'AKP artıklarıyla oluşacak bir alternatifle bu ülke 18 yıl daha kaybeder'

Gazeteci Mustafa Hoş'un gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan TKP Genel Sekreteri Okuyan, toplumun hafızasızlaştırılmasına siyasette hafızasızlığın eklendiğini söyledi.

Haber Merkezi

Gazeteci Mustafa Hoş, soL TV'de yayımlanan programda, TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan'a gündeme ilişkin sorular sordu.

Kurtarılacağı söylenen 13 yurttaşın ölümüyle sonuçlanan operasyonu hakkında sorulan soru üzerine "Erdoğan'ın hemen ardından yaptığı açıklama başka bir siyasi tarafından yapılsaydı o kişi saldırıya uğrardı." diyen Okuyan, Erdoğan'ın "Esir" sözcüğünü kullandığını belirterek "Bu uluslararası da bir terim. Bunu yalnızca Erdoğan kullandı" dedi ve Erdoğan'ın söylediklerindeki tutarsızlıklara işaret etti. Hoş'un farklı isimlerden farklı şekillerde yapılan açıklamalara ilişkin benzetmesini hatırlatan Okuyan, "Değişen öykü meselesi kritik. 4 yetkili, Akar, Soylu, Erdoğan ve Genel Kurmay Başkanı... Terminoloji, öykü hepsi farklı" ifadelerini kullandı.

Okuyan şöyle devam etti:

"Bunları bırakıp siyasilere saldırdılar. Dün yapılan tartışmalar inanılır gibi değil. Aralarındaki çelişkilerden gerçek çıkmıyor. Gerçek aslında görülüyor. 2015'e kadar 'çözüm süreci' dediler. Belli ki bunların bir bölümü o zaman alıkonulan kişiler. Devlet görevlisi olarak görüşmeler yapmışlardı. Şimdi açıklasınlar ne konuştular? Neyin pazarlığını yaptılar? Ordaki gerçekler de gizli. Şimdi 'teröristle pazarlık mı olur' diyorlar. O yapılan görüşmeler başka bir örgütle mi yapıldı, şimdi rahat rahat konuşuyorlar."

"Artık Türkiye'de sadece toplum değil, siyaset hafızasını yitirmiş durumda ve bu Erdoğan'la sınırlı değil" ifadelerini kullanan Okuyan, "Bu kişiler yarın yine başka şeyler söyleyecek ve bu yalnızca AKP'den ibaret değil. Yarın düşman gözükenler el sıkışacak. Bağırarak bu siyaset tarzına alıştırıyorlar. Bu siyaset kültürü toplumu da çürütüyor, bozuyor. Sadece buraya odaklandığımız zaman bile gördüğümüz şey çok açık: yalan, riyakarlık üzerine kurulu siyaset dili egemen olmuş durumda." dedi.

Gare hakkındaki konuşmaların ardından Hoş, TKP'nin yayımladığı broşürü hatırlattı ve "TKP Millet İttifak'ına AKP'ye karşı olduğu kadar karşı mı" sorusunu yöneltti.

"Siyasette karşıtlıklar ölçülebilir değildir. AKP karşıtlığı olmazsa olmaz bizim açımızdan. Broşürümüzde de var. AKP'ye öfke biriktirmiş bir kesimin başından beri parçasıyız. Biz 'özel bir tehlikedir' dedik. AKP'yi İstemiyoruz kampanyası yaptık. O zaman bize liberal solcular karşı çıkmıştı.

Şimdi de Millet İttifakı'yla AKP özdeştir diyemeyiz. AKP iktidarda şu anda.

Millet İttifakı ya da bir bileşeni iktidarda olsaydı ne oldu ayrı. Millet ittifakı AKP'nin alternatifi olduğunu söylüyor. Bunun yanıtını vermeliler o zaman: Niye karşılar? Biz gerekçe söylüyoruz: AKP'ye NATO, AB, laiklik başlıkları altında karşıyız diyoruz, bunlar büyük patronların temsilcisi diyoruz. Millet ittifakı bunu diyebiliyor mu? Millet ittifakı'nın AKP'yi AKP yapan özelliklere sözü yok."

Millet İttifakı'nın AKP'nin temsil ettiklerine karşı bir duruş sergilemediğini savunan Okuyan, "Saadet Partisi laikliği savunabilir mi? AKP karşıtlığında anlaşıyoruz ama niye karşısındasınız açıklayın. Bunlar piyasacı, NATOcu diyoruz. Millet ittifakı sadece Saray rejimine karşıyız diyorlar. Bu yeterli değil" dedi.

Okuyan AKP'nin "Saray"a yerleşmeden önce de, 2002'den 2018'e kadar Türkiye'de aynı tahribatı yaptığına dikkat çekerek saf "Saray rejimi" üzerinden bir karşıtlığa sığınılmasını eleştirdi.

