Ankara'da 'Gökçek projeleri' sürüyor: ‘Kumrular’da yapılmak istenen cami rant zincirinin bir halkası’

‘Kumrular’da yapılmak istenen Cami, bu bölgedeki korunması gereken alanlarımızın yok edilmesi ve kamusal alanların ayrıcalıklı imar hakları ile özel kişilere bırakılmasını içeren, Kızılay kent merkezindeki rant zincirinin bir halkası olarak okunmalıdır.’

Ali Ufuk Arikan

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Diyanet Vakfı ile imzaladığı Kumrular’da yapılmak istenen cami projesi tartışma konusu oldu. Daha önce Melih Gökçek’in de bölgede benzer bir proje hazırlığı yapması, yine kısa süre önce Gökçek dönemindeki kararın sürdürülerek Ulus 100. Yıl Çarşısı’nın yıkım kararı alınması belediyeye yönelik tepkileri artırdı.

Konuya ilişkin soL’a değerlendirmede bulunan TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi, atılan adımı "Kızılay kent merkezindeki rant zincirinin bir halkası olarak okunmalıdır” sözleriyle değerlendirdi.

‘Cami ve otopark gerekçelendirilmeye çalışılıyor’

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin “Protokol kapsamında alana Büyükşehir Belediyesi tarafından cami yapılacak. Diyanet Vakfı'na ait olan arazide Büyükşehir tarafından yapılacak caminin altındaki otoparkta dolmuş depolaması yapılarak, Güvenpark'taki dolmuşlar kaldırılacak. Böylelikle Güvenpark'ta Keçiören Metrosu inşaatı da başlayabilecek.” Açıklamasının yeni bir bilgi olmadığı, 12 Ocak 2020 tarihli ABB Meclis Kararında “Güvenpark bölgesinde istasyon yapısının imal edilmesi ve tünel açma makinesinin yer altından çıkarılması için Güvenpark’ta hizmet veren dolmuşların taşınması gerektiğinden, ilk etapta dolmuşların depolanmasının sağlanması” denilerek cami ve altında katlı otoparkın yapılması gerekçelendirilmeye çalışıldığını hatırlatan Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi, söz konusu projeye ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:

Güvenpark ve Saraçoğlu’nda faaliyetler sürüyor

Bilindiği gibi 1. Derece Doğal Sit Alanı olan ve Ankara kent belleğinde önemli bir yere sahip olan Güvenpark’ta iki noktada metro inşaatları devam etmektedir. Yanı başında Saraçoğlu mahallesi Kentsel Sit Alanı olup, alana yönelik rant projeleri gündemdedir. Saraçoğlu Mahallesinde otel, ticari kullanımlar ve  yer altı otoparkı gibi alanın özgünlüğünü bozacak uygulamalar için sondaj faaliyetleri tamamlanmıştır.

‘ABB'nin yeni yönetimi de hiçbir görüş almadı’

Kumrular’daki bahsi geçen parselde geçmişte kültür varlığı niteliği taşıyan ve kamu mülkiyetinde olan İkametler Sitesi vardı ve bu yapı bir dönem Bayındırlık Bakanlığı olarak hizmet vermiştir. Bu kamu yapıları yıkılarak, arazi Özelleştirme İdaresine devredilmiştir. Önce Avm yapımı için plan değişikliği, sonra Avm ve Cami inşası için plan değişikliği yapılmıştır. Daha sonra mülkiyeti Diyanet Başkanlığı’na devredilerek, Cami olarak plan değişikliği yapılmıştır. Bütün bu aşamalarda ilgili kurumlardan, üniversitelerden ve meslek odalarından hiçbir görüş alınmamıştır. ABB yeni yönetimi de hiçbir görüş talep etmemiştir. Bu sürecin her aşamasına karşı çıkması gereken, “hukuksuz iş yaptırılmayacağı” vaadiyle göreve başlayan ABB yönetimi kamu yararından bahsedilemeyen bu süreçlere dahil oldu.

