Hekimler salgında yitirilen meslektaşları ve yurttaşlar için saygı duruşunda: Yönetemiyorsunuz, tükeniyoruz

Türk Tabipleri Birliği’nin çağrısıyla ülke genelinde sağlık kuruluşları önünde toplanan hekimler ve sağlık emekçileri koronavirüs salgınında yaşamlarını yitiren meslektaşları ve tüm yurttaşlar anısına saygı duruşunda bulundu. Sağlıkçılar ‘Yönetemiyorsunuz Tükeniyoruz’ sloganıyla bir araya geldi.

Haber Merkezi

Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) çağrısıyla ülke genelinde hastanelerin önünde bir araya gelen hekimler ve sağlık emekçileri salgında yaşamını yitiren meslektaşları ve tüm yurttaşlar için saygı duruşunda bulundu.

TTB'nin 14 Eylül-18 Eylül 2020 tarihlerini “Yönetemiyorsunuz, Tükeniyoruz Haftası” ilan etmesinin ardından hekimler ve sağlık çalışanları bulundukları illerde eylem ve etkinliklerini sürdürüyor.

Eylem takvimi çerçevesinde, tabip odaları bugün hastaneler ve bütün sağlık kurumlarında, Covid-19 pandemisi nedeniyle yaşamını yitiren hekimler, sağlık çalışanları ve yurttaşlar anısına 1 dakikalık saygı duruşu eylemleri düzenlendi.

TTB Merkez Konseyi Başkanı Sinan Adıyaman ve TTB Merkez Konseyi Genel Sekreteri Bülent Nazım Yılmaz da TTB binasında 1 dakikalık saygı duruşunda bulundu.

Sağlık emekçileri Covid-19’la mücadele konusunda yalnız bırakılmalarına ve gelinen son duruma tepkilerini “#YönetemiyorsunuzTükeniyoruz” eylemleriyle dile getiriyor.

TTB’nin Twitter hesabından yapılan paylaşımda “Yaşatmak için yaşamlarını kaybeden sağlık çalışanlarının anısına, Antalya’dan Gaziantep’e, Hatay'dan Mersin’e, İstanbul'a tüm sağlık çalışanları saygı duruşunda” denildi.

Antalya

Samsun

Balıkesir

Diyarbakır

İstanbul Bakırköy'de iki hastane önünde açıklama

TTB'nin kaybettiğimiz sağlık emekçilerini anmak ve bu pandeminin düzgün yönetilemediğini belirtmek için
düzenlediği bir dizi etkinlikten ikisi de Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları E.A. Hastanesi ile Bakırköy Dr. Sadi Konuk E.A. Hastanesi gerçekleşti. Psikiyatri Acil bölümünün önünde toplanan sağlık emekçilerine halktan da ilgi ve katılım olduğu görüldü. 

Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Yitirilen sağlık emekçilerine saygı duruşu ile başlanan etkinlik ardından okunan basın açıklamasıyla sona erdi. Açıklamada COVID-19'un önlenebilir olmasına rağmen hükümet tarafından yönetilemediği için sağlık emekçilerinin ve yurttaşların yitirildiğine işaret edildi. "Bugüne kadar olan yönetiliş biçimini yetersiz ve kaygı verici buluyoruz" ifadelerine yer verilen açıklamada "Ülkeyi yöneten yetkili kişi ve kurumlardan en önemli ve gerçek gündemin COVID-19 salgını" olduğu belirtilerek bütçe koordinasyon ve planlama konusunda acil, kapsayıcı ve inandırıcı bir program açıklanması talep edildi.

Açıklamada hastalanan ve vefat eden sağlık çalışanları için “meslek hastalığı” tanımının kabul edilmesi de talep edildi.

‘COVID-19 işbirliği ve ortak çalışma meclisi’

Yapılan açıklamada TTB’nin uzmanlık dernekleri ile birlikte COVID izleme heyetinin birikimini ve önerilerini paylaşabileceği bir zeminin oluşması gerektiğine vurgu yapıldı. Bütün sağlık meslek odaları, sağlık sendika ve dernekleri ile birlikte “COVID-19 işbirliği ve ortak çalışma meclisi” oluşturması ve sürecin şeffaf yürütülmesi talep edildi.

Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları E. A. Hastanesi

'Pandemi bireysel çabalarla önlenemez'

Yurttaşların bireysel çabalarıyla pandeminin önlenemeyeceğine vurgu yapılan açıklamada, Sağlık Bakanlığı'nın İl Hıfzıssıhha Kurullarını işlevli kılması gerektiği ve "başta belediyeler ve kent konseyleri olmak üzere işçi-memur sendikaları, hemşeri-köy derneklerinden, kültür sanat dernek ve vakıflarına kadar bütün demokratik kitle örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarını sürece katması" gerektiği belirtildi.

Şehir hastanelerinin önceliğinin kamu sağlığı değil kâr olduğu hatırlatılan açıklamada “Sağlıkta Dönüşüm Programı, yarattığı tüm sonuçları ile birlikte iptal edilmeli, salgın biliminin öngördüğü üzere kamusal bir sağlık programı hayata geçirilmelidir” denildi.

Açıklamanın sonunda, "Suçu vatandaşa, yükü hekimlere ve sağlık çalışanlarına yıkanlarına tarihsel sorumluluklarını yılmadan her gün hatırlatmaya devam edeceğiz!" denilerek tarihsel sorumluluklara dair hatırlatma yapıldı.

Bugün sağlık kuruluşları önünde okunan TTB ve İstanbul Tabip Odası imzalı basın açıklaması şöyle

“Yönetemiyorsunuz! Ölüyor, Tükeniyoruz!

Değerli Sağlık Çalışanları,
Değerli Hastalarımız,
Hasta Yakınlarımız,

Sadece hekimler ve sağlık çalışanları değil, babalarımız, annelerimiz, kardeşlerimiz önlenebilir bir hastalık olan COVID-19’dan hayatını kaybediyor.

COVID-19 salgın sürecinin bugüne kadar olan yönetiliş biçimini yetersiz ve kaygı verici buluyoruz. Ülkeyi yöneten yetkili kişi ve kurumlardan en önemli ve gerçek gündemin COVID-19 salgını olduğunu kabul ederek tedbirler, salgına yönelik bütçe, koordinasyon ve planlama konusunda acil, kapsayıcı ve inandırıcı bir program açıklamalarını bekliyoruz.

Bütün partilerin TBMM’nin açılmasını beklemeden COVID-19 salgını konusunda işbirliği ve koordinasyon sağlamak üzere bir araya gelmeleri için çağrı yapıyoruz. TTB olarak, uzmanlık dernekleri ile birlikte COVID izleme heyetimizin birikimini ve önerilerimizi paylaşabileceğimiz bir zeminin oluşmasını, bütün sağlık meslek odaları, sağlık sendika ve dernekleri ile birlikte ‘COVID-19 işbirliği ve ortak çalışma meclisi’ oluşturmasını ve sürecin şeffaf yürütülmesini talep ediyoruz.

Hiçbir salgın vatandaşların bireysel çabalarıyla önlenemez. Bireysel tedbirler merkezi ve kapsamlı bir irade ve güven verici kararlarla birlikte uygulandığında anlamlı olur. Sağlık Bakanlığı, İl Hıfzıssıhha Kurullarını işlevli kılmalı, başta belediyeler ve kent konseyleri olmak üzere işçi-memur sendikaları, hemşeri-köy derneklerinden, kültür sanat dernek ve vakıflarına kadar bütün demokratik kitle örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarını sürece katmalıdır.

Hekimler ve bütün sağlık çalışanlarının ölüm kalım savaşına dönüşen COVID-19 mücadelesinde yalnız bırakılmayacaklarını, korunacaklarını, bu insanüstü çabaların farkında olunduğunu gösterecek; maddi ve manevi olarak destekleyecek, hastalanan ve vefat eden arkadaşlarımızın ‘meslek hastalığı’ tanımını kabul edecek bir Sağlık Bakanlığı ve hükümet tutumu istiyoruz.