Laikliğin Millet İttifakı'nın değil, TKP'nin "kırmızı çizgisi" olduğunu söyleyen Okuyan, "Din işleri siyasetin ve devletin dışına çıkartılacak, AB ve NATO'dan çıkış, patron diktatörlüğüne itiraz; bunların olmadığı yerde TKP'nin işi olabilir mi?" dedi.

Okuyan, "Millet ittifakı bize önce Saray rejiminden kurtulalım dese, halkın karşısına çıkıp nasıl birklikte yürüyoruz diyeceğiz? AKP'nin yoksul kitlesini de ikna edemeyiz. Taklit cazip gelmez. Millet ittifakı bünyesindeki herhangi bir çözümün gerçek olacağını düşünmüyoruz. Bunları çare olarak gören kesimlerle duygudaşız ama bu ayrı." diyerek TKP içerisinde ülkenin devlet başkanı olarak Erdoğan'dan başka kimseyi bugüne kadar görmemiş gençler olduğunu da belirterek "Biz de öfkeliyiz, bıktık. Ama ülkenin ayağa kalkması için Erdoğan'ın arkasındaki güç iyi tarif edilmeli" diyerek sermaye sınıfı ve gericiliğe işaret etti. 

AKP tarafından anayasa tartışmaları açılması üzerine muhalefetin içinden laiklik kartşıtı seslerle AKP'ye destek çıkıldığına işaret eden Okuyan "Anayasa tartışmaları yapılıyor Saadet hemen atladı, 1921 ruhu diye. Babacan henüz zamanı değil dedi, laiklik için geri aldı. Millet İttifakı'nın gerçekten de Saray rejimi dışında söylemi yok. Erdoğan bunları dağıtır, nitekim oynuyor istediği gibi" dedi.

TKP'nin AKP'li 18 yıl boyunca bir "alternatif" olurşturamaması üzerine gelen soruya ilişkin Okuyan "18 yıl boyunca TKP'nin bir alternatif yaratamamış olmamasının bizden kaynaklı ve bizim dışımızda nedenleri var. Biz komünistiz dış faktörleri küçümseyip neyi eksik bıraktık deriz." diyerek şöyle devam etti:

"Dolayısıyla değerlendirme yapıyoruz, bazı yol kazalarımız oldu. Bir muazzam liberal baskı var. Püskürttük bunları ama zaman zaman içe döndük. TKP bir süredir toplumla iletişim kanallarını genişletti ama sosyalist bir seçeneğin yaygın ve güçlü hale gelmediği ortada. Bugün eğer durduğumuz noktada ısrar etmezsek, Türkiye kabullenecek. Şu anda muhalefetin ortak özelliği kurtuluşun AKP'den rol çalarak, ona benzeyerek gerçekleşeceğini düşünmeleri. Önemli bir bölümü de sağdan geliyor. Bu AKP'nin alternatifinin AKP'ye benzer olmasının topluma kabul ettirilmesi anlamına geliyor. TKP bunu kabul ederse Türkiye kaybeder. Burdaki fren TKP'dir."

TKP'nin kapladığı alan ve mücadele tarzı AKP'nin herhangi bir oluşumca değiştirilmesini engellemediğini belirtan Okuyan, "TKP AKP'nin teşhirine mi engel oluyor, birilerinden rol mu çalıyor, muhalafet daha kötü mü diyor? Biz sadece Türkiye'de AKP döneminde biriken enerjinin aydınlık bir geleceği taşınması için uğraşıyoruz. Bu enerji sözünü ettiğimiz muhalefetle birleşirse belki bir 50 yıl daha kaybedeceğiz ve işler iyiye gitmeyecek" ifadelerini kullandı.

CHP ve HDP geliyor akla güç birliği denilince, Bunlar dışında bir alternatifi birlikte yaratalım

"TKP'nin yalnız yürümek gibi bir derdi yok" diyen Okuyan, "Güçlü bir çağrımız var. Yurttaşlarımızı, emekçileri, aydınları TKP'ye çağırıyoruz. Bizim kırmızı çizgi olarak gördüğümüz konularda aynı düşünenlerle birlikte yürümeye çağırıyoruz. CHP ve HDP anlaşılıyor solda güç birliği denilince. Bunlar dışında bir alternatifi birlikte yaratalım." dedi.

Piyasa karşıtı olmak, sermaye sınıfı ile bir ortak gelecek görmemek, anti-emperyalizm ve laikliği "kırmızı çizgileri" olarak tarif eden Okuyan "Bunlar dışında delik açılınca o deliklerden her türlü kir sızıyor. Detaylarda anlaşamayabiliriz ama bunlara karşı net tavır almayan siyasi hareket solcu değildir. Buradan kopup kendi ittifaklarımızı kuralım. CHP ve HDP'nin ya da ikisinin birden sola yıllardır gölgesi düştü." dedi.

