HDP'li Meral Danış Beştaş: Barış Çakan cinayete ilişkin şüphelerimizi koruyoruz

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Barış Çakan’ın öldürülmesiyle ilgili 'Cinayete ilişkin şüphelerimizi koruyoruz' dedi. 

Haber Merkezi

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

Mezopotamya Ajansı'nın haberine göre, son dönemlerde artan bekçi ve polis şiddetine değinen Beştaş, "Diyarbakır Bağlar son örnek olması için de onu örnek vermek isterim. M.C.E. gözaltına alındı. Gözaltında işkenceye uğradığını aleni bir şekilde gördük. Şu soruyu sormadan edemiyoruz: Bu fotoğrafları kim servis etti, hangi saikle bu fotoğrafları paylaştı. Diyarbakır Valiliği, Emniyet Müdürlüğü ve İçişleri Bakanlığı açıklama yaptı. Bu konuda işkence alenen savunuldu. Süleyman Soylu da buna dair açıklama yaptı, işkencenin arkasında duranlara saldırarak yola devam etti. İşkenceye dair bir söz kurmadı. Öyle bir yere getirdi ki bütün toplum polisin ölümünden mutluymuş gibi korkunç bir algı yaratmayı da ihmal etmedi" diye konuştu.
 
Ankara’da şüpheli şekilde öldürülen 20 yaşındaki Barış Çakan ile ilgili de konuşan Beştaş şunları söyledi: 

"Çok üzüntülüyüz. Bu ülkede Kürtçe konuştuğu için, Kürt olduğu için, Kürtçe müzik dinlediği için sanki hiç bir vaka yok, tarihimizde böyle bir olay yok gibi bir durum yansıtılıyor. Biz HDP olarak Kürtçe başta olmak üzere bütün dillerin özgürce konuşulmasını savunuyoruz. Şimdi bu noktada biz dillerin özgürlüğü noktasında iken bu konuda iktidar tek dil iddiasından vaz mı geçti? Bunu sormak istiyoruz gelin hep birlikte bunun yanıtını alalım. Eğer bu noktaya geldiyseniz bizim açımızdan hiç bir sorun yok biz bundan mutluluk duyarız ve halkların bir arada yaşamasının gerekçesi olarak görürüz ve arkasında dururuz.

Herkese yönelik bir tehdit var. İşte bu nefret ikliminden çıkmamız gerekiyor. Peki, nedir bu şiddet. Barış Çakan’ın öldürülmesi meselesi nedir? Bunların hiç biri birinden bağımsız değil. Türkiye’de yaşayan 82 milyon yurttaşın dili hangi dil olursa olsun aynı hak ve özgürlüklere sahip değil mi? Hangi diller yasaklı gelin bunu tartışalım. Sanki bunlar yeni açığa çıkmış gibi bir kara propaganda var. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Barış Çakan meselesinde şunu ifade etmek istiyorum. Partimizin genel merkezi adına şu açıklamayı yaptık ve biz bu cinayete ilişkin şüphelerimizi koruyoruz. Bu şüphelerin giderileceği yer kesinlikle medya ve siyaset alanı değildir. Adil yargılamadır. Adil bir yargı ile bu cinayetin sebepleri ve sonuçları ilgili etkileşimleri ortaya çıkarılmalıdır.”

'Umarız Kürtçe konuştuğu için bu cinayet işlenmiş olmasın'

Çakan’ın öldürülmesi olayı ile ilgili medya kanallarında ve iktidarın bazı birimlerinde “mahkemeler” kurulduğunu belirten Beştaş, “Bu cinayetten ve soruşturma dosyasından herkes elini çeksin. Birilerine açıklama yaptırılmasın. Bu konuda görevliler savcılar ve kolluktur. Araştırmayı yapacak olan ve tanıkları dinleyecek olan, savunma makamı ve müdahale makamıdır. Yargı böyle işler. Yargıya her yerden bir söz söyleyip yargıyı etki altına almak asıl suç budur. Adil yargılamayı etkileme suçudur. Biz şüphelerimizi koruduğumuz halde yargı sürecini dikkatle izleyeceğiz. Bu konudaki gelişmeleri yakından izleyeceğiz. Bunu yürekten istiyoruz parti olarak; umarız ve dileriz bu adil yargılama sonucunda Kürtçe konuştuğu için bu cinayet işlenmiş olmasın” dedi.