'Güvenlik Soruşturması'na devam' teklifi: Tüm yetki Erdoğan'a veriliyor...

Kamuda binlerce kişiyi sırf AKP'li olmadıkları, muhalif oldukları için 'Güvenlik Soruşturması' adı altında 'eleyen' ve işbaşı yapmalarını engelleyen AKP, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı sonrası yeni bir düzenleme daha hazırladı. İşte Meclis gündemine gelen teklifin ayrıntıları...

Haber Merkezi

Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı sonrası AKP tarafından yeniden Meclis gündemine getirilen 'Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanun Teklifi'nin içeriğini Anayasa Mahkemesi eski raportörü Ali Rıza Aydın, soL'a değerlendirdi.

Aydın, "Anayasa Mahkemesinin, bireyleri keyfiliğe karşı koruyacak önlemlerin alınması gerektiği gerekçesine uyulacağı söyleniyor ama Teklif neredeyse baştan sona belirsizlik ve yetki devriyle dolu olduğu için bu gerekçeye karşılayacak, açık ve somut ölçütler getirecek kuralları içermediği için gerekçeyi karşılamaktan uzak mı uzak. Yani (X) keyfiliği yerine (Z) keyfiliği getirilmek isteniyor" diyor.

'Bu bir teklif değil, Cumhurbaşkanlığı tasarısı'

Yürürlükteki  (1994 tarihli, 4045 sayılı) Güvenlik Soruşturması Yasasını kaldırmayı da öngören “Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanun Teklifi” AKP milletvekilleri tarafından TBMM’ye sunuldu ve ilgili Komisyonlarda (Esas Komisyon: İçişleri, Tali Komisyon: Adalet) görüşülmeye başlandı.

Kamu görevlilerini kapsayan Teklif güvenlik soruşturması hakkında düzenlemeler içerirken ilgili kurum ve kuruluşlarda en üst amirin görevlendireceği en az üç kişilik bir değerlendirme komisyonu kurulmasını, ilgili kişinin istihbari faaliyetlere konu olmayan kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilmesiyle bunların düzeltilmesi ve silinmesine ilişkin tedbirler alınması, veri güvenliğine ilişkin önlemler alınması gibi konuları içeriyor.

Bilinen belirsiz kavramlarla devlet menfaatlerini korumayı, Türkiye Cumhuriyeti güvenliğini tehlikeye atmamayı, devlete sadakati, demokratik toplum düzenini korumayı yineleyen gerekçede 15 Temmuz 2016’ya gönderme yapmak da ihmal edilmiyor. Ve Anayasa Mahkemesinin bu konuda verdiği iptal kararlarının sonucu ortaya çıkan boşluğu doldurarak iptal nedenlerini karşılayacak bir teklif hazırlandığı söyleniyor.

Tabii aslında bu bir teklif değil, eski uygulamayla tasarı, Cumhurbaşkanlığı tasarısı. AKP’li milletvekillerinin devreye girmesi biçimsel.   

'X keyfiliği yerine Z keyfiliği geliyor'

Anayasa Mahkemesinin, bireyleri keyfiliğe karşı koruyacak önlemlerin alınması gerektiği gerekçesine uyulacağı söyleniyor ama Teklif neredeyse baştan sona belirsizlik ve yetki devriyle dolu olduğu için bu gerekçeye karşılayacak, açık ve somut ölçütler getirecek kuralları içermediği için gerekçeyi karşılamaktan uzak mı uzak. Yani (X) keyfiliği yerine (Z) keyfiliği getirilmek isteniyor.

Her şeyi Cumhurbaşkanı belirleyecek...

“Adil ve tarafsız” bir güvenlik soruşturmasından söz ediliyor da, AKP iktidarının hazırladığı ve aynı iktidarın takdirine bağlı bir soruşturma nasıl adil ve tarafsız olacak? Peki araştırmanın değişen şartlara göre farklı usul ve yöntemlerle yapılması ne anlama geliyor? Soruşturmanın MİT, Emniyet ve mülki amirlerce yapılaması ne anlama geliyor? Değerlendirme Komisyonlarının çalışma usul ve esaslarının kural ve ilkeleri yasayla belirlenmeksizin Cumhurbaşkanlığı yönetmeliğine bırakılması ne anlama geliyor? Kanunun belirlediği söylenen genel çerçeve belirlilik ilkesine uymazken her şeyi Cumhurbaşkanı halletmeyecek mi?    

Ayrıca özel kanunlardaki düzenlemeler de aynen devam ediyor.

Teklifin gerekçesinin 7. maddesi, güvenlik soruşturmasını yürütecek komisyonun nasıl hareket edeceğini Cumhurbaşkanı'nın belirleyeceğini vurguluyor.

Neden ihtiyaç duyulduğu açık

Zaten “adli sicil kaydı” gibi bir müessese varken neden güvenlik soruşturması yapılıyor sorusunun yanıtı ile yasal düzenleme kılıflı sübjektif değerlendirmelerle güvenlik soruşturması keyfiliğinin yanıtı aynı. Gerekçede, “irtibat ve iltisak” sözcüklerinin genel bir kavram olarak kabulü ile aynı zamanda belirsiz ve öngörülemez nitelikli sözcükler olduğu söylenemeyeceğinin yargı içtihatlarına bağlanmasının karşılığı “adli sicil kaydı”. O zaman neden yeniden ve yeniden güvenlik soruşturması keyfiliğine ihtiyaç duyuluyor: Çok açık siyasi iktidara ve egemen sınıfa karşı çıkmayacaksın, uyumlu olacaksın, sömürülsen ve ezilsen de sömüren ve ezenin güvenliğine hizmet edecek, biat etmekte kusur etmeyeceksin.

Konuyla ilgili Anayasa Mahkemesi iptal kararından sonra konuyu analiz ederek “Güvenlik soruşturması garabeti: İptal kararı yetecek mi” diye sormuştuk

'Bizden olan olmayan ayrımına dayanacak'

İptal kararının yetmeyeceğini gerekçeleriyle söylemiştik ki, bu Teklif AYM’nin gerekçelerini karşılayacak nitelikte değil. Güvenlik soruşturması, yine bizden olan/olmayan ayrımına dayalı yürüyecek. Yasa Teklifi tam da bunun için yazılmış.

Gecekondu güvenlik soruşturması düzensizliği giderilmeye çalışılıyor ama sağlıklı olmayan gündüzkondu düzensizliğine geçilerek.   

AYM bir bireysel başvuruda yürürlükteki kanunun bireylerin özel hayatına saygı hakkının güvencelerini sağlayacak hükümlerden ve ölçülülükten yoksun olduğu, belirsizlik içerdiği, idarenin keyfi müdahalelerine ve yetki genişliğine açık olduğu, öngörülebilir olmadığı belirtiliyor; güvenlik soruşturması nedeniyle yapılan müdahalenin kanunilik şartını taşımadığı gerekçesiyle ihlal kararı vermişti ki Teklif görünürde yanıt veriyor gözükse de gerçekte vermiyor.

Teklif, daha önce yazdığımız AYM’nin bir başka iptal kararına  yanıt veriyor gözükse de, kişisel verileri korumayla ilgili madde önerileri AYM’nin gerekçesini karşılayacak güvencede gözükmüyor.   

'Korku ve sindirme kurumu...'

Sonuç olarak ödül-ceza yöntemiyle ve ayrımcılık yapılarak satın alınan iş gücünün aynı yöntemle ve keyfice seçilerek devlete ve patronlara sunulması -tıpkı emekçilere yönelik diğer baskı ve saldırılar gibi- devam edecek.

Emekçilere karşı sürdürülen çok yönlü, bütünsel ve sınıfsal saldırılardan yalnızca biri olan güvenlik soruşturması devam edecek. Güvenlik soruşturmasının güvensizliğiyle birlikte hukukunun güvensizliği de devam edecek.

Emekçilere, sınıfsallıklarını ve örgütlü mücadeleyi unutturup, uzlaşmacılık ve ihbarcılık yaptıracak kadar adi bir korku ve sindirme kurumunun varlığı devam edecek.

Güvenlik soruşturması çöpe atılmadan bu baskı ve saldırılardan kurtulmak olanaksız ama asıl yıkılması gereken güvenlik soruşturmasına sığınan düzen.

İşte AKP'nin 'güvenlik soruşturması' teklifi