Borçlar yeniden yapılandırılıyor, sermaye kamu olanaklarıyla kollanıyor

Turizm sektörü, finansman olanaklarındaki  artıştan en çok yararlanan sektörlerin başında geliyor. 2004 yılında yurtiçi bankacılık sisteminden kullanılan kredilerin tutarı 1,3 milyar dolar civarındayken 2019 sonunda bu tutar 16,3 milyar dolara ulaştı.

Haber Merkezi

Turizm sektörü, finansman olanaklarındaki  artıştan en çok yararlanan sektörlerin başında geliyor. 2004 yılında yurtiçi bankacılık sisteminden kullanılan kredilerin tutarı 1,3 milyar dolar civarındayken 2019 sonunda bu tutar 16,3 milyar dolara ulaştı. 2004 yılında banka kredilerinde alınan pay yüzde 1,6 iken 2019 sonunda bu pay yüzde 3,4’e ulaştı. Doğrudan alınan dış borç da eklendiğinde toplam borç tutarı, 25 milyar dolara yaklaşıyor.

Turizm sektörü aynı zamanda yüzde 8,6’lık sorunlu kredi oranı ile yüzde 5,3’lük bankacılık ortalamasının üzerinde olmasıyla dikkat çekiyor. Nitekim biraz daha detaylı bakıldığında 2016 Rusya krizinden başlayarak turizm kredilerinin yeniden yapılandırıldığı ve bu operasyonun borçların bir bölümünün özel bankalardan kamu bankalarına kaydırılarak yapıldığı görülüyor. 2015 sonunda turizm sektörünün toplam banka borcu 14,5 milyar dolarken, bu tutarın yüzde 28’i kamu bankaları tarafından kullandırılan kredilerden oluşuyordu. 2019 yılı sonunda toplam borç 16,3 milyar dolara çıkarken kamu bankalarının payı da yüzde 44’e çıktı. Söz konusu dönemin yeni büyük otel yatırımlarının olmadığı ama önce Rusya krizi paketi, ardından Kredi Garanti Fonu uygulaması ve en nihayet 2018 yılında gündeme gelen finansal yeniden yapılandırma süreçlerinin sonucu olduğu açık.

En az 30 milyar dolarlık döviz geliri kaybı

Turizm patronlarına doğrudan ve dolaylı aktarılan kaynak sınırsız. Turizm modelinin yarattığı aşırı dalgalanma cari açık cephesinde de önemli bir kırılganlık yaratıyor. 2019 yılında havayolu taşımacılığından elde edilen gelirler de dahil edildiğinde turizm ve seyahat gelirleri 46 milyar dolara yaklaşıyordu. Buna karşılık 4 milyar doları yurtdışı harcamalar, 1,5 milyar doları taşımacılık harcamaları olmak üzere 5,5 milyar dolar turizm gideri vardı. Yani turizm sektörünün net döviz geliri 40,5 milyar dolar civarındaydı. 2020 yılında bu tutarın 10-15 milyar dolara inmesi 30-35 milyar dolarlık bir kayıp demek. Petrol fiyatlarının seviyesi, talep ve üretimdeki düşüşe bağlı olarak ara malı ve yatırım malı ithalatı talebinin azalması beklense de bu kaybın telafisi kolay değil. Siyasi iktidarın turizm işçilerini korumak, emekçi halkın çıkarlarına öncelik vermek yerine sermayeyi kollamaya, onlar için kaynak yaratmaya devam etmesi tabloyu iyice karanlık hale getiriyor.