AKP hükümetlerinin ‘Sağlıkta Dönüşüm Programı’ ile cisimleşen; sağlıkta özelleştirme-performans sistemi ve kamu özel idaresi odaklı milyarlara mal olan ‘şehir hastaneleri’nin COVID-19 salgını ile insanı değil sermayeyi ve kârı öncelediği görülmüştür. Sağlıkta Dönüşüm Programı, yarattığı tüm sonuçları ile birlikte iptal edilmeli, salgın biliminin öngördüğü üzere kamusal bir sağlık programı hayata geçirilmelidir. ‘Koruyucu hekimlik-sağlık’ hizmetlerinin öncelenmesi geçmişte kalmış bir nostalji değil, bugünün ve geleceğin sağlık perspektifidir. Birinci basamak sağlık hizmetlerinin kamusal bir perspektifle yeniden düzenlenmesini, Aile Sağlığı Merkezleri’nin varlığı ve çalışanları ile birlikte kamu sağlık merkezi olarak tanımlanmasını ve acil olarak tüm binalarının kamu eli ile temini ve onarımı ile ek sağlık personel ataması yapılmasını talep ediyoruz.

Hekimler ve sağlık çalışanlarının çalışma sürelerinin 6 saate indirilmesini, dinlenme yer ve zamanlarının pandemi göz önünde bulundurularak yapılandırılmasını ve yeterli sayıda kişisel koruyucu ekipman sağlanmasını, bu hususta hiçbir aksama yaşanmamasının sağlanmasını istiyoruz.

Çalışma yaşamı, ulaşım, eğitim başta olmak üzere toplu bulunma ortamlarına dair insan yaşamını önceleyen, insan emeğinin değerini koruyan yasal ve idari düzenlemelerin hak kaybı yaratmadan ve en dezavantajlı, yoksul kesimleri-emekçileri gözeterek ivedilikle yapılmasını bekliyoruz.

COVID-19 salgını mücadelesinde başarı; akıl ve bilim esas alınarak, gerçekleri konuşarak, filyasyon ve test süreçlerini çok iyi yöneterek, tedavi ortamını iyileştirip, sağlık çalışanlarını motive ederek sağlanır.  Suçu vatandaşa, yükü hekimlere ve sağlık çalışanlarına yıkanlarına tarihsel sorumluluklarını yılmadan her gün hatırlatmaya devam edeceğiz!

Türk Tabipleri Birliği
İstanbul Tabip Odası"

İzmir'de de sağlık emekçileri eylemde

İzmir'de de sağlık emekçileri  TTB' nin çağrısıyla salgında kaybettikleri çalışma arkadaşlarını anmak için anma etkinlikleri düzenledi.

Ülkenin çeşitli yerlerinde sağlık emekçilerinin bugün saat 12.30'da bulundukları kurumlarda düzenledikleri birer dakikalık saygı duruşları İzmir'de de yapıldı.

Menemen Devlet Hastanesi'nde düzenlenen anmada sağlık emekçileri saat 12.30'da hastane bahçesinde toplandı.

İzmir Tabip Odası Hekim Meclisi hastane temsilcisi Dr. Hakan Uçar hastane çalışanlarına eylemlilik sürecinin içeriği ile ilgili bilgi verdikten sonra çalışanları bir dakikalık saygı duruşuna davet etti.

Dr. Behçet Uz Çocuk Hastanesi'nde de aynı saatlerde toplanan hastane emekçilerine İzmir Tabip Odası Hekim Meclisi hastane temsilcisi Dr. Malik Ergin seslendi. Saygı duruşunun ardından salgın sürecinin getirdiği olumsuzlara karşı sağlık emekçilerinin daha fazla bir araya gelmeye ihtiyacı olduğunu belirten Ergin'in örgütlenme çağrısıyla etkinlik sonlandı.

D.E.Ü. Tıp Fakültesi Hastanesi'nde de sağlık emekçileri yemekhanede toplanarak salgında kaybedilenleri anmak için bir dakikalık saygı duruşunda bulundular.

İzmir'in Covid-19 pozitifliği en yaygın olan ilçelerinden olan Menemen'de bir başka anma da 11 no.'lu ASM çalışanı sağlık emekçileri tarafından gerçekleştirildi.