  • Öncelikle süren metro inşaatı Ana Ulaşım Planı olmaksızın yapılmaktadır. Bu da ABB’nin görev ve sorumluluğunda olan bir plan çalışmasıdır. İlk olarak, Ulaşım Ana Planı hazırlanmadan uygulama yapılmasına  ABB tarafından da karşı çıkılması gerekirdi. 
  • İnşaatların yapıldığı yer olan Güvenpark, Başkent Ankara’nın hafıza mekanlarından, kent merkezindeki açık yeşil alan niteliği taşıyan, özgün değerleri ve anıt ağaçları ile de korunması gereken 1. Derece Doğal Sit Alanıdır. ABB’nin burada böyle bir inşaata izin vermemesi, en azından denetlemesi gerekirdi.
  • Cami yapılmak istenen alanın karşısındaki Saraçoğlu (Namık Kemal) Mahallesi, Kentsel Sit Alanıdır. Özgün tarihi ve mimari niteliklerinin yanında açık alanlar kurgusuyla ve anıt ağaçlarıyla da önemli bir bölgedir. Saraçoğlu Mahallesinde yaşayanlar  alanda zorla tahliye edilmiş, mahalle boşaltılmış ve boş bırakılıp köhneleştirilmek istenmiş, alan ticaret ve otel alanlarına dönüştürülmeye çalışılmaktadır. ABB’nin Saraçoğlu Koruma İmar Planını yapması gerekirken, buranın karşısında inşaata başlayacağını açıklamaktadır.

‘Kumrular’da yapılmak istenen cami rant zincirinin bir halkası’

Kumrular’da yapılmak istenen Cami, bu bölgedeki korunması gereken alanlarımızın yok edilmesi ve kamusal alanların ayrıcalıklı imar hakları ile özel kişilere bırakılmasını içeren,  Kızılay kent merkezindeki rant zincirinin bir halkası olarak okunmalıdır.

Kamusal alanın talan edilmesinin yanı sıra, ABB’nin gerekçesi olan “metro inşaatı sırasında dolmuşların bekleyeceği yer” için bir cami altında katlı otopark yapmanın maliyeti çok yüksektir. Kent merkezlerinde yer altı otoparkı birçok Avrupa kentinde taşıt yoğunluğunu artıracağı için uygun görülmemekte, ayrıca yaya güvenliği sorununa yol açacağı için tercih edilmemektedir. Üstelik her iki inşaat da kısa zamanda bitmeyeceğinden, bu süreçte dolmuşların bekleyeceği yer sorusu yine cevapsız kalmaktadır. Kentin geleceğine yönelik uzun vadeli çözümler yerine kısa vadeli, tek dönemlik ve kenti bütüncül olarak algılmaktan uzak adımlar atılmaktadır. 

‘Modern toplu taşıma biçimleriyle güvenceli istihdam sağlanmalı’

Dolmuş, 21. Yüzyıl Ankara’sında yeri olmayan, trafikte riskler yaratan ve dolmuş şoförlerinin uzun saatler boyunca direksiyon başında emeklerinin sömürülmesine ve güvencesiz bir şekilde çalışmalarına neden olan, niteliksiz bir ulaşım biçimidir. ABB, hazırlaması  gereken Ulaşım Ana Planı çerçevesinde, kaliteli toplu taşıma türlerini devreye sokmalı, dolmuşları kaldırmalı ve dolmuş şoförlerini mağdur etmemek adına modern toplu taşıma biçimleriyle güvenceli bir biçimde istihdam sağlamalıdır.

‘Cami yapılması planlanan alanın 200 metre yakınında cami var’

Diğer taraftan teknik ve sosyal donatı alanlarının belirli standartlar ile kent mekanına dağılımını sağlayan planların yapılması Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin temel görev ve sorumluluklarından biridir. Cami yapılması düşünülen alanın 200 metre yakınında Maltepe Camii ve Metro Yeraltı Camii vardır. Dolayısıyla bu alanda yeni bir camiye ihtiyacın olmadığı açıktır ve bunu zaten ABB yönetimi herkesten daha iyi bilmektedir.

Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi olarak Kumrular’da yapılmak istenenin, Güvenpark ve Saraçoğlu Mahallesinde sürdürülen kamu arazilerinin talanı ve rant projelerinin bir parçası olduğunu ve bunların Gökçek döneminden beri sürdürüldüğünü bilmekteyiz.

Ankara kenti ve Ankaralılar, hala Melih Gökçek döneminin talan projeleri ile karşılaşıyor olmaktan daha fazlasını hak ediyor.