Celal Bayar ölümüne yakın söyledi: Benim asıl partim İttihat ve Terakki'dir

İTC'nin konuşulduğu Tarih ve Gelecek programında tarihçi Mehmet Bozkurt, Celal Bayar'ın ölümüne birkaç sene kala bir sohbette 'benim asıl partim İttihat ve Terakkidir' dediğini aktardı.

Haber Merkezi

Tarih ve Gelecek programının 3. bölümünde Türkiye tarihinin her zaman tartışma konusu olmuş başlıklarından birisi olan İttihat ve Terakki Cemiyeti mercek altına alındı. Üç bölümde tamamlanacak serinin ilk bölümünde Cemiyet'in kuruluşundaki etkili olan iç ve dış koşullar, iTC'nin yükselişi, nasıl bir örgüt yapısına sahip olduğu ve 2. Meşrutiyet'in ilanı konuşuldu.

'Cenazeniz bizim cenazemiz, ölünüz bizim ölümüzdür'

İttihat ve Terakki’nin kuruluş ve örgütlenmesinde dış koşulların ne tür bir etkisi olduğu sorusuna Bozkurt dikkat çeken bir yanıt verdi. Temelde Rus, Japon ve İran devrimlerinin İttihatçıları etkilediğine değinen Bozkurt, Cemiyet üyesi 28 askerin Potemkin Zırhlısı ayaklanmasından sonra idam edilen subayın ailesine mektup yazacak kadar gelişmeleri takip edip, etkilendiklerini söylüyor:

“1905 devrimi Rusya'da gerçekleşince ittihatçılar ‘biz de bunun benzerini yapabiliriz’ dediler. Çok ilginç bir hadise vardır 1905 yılında. Potemkin Ayaklanması hem sultanı hem de ittihatçıları çok etkilemiştir. Buradaki isyan o kadar yakında takip edilmiştir ki, zırhlıda çıkan isyanın önderlerin bir teğmen çar tarafından asıldığında Osmanlı’dan denizci ve karacı 28 genç subay mektup yazarak subayın ailesine “cenazeniz bizim cenazemiz, ölünüz bizim ölümüzdür” diyerek ölülerini selamladıklarını ifade etmişlerdir. Bu kadar etkilenmiştir ittihatçı subaylar.

Bundan elbette Saray da etkilenmiştir. Hem 1905 Devrimi’nin yankılarını, hem Potemkin Ayaklanmasını haber yapan gazetelere sansür uygulanmıştır. Buna rağmen yurtdışında çıkan gazeteler bu haberleri istanbula ulaştırmışlardır.

Mesela Bulgaristan’da çıkan Feryat diye bir gazete var. Bu gazete açıkça 1905’teki kanlı pazarı yazarak sultanı “sizin de sonunuz böyle olacak” diyerek tehdit etmiştir. Böylesine etkilenmişlerdir gelişmelerden.”

'Asıl partim İttihat ve Terakkidir'

Zor koşullarda, uzun yıllar gizlilik içinde örgütlenmek durumunda kalacak olan İttihatçılığın nasıl bir “profil” ortaya çıkardığı sorusuna Bozkurt Türkiye’nin 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar’la ilgili bir anektodu anlatarak yanıt verdi:

İttihatçılık herseyde önce bir siyasi tarikattır. ‘Bu ülkeyi sadece biz kurtarabiliriz, bizden başka kimse bunu beceremez’ diye düşünen ve hayat boyu da devam eden bir ruh hali. Bakınız Celal Bayar 50’den 60’a kadar Cumhurreisliği yapmış biridir. M. Kemal Paşa’nın da başbakanlık yapmıştır. Ama şöyle söylemiştir bir sohbetinde “Benim esas partim İttihat ve Terakkidir”, ki kendisi Demokrat Parti’nin kurucularındandır. 100 yaşının üstündeydi öldüğünde, ölümüne belki iki üç yıl kaldığında etmiştir bu lafı. İşte ittihatçılık dediğimiz şey böyle bir şeydir.

Galip Hoca adıyla Ege dağlarında İTCyi, çeteciliği örgütleyen adamdır. Bu adam yıllar sonra karşına böyle iriyarı, göbekli, kravatlı, tertemiz tıraşlı bir adam. ama galip hoca öyle değil. Hala ısrarla ittihatçı olduğunu söylüyorlar. Kendine soruyorlar, “o dönemden kalan, gelen İttihatçı arkadaşlarınız var mı, kim bunlar” diye, gülüyor, alay ediyor “bu söylenir mi ya” diyor. Ölümünden önce bile o gizliliği önemsiyor. Böyle garip bir ruh halidir ittihatçılık.

Programın tamamını buradan izleyebilirsiniz: