ÇEVİRİ | Bireysel ve kolektif arasındaki karmaşık ilişki ve Küba

Haklı bir neden varsa, devrimin içinde karşılığını bulacaktır. Belki de Fidel, 'Devrimde herkes için yer var' derken bunu kastediyordu.

Karima Oliva Bello

Granma'da 23 Temmuz 2020 tarihinde yayımlanan Karima Oliva Bello imzalı haberi, soL okurları için çevirdik.

Kısa bir süre önce, Fidel'in Küba aydınlarına hitaben sarfettiği özlü sözlerin 59. yıldönümü anıldı. Konuşmanın bir bölümüne özellikle dikkat edilmesi gerekir. Fidel şöyle der: "Devrim… öyle bir şekilde hareket etmeli ki, gerçekten devrimci olmayan sanatçıların ve aydınların her bir gamı, Devrim içinde çalışabilecekleri ve yaratabilecekleri bir arenaya sahip olabilmeliler; ve yaratıcı ruhları, devrimci yazar ya da sanatçı olmasalar bile, ifade edilme fırsatına ve özgürlüğüne sahip olabilmelidir. Bu, Devrimin içindedir."

Hemen ardından ekler, "Bu da şu demektir, Her şey Devrimin içindedir; Hiçbir Şey Devrimin karşısında değildir!" Demeçler, tarihsel andan ve içinde bulundukları bağlamdan bağımsız olarak yorumlanmamalıdır, fakat bu söylevinde Fidel, güncel olmaya devam eden, devrimci sürecin içinde karşılaşılan belki de en önemli çelişkilerden biri olan karmaşık ilişkiye değinir: bireysel ve kolektif.

Liberalizm bu çelişkiyi işkence düzeyine taşır. Belirtilen bireysel özgürlükler bir formalitedir ve yalnızca ekonomik güce sahip olanlar için veya güçlü grupların çıkarlarını doğrudan etkilemedikleri zaman geçerli olurlar. Küresel ölçekte toplumsal hareketler tarihi, bize şunu gösterir; tarihsel olarak mülksüzleştirilenler için bireysel özgürlükler, ancak belirli koşullar altında elde edilen kolektif kazanım olabilirler ve devamlılıkları sürekli olarak ve kolektif şekilde savunulmalıdır. Kolektiflerin parçalandığı, yakalandığı veya çürüdüğü yerlerde, bireysel haklar ve özgürlükler vahşice süpürülüyor, buna maruz kalanlar kendilerini savunacak kaynaklardan yoksun. Son on yıllarda küresel ölçekte işin gittikçe daha da güvenilmez doğasının ortaya çıktığını görüyoruz. Bugün, temel işçi haklarına, işçi sınıfının şu anda tehlikede olan tarihsel kazanımlarına sahip bir iş bulmak zor.

***
Kolektife değer vermenin zorunluluğu, feshedilemeyen bireyi yeniden gözden geçirmemize yol açar. Kolektif, bireysel çıkarların onurlandırılma şansına sahip olabileceği bir araç olmalıdır. Bu nedenle, kişisel ikilemler, her zaman yapabilmek kolay olmasa da, kolektif bir bağlamın ışığına yerleştirilmelidir. Julio Cortázar bu örnek duyarlılığı 1980 yılının Mart ayında Casa de las Américas'ta gösterdi, dedi ki: "Bu noktada eleştirel ufkun Küba'da daha fazla genişletilmesini savunduğumu, bu duruma itiraz ettiğimi hiç kimseden saklamadım – bazı liderlerin de daha önce vurguladığı gibi, medya henüz erişmesi gereken seviyeye erişmedi, henüz yapılmamış ve yapılabilecek veya iyileştirilebilecek birçok şey var. Fakat bu eleştirilerimi yaparken, her zaman 'güven sevinci' dediğim bir duyguyla başlıyorum, Küba Devrimi'nin tüm alanlardaki çok sayıda olumlu kazanımını gören ve yaşayan biri olarak yapıyorum bu eleştirilerimi, kendimi olduğum şeylere aptalca demirlemeden yapıyorum. Bu sözleri kendimi belirli bir döneme ait aydınların ayrıcalıklı kriterlerine hapsetmeden, tüm insanların, her şeye rağmen, hatalarına ve tökezlemelerine rağmen söylüyorum - bugün yazar, yabancılaşma ve sömürücü rejimler altında büyüyen geçmişe göre, Küba kimliği için her zamankinden daha fazla değerlidir."

Cortázar'ın bahsettiği insanlar tam olarak Küba Devrimi olan tarihsel sürecin kolektif öznesi. Ve insanlar dediğimde, homojen bir bloktan bahsetmiyorum. Bu şekilde düşünmek savunulamaz. Küba halkı yaşam biçimlerinde ve tutkularında heterojendir, bugün bunu reddetmek anlamını yitirmiştir. Peki plazalara ulaştığında kendini hissettiren, bir anayasayı onaylayan veya Küba'daki "muhalefeti" görmezden gelen bu kolektif özneyi tanımlayan şey nedir? Belki de, tutkunun bedeli olarak, karmaşık bir tarihsel mücadele, direniş, talepler, büyük fedakarlık ve adanmışlık süreci boyunca, Küba ulusal kimliği duygusu (dolayısıyla gücü) ile inşa edilen temel ilkelere dayanarak oluşturulmuş yapısal bir uzlaşma hâlâ varlığını sürdürmektedir: Küba ulusunun egemenliği ve şimdiye kadar görülenlerin en adili olarak bilinen bu sistemin korunması. Çünkü bu sistem, evrensel ve devredilemez bir şekilde, bir dizi kolektif hakkın, tüm erkek ve kadınlara eşit olarak, verimlilik duygusuyla dağıtımını garanti altına almaktadır, bugünlerde bildiğimiz anlamıyla istatistiklerin ötesinde isimler ve soyadlar olarak hayat kurtarmaktadır.

Bu, Küba'daki "muhalefet"in önündeki en büyük engeldir. Washington'dan sipariş edildiği gibi, güç gruplarının ekonomik çıkarlarına bağlı olarak, insanların özdeşleşmediği bir "karşıtlık" üzerinden tanımlanan hiçbir toplumsal hareketlik tetiklenemez. Kısacası, ABD'de üretilen bir ürün olmayan Küba "muhalefeti" bulunmuyor. Bu düşmanın paranoyakça algılanması değil, bizzat ABD tarafından onaylanan bir gerçekliktir. Küba'daki özel basın ve diğer siyasi aktörler, en itibarsız ve kötü niyetli uluslararası hak örgütleri tarafından finanse edilmektedir ve bu gerçekliğin giderek daha fazla varlığını hissettirdiği bir bağlam için hazırlıklı olmak zorundayız.

Sosyal medyanın yükselişiyle Küba "muhalefeti" yüzünü çeşitlendiriyor ve artık sadece Miami'de olan nefret anlatısı işlemeye devam eden gruplarla değil, aynı zamanda adanın bizzat içerisinde bulunan, yurtdışı tarafından eğitilmiş ve desteklenmiş yeni aktörler ve platformlarla karşı karşıya kalıyoruz... Kolektif hayal gücünde karşılığı bulunan değerlerle ilgili sembolleri sürekli olarak manipüle ederler, ve mevcut sosyal problemlerden faydalanırlar. Tabii ki, dış finansman desteği olmadan, devlet medyasının dışında duran, mevcut Küba toplumunu eleştirel bir bakış açısıyla internete yansıtan, bugünümüzün gerçekliği tartışmasını Marksist ve sömürgeciliğe karşı bir konumlanış ile zenginleştiren, çok kıymetli materyaller üreten, katkı sağlayan ve hiçbir şekilde itibarı zedelenemeyen eleştiri biçiminden söz etmiyorum. 

Son dönemde, Küba'da halkın karar alma sürecine katılma hakkı algısı arttı: Küba kadınları ve erkekleri, ister yerel bir mimari karar ister tüm ülkenin sınırlarını içeren bir karar olsun, ulusal yaşamın tüm alanları hakkında tartışıyor. Devlet yönetimi ve kurumsal çalışma başlıklarında, medyada kamuoyunu manipüle etmek için bu ortamdan faydalanan sesler bulunmaktadır. Bu gerçeği görmezden gelemeyiz, ancak bu manipülatörlerin ağırlığı olmadığı da doğrudur. Nefret edenlere rağmen, popüler bir duygu olarak kamu yararını savunmak algısı var. Yerel düzeyde daha fazla halk katılımını üretecek ve yerleşikleştirecek mekanizmalar geliştirmek için hükümet desteğine duyulan ihtiyaç kilit önemdedir. Karar alma süreçlerinde karşılıklı müzakere, şeffaflık ve doğru zamanda bilgilendirme gibi uygulamaların düzenli hale getirilmesi süreçleri, sosyalizmin gelişimi için kesinlikle gerekli olan çalışma felsefesi olarak kendini dayatmaktadır.

***
Mart 2020'de ırkçılık ve ırk ayrımcılığıyla mücadele için ulusal bir program açıklandı. Hayvanların korunması hakkında karar hükmünde kararname bu yıl onaylandı. Ve bugün Küba toplumunda mevcut olan sorunları çözmek için alternatifler analiz eden, tartışan, geliştiren, Küba demokrasisinin ve Küba'nın siyasi sisteminin derinleşmesini sağlayacak olan çalışma platformları oluşturmaya devam etmek gerekmektedir. Bu, sosyalizm bağlamı dışında uygulanamaz. Bugün kapitalizm tüm dünyada, bu sorunları daha da şiddetli hale getiriyor. Sosyalizme geçiş, bu sorunları doğal olarak veya kendiliğinden, doğasına içkin olarak çözmez, ancak bu sorunların analiz edilmesi, tartışılması ve üzerinde çalışılması için daha iyi koşullar yaratır. Diyalog ve fikir birliği oluşturmak için kapsayıcı, şeffaf platformlara ihtiyaç var. Haklı bir neden varsa, devrimin içinde ve devrim kuruluşlarında karşılığını bulacaktır. Belki de Fidel, Devrimde herkes için yer var derken bunu kastediyordu.

***
Küba'yı değiştirmek için yurtdışından ödeme alan hiç kimse halkımıza kabul edilebilir bir teklif sunmadı. Küba fakir bir ülke olduğundan Küba kadınları ve erkekleri için asla egemenliğimizi feda etmeden, olumsuz koşullar altında hayatımızı korumak adına canını dişine takarak mücadele etmek, değerli bir teklif. Belki de Fidel, her şey Devrimin içindedir; hiçbir şey Devrimin karşısında değildir derken bunu kastediyordu. Cortázar'ın söyleyebileceği gibi devrimcilerin fark ettiği birçok şey olmasına rağmen, kolektif fayda için daha iyisi yapılabilir, böylece bireyler daha iyi ve daha bütün olarak varolma fırsatına sahip olabilirler.

Haberde kullanılan fotoğraf: Abel Rojas / Bağımsızlık ve egemenlik yolunda Küba halkı