'Çağrısını yaptığımız oluşum Türkiye'de ciddi bir heyecan uyandırır'

"TKP bunu kabullenmek zorunda değil." diyen Okuyan, şöyle devam etti:

"Tek başımıza kalsak da yürüyeceğiz ama bu bir erdem değil ki. Bizim dışımızda da bu değerleri savunacak toplumsal kesimler var. Türkiye'de geniş bir kesimin bu duyarlılıkları da var. Bu kesimi ayağa kaldırmak gerekiyor. Etkileşim alanına giren bazı kesimleri de ilgilendirir bu çağrı. Ben CHP'de mutlu kimse görmedim. Çağrısını yaptığımız oluşum Türkiye'de ciddi bir heyecan yaratır. TKP bu açıklama ile tek başına kalma iradesi koymuyor, bunu yalnızca göze alıyor. Ama kimse bizi programı belli olmayan bir şeyin parçası haline de getiremez. AKP karşıtlığı yetmiyor. Bir vatandaşa ben AKP'ye karşıyım deseniz yetinir mi? Peki ne yapacaksınız diye sorar. Ben bazı partilerin neyi savunduğunu anlayamıyorum. Bununla topluma heyecan vermek mümkün değil."

'Bu ülke için TKP Millet İttifakı bileşiminden daha çok emek veriyor'

"Bu ülkenin yararına olacak şey TKP'yi neden bozsun?" ifadelerini kullanan TKP Genel Sekreteri, bu ülkenin yararına olacak şeyin ne olacağının önemli olduğunu söyleyerek TKP'nin bu ülke için Millet İttifakı bileşiminden daha çok emek veridiğini söyledi.

Okuyan, "Rejiminin ne olduğundan hemfikir olmak gerekiyor" diyerek, "AKP'ye karşı olmamızın nedenlerinden biri eğitim sistemi. Bunun en somut göstergelerinden biri okulların imam hatipleştirilmesi. Millet İttifakı buna karşı mı? Değil." şeklinde devam etti.

'Koçlara, Sabancılara akan musluğu kapatmadan daha adil bir Türkiye çıkmaz'

Okuyan şu ifadeleri kullandı:

"Biz devrimci bir partiyiz ve bu düzenin değişmesi için uğraşıyoruz. Bunda süreklilik olmalı. TKP bunu bir süreliğine buzdolabına koyamaz. Biz bu düzenin içerisinde bir düzeltmeye inanmıyoruz. Dünyada da öyle. Kapitalizm eşitsizliklerin derinleştiği bir tabloya doğru gidiyor. AKP'nin yarattığı tehdidin kaynağını da görmezsek AKP'den beteri gelecek. Karşılarında elle tutulur bir program yok. AKP tek başına hiçtir. Zengin sınıf var ediyor ve muazzam kârlar elde ettiler. Bunlar bu kârları teslim etmez. Memleketin en önemli meselesi işsizlik, yoksulluk hangi programla aşılır? Sermayeye değmeden yapılabilir mi? Buraya, Koçlara, Sabancılara akan musluğu kapatmadan Türkiye işçi sınıfına daha yüksek ücret verecek hangi babayiğit var? Nereden bulacaklar bu kaynağı? Babacan'dan, Davutoğlu'ndan, Kılıçdaroğlu'ndan daha adil bir Türkiye çıkmaz. Biz gerçek dışı tabloya ortak olursak TKP olmaktan çıkarız."

AKP'nin Türkiye'de zayıflaması için gerçek bir mücadele vermekten kastlarının, AKP'nin yarattığı tahribatın ortadan kaldırılması için verilecek bir mücadele olduğunu söyleyen Okuyan, "Somut başlıklar lazım. NATO'dan çıkılmadan nasıl bağımsız olunacak. Dolayısıyla sorun çıkaran biz değiliz. TKP, '100 yıl önce kurulmuşuz, geldiğimiz nokta yeterli değil, o zaman durumumuzu gözden geçirelim' niye desin, biz iktidar olmadık" dedi.

Okuyan "Biz sadece diyebiliriz; yeterince güçlü davranmadık, yeterince ilkelerimizin arkasında durmadık, yeretince çalışmadık. Ancak bugün gelinen tabloda komünistlerin zerre sorumluluğu yok." diye ekledi.

AKP'nin geriletilmesi, iktidarın, hükümetin değişmesi önünde TKP'nin engel değil, tersine AKP'nin her hamlesinin karşısında gücü oranında dikildiğini beliren Okuyan, "Sadece sahte bir umudun parçası olmayacağız. Tarih bunu affetmez. Birilerinin 'kral çıplak' demesi gerekir. Her krtitik dönemde TKP'ye muazzam bir saldırı oluyor. Çünkü TKP ayna tutuyor ve herkesi bildiği şeyleri aslında söyleyerek vicdanları yaralıyor. Bize CHP'liler bile söylüyor. Eninde sonunda herkes size hak veriyor' diye. Doğru bir tavır umulmadık bir anda harekete dönüşür. Her geçen gün de TKP ile devam etmek isteyenlerin sayısı artıyor." dedi.

Programın tamamını izlemek için: