Büyük Çerkes Sürgünü'nün 156. yılında, ölenlerin anısına: Şiş Nani

Abhazya Devlet Sanatçısı Gülcan Altan, 21 Mayıs 1864 Büyük Çerkes Sürgünü'nün 156. Yılında 'Şiş Nani' ağıtıyla yaşanılan acıları tekrar hatırlatıyor.

Haber Merkezi

Abhazya Devlet Sanatçısı Gülcan Altan, 21 Mayıs 1864  Büyük Çerkes Sürgünü'nün 156. Yılında Şiş Nani ağıtıyla yaşanılan acıları tekrar hatırlatıyor. Gülşah Sargın ile beraber söyledikleri bu ağıt Sürgün esnasında yaşanan bir dramı anlatıyor..

“…Karadeniz’in kıyılarına kadar gelen insanlar, aç bîilaç kıyıda yağmur çamur içinde, ölüm iniltileriyle bekleşenler, yanaşan gemiye üşüşüp taşıma kapasitesinin çok üzerinde biniyorlardı. Gemiler de daha fazla para alabilmek için çok yolcu alıyor, bu yüzden fazla yol almadan batan gemilere sık rastlanıyordu. Gemilerde hastalık alameti gösteren olursa derhal denize atılırdı. Bir anne kucağında ölen çocuğunun fark edilmemesi için günlerce Şiş Nani ninnisini söylüyor. Ve en sonunda çocuğun moraran ve kokan cesedi fark ediliyor ve zorla denize atılıyor annesi de peşinden Karadeniz’in azgın dalgalarına kendisini bırakıyor...”

Kuzey Kafkasya’nın otokton halklarından Çerkes, Abhaz ve diğer Kafkas Halklarının Çarlık Rusya’sının baskısıyla sürgüne zorlanması sonucunda Çerkes toplulukları dünyanın çeşitli ülkelerine dağılmışlardır. Sürgün süreci içerisinde birçok insan hayatını kaybetmiş, sürüldükleri topraklarda ise hastalık, açlık ve yoksulluk gibi problemlerle karşı karşıya kalmışlardır.

Kafkas halkları tüm bu acılara rağmen günümüzde, ana vatanlarında ve sürgün edildikleri ülkelerde kültürlerini, varlıklarını yaşıyor ve yaşatmaya devam ediyorlar…

pastedGraphic.png
Pyotr Nikolayevich Gruzinsky, "Çerkes Sürgünü'nde köylerini bırakan dağlı Çerkesler" tablosu, 1872