması gerektiğini düşünüyor. Araştırmaya katılan işçilerin yüzde 88'i salgın nedeniyle sokağa çıkma yasağı ilan edilmesi taraftarı. Bu oran Mart ayında yapılan araştırmada yüzde 68 düzeyindeydi.

Birleşik Metal-İş'ten yapılan açıklamada araştırmanın sonuçlarına ilişkin şu bilgilere yer verildi:

İşçilerin yüzde 85'i iş arkadaşıyla 2 metreden az mesafede çalışıyor

Araştırma kapsamındaki işçilerin yüzde 61'i Mart 2020'de "İşyerinizde üretim sürecinde iş arkadaşlarınızla aranızdaki mesafe ne kadar?" sorusuna 1 metreden az cevabını vermişti. Bu oran Nisan 2020'de alınan tedbirlerle yüzde 37'ye geriledi. Buna karşın işçilerin yüzde 85'i iş arkadaşı ile 2 metreden daha az bir mesafede çalışmakta. İş arkadaşı ile çalışırken arasındaki mesafenin 2 metreden fazla olduğu işçilerin oranı ise sadece yüzde 14.9 oldu. Bu oran Mart 2020'de yüzde 10 idi. Bu durumun işyerlerinde virüsün yayılması açısından riskli bir durum yarattığı vurgulandı.

Araştırma kapsamındaki işçilerin yüzde 21'i yakın çevresinde koronavirüs tanısı konmuş kişi olduğunu söylerken, yüzde 2.8'i virüs nedeni ile karantina altında.

İşçilerin yüzde 87'si kendini işyerinde risk altında hissetmeye devam ediyor

Araştırma kapsamındaki işçilerin yüzde 60'ı işyerinden kaynaklı olarak (işe gidiş-geliş dahil) virüse karşı risk altında olduğunu, yüzde 27'si ise kısmen risk altında olduğunu düşünmekte. Çalıştığı işyerinde kendini virüse karşı risk altında hissetmeyenlerin oranı yüzde 12.7 iken bu oran Mart 2020'de yüzde 6'ydı.

Araştırma çalıştıkları işyerlerinde virüse karşı yeterli tedbir alındığını düşünenlerin oranının yüzde 11'den yüzde 29'a yükseldiğini gösterdi. Kısmen yeterli tedbir alındığını düşünenlerin oranı yüzde 40'tan yüzde 49'a çıkarken yeterli tedbirlerin alınmadığını söyleyenlerin oranı yüzde 29 oldu. İki veri değerlendirildiğinde işçilerin işyeri temelinde alınan tedbirlerle sorunun çözüleceğine inanmadıkları belirtildi.

Sokağa çıkma yasağı talebi yüzde 68'den yüzde 88'e yükseldi

İşçilerin yüzde 96'sı borç nedeniyle su ve doğalgaz kesintisi yapılmaması gerektiğini düşünmekte. Yüzde 94 ise okulların tatili süresince çalışan anne babalardan en az birine ücretli korona izni verilmesi fikrine destek vermekte. İşçiler arasında ücretli izin talebi yüzde 92 seviyesinde. Salgın döneminde her eve belli bir miktar içme suyu ve doğalgaz parasız olarak sağlanması fikri de yüzde 96 oranında destek alan görüşlerden. Dikkat çeken verilerden biri ise işçilerin yüzde 86 ile "özel sağlık kuruluşları kamulaştırılması" fikrine verdiği destek oldu. İşçilerin yüzde 82'si "65 yaş üstü yaşlılık aylığı alan kişilere de ek korona desteği ödenmelidir" fikrini destekliyor.

Araştırmaya göre yüzde 88 gibi yüksek bir kesim salgın nedeniyle sokağa çıkma yasağı ilan edilmesi taraftarı. Mart 2020'de bu oran yüzde 68 seviyesindeydi.

İşçilere göre COVİD krizinin sorumlusu sistem ve para kazanma hırsı

Araştırma kapsamındaki işçilere koronavirüsün neden kaynaklandığı konusundaki görüşleri, kamuoyunda tespit edilen genel yargılara, ne ölçüde katılıp/katılmadıkları sorularak tespit edilmeye çalışıldığı belirtildi.

Buna göre Mart ayında işçilerin en çok katıldıkları yargı virüsün nedeninin "Çinlilerin beslenme alışkanlıkları" olduğu iken Nisan ayında "Kapitalizmin para kazanma hırsı ve sağlık sisteminin özelleştirilmesi"ne bağlayan görüşün öne çıktığı ifade edildi. Bu yargıya "katılıyorum/çok katılıyorum" diyenlerin oranı yüzde 72'den, yüzde 76'ya yükseldi. Virüsün nedenini aynı zamanda "Doğaya ve diğer canlılara verdiğimiz zararın bir neticesi" olarak değerlendirenlerin oranı yüzde 71,5 iken, "ABD tarafından biyolojik silah olarak üretildi", "Çinlilerin beslenme alışkanlıkları" yargılarının sert bir biçimde düştüğü gözlendi.

Virüsü ciddiye alanların oranı arttı

İşçilerin hemen hemen tamamı virüsün ciddiye alınması gerektiğini düşünüyor. Bunların, yüzde 83'ü kesinlikle ciddiye alınması gereğini vurguladı. Geçen ay bu oran ise yüzde 75'ti.

İktidarı başarılı bulanların oranı düştü

İktidarı virüsle mücadelede başarılı bulanların oranı yüzde 48'den yüzde 31'e düşerken, başarısız bulanların oranı yüzde 15'ten yüzde 33'e yükseldi.

Ücretsiz izin düzenlemesi işçiler lehine değil

Araştırma kapsamındaki işçilere hükümetin işverenlere ücretsiz izin hakkı tanıyan ve günlük 39,4 TL'lik ödeme öngören düzenlemenin iş lehine olup olmadığı soruldu. Araştırma sonucuna göre işçilerin dörtte üçü söz konusu düzenlemenin işçilerin lehine olmadığını düşünmekte. İşçilerin yüzde 67'si söz konusu düzenlemenin kesinlikle işçi lehine olmadığı fikrindeyken düzenlemeyi işçi lehine bulanların oranı yüzde 13 oldu.

Araştırma kapsamındaki işçilerin yüzde 48'i Türkiye'yi virüsle mücadelede Avrupa ülkelerine göre daha başarılı bulduğu, yüzde 41'inin ne başarılı ne de başarısız bulduğu, başarısız bulanların oranınınsa yaklaşık yüzde 11 olduğu belirtildi.