AKP’li adaydan 'Diyarbakır’ı şantiyeye çevirme' vaadi: Sur örneği uzak değil

AKP Diyarbakır Büyükşehir adayı, Diyarbakır’ı şantiyeye çevirme vaadinde bulundu. Bu vaat, akıllara, Sur’da "Hendek Savaşları"ndan sonra başlayan büyük yıkımı getirdi.

YEKTA ARMANC HATİPOĞLU

31 Mart yerel seçimleri yaklaşırken AKP Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Halis Bilden, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı Diyarbakır mitinginde, seçilmesi durumunda Diyarbakır’ı şantiyeye çevirme vaadinde bulundu.

Bilden, bahsi geçen konuşmasında “Siz iki milyon Diyarbakırlı bu kardeşinize sahip çıkarsanız çok kısa sürede bu projelerimizin hepsini başlatacağız ve Diyarbakır’ımızı şantiyeye dönüştüreceğiz şantiyeye” sözlerini kaydetti.

Bilden’in bu sözleri akıllara Diyarbakır’ın zaten bir şantiye olduğu gerçeğini getirdi.

Özellikle "Hendek Savaşları"ndan sonra kültürel yıkıma uğratılan Sur, bugün orada yaşayan halkın dışarı atılmasıyla birlikte içi boş, yapay bir turizm merkezi konumunda.

2015 yılında kolluk kuvvetlerinin operasyonuyla yıkılan ve UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan Sur’da “acele kamulaştırma” kararıyla sahiplerinin ellerinden alınan evlerin yerine betonarme yapılar inşa edilmişti. İktidar olduğu günden bugüne ülkede bıraktığı tek iz inşaat olan AKP, Sur’da da aynı izi bıraktı.

Sur’da yıkım: Tarih ve hafızayı silerek ranta alan açmak

Operasyonların ardından dönemin Başbakanı, şimdinin Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, “Sur’u öyle inşa edeceğiz ki aynen Toledo gibi mimari dokusuyla herkesin görmek istediği bir yer haline gelecek” sözleriyle Sur’daki yıkımı duyurmuştu.

Projenin amacı, 1990’larda pek çok faili meçhul cinayete tanık olan, "Hendek Savaşları"nı gören yüzlerce yıllık Sur sokaklarını ranta ve piyasaya açmaktı. Öyle de oldu, “ticari sır” gerekçesiyle saklanan ancak o kadar da gizli olmayan kimi AKP’ye kimi Kürt hareketine yakın bazı şirketler Sur’daki yıkımı üstlendi.

Sur halkı Sur’un dışına itildi, Sur boşaltıldı, tarih ve hafıza barındıran konutlar, rant ve piyasa adına yıkıldı; yerine bugün sıfır olmamasına karşın milyonlarca liradan satılan villalar inşa edildi. Yapılan villalar hapishaneye benzetildi. Kimi kafe oldu, kimi yatırım olarak alındı.

Yıkımdan sonra parası olmayanlar, ki bu Sur’da yaşayanlar önemli bir kısmı, Sur’un hafızası ve kültürünü alarak kentin uzak yerlerine göç etmek zorunda kaldı. Sur’da kalanlar da çoğunlukla evi "Hendek Savaşları" döneminde yara almayanlar oldu.

Bugünlerde Sur’da iki çelişkili manzara var: Bir taraftan yıkımın ardından yapılan lüks kafeleri, renkli sokakları dolduran yerli ve yabancı turistler; diğer tarafta bu “renkli dünyanın” içinde yaşam mücadelesi veren Sur halkı. AKP, son olarak “şantiye” vaadiyle açığa çıktığı üzere ilk örneği derinleştirme peşinde.