Sermaye sınıfının açmazlarını, muhtemel hatalarını dikkatlice izleyelim, ama sosyalizmi hayal etmekten, yaratacağı farkı ve olanakları tartışmaktan geri durmayalım.

Sosyalizmde yaşlılık: Toplumsal işbölümünde değişim

Son iki yazıda dünyamızın sosyalist geleceğine ilişkin konuları ele aldık. Bağımsızlığı tartışırken ulusal sınırları aşan ve sosyalist ülkelerdeki tedarik zincirlerini kapsayan bir merkezi planlama fikrine ulaştık

Kapitalist toplumun işsizlikten emeğe yabancılaşmaya kadar getirdiği derin sorunların aşılmasında Şeker Fabrikaları örneğinden de yararlanarak temel bir toplumsal ölçek olarak üretim birimi kavramına vardık.

Bugünse kapitalizmde yaşlılık etrafında biriken sorunların sosyalizmde nasıl aşılacağı konusunda bir deneme yapalım. Bu konu bize sosyalizmde toplumsal işbölümünü tartışmaya açmamıza da izin verecek.

Bugün emekçilere dayatılan olumsuz yaşam koşulları yaşlılıkta büyüyerek devam ediyor. Sosyal güvencesizlik ve yoksulluk insanları ileri yaşlarda çalışmak zorunda bırakıyor. Çoğunlukla yaşlılıklarında yine sosyal güvencesiz ve sigortasız olarak çalışıyorlar.

Emekli maaşı ile geçinmenin zorlukları bir yana artık emekçiler bir emekli maaşı bile hak edemeden işlere girip çıkıyorlar ve onlara emekli maaşı istiyorsan cebinden primlerini yatırmalısın deniyor.

Türkiye’de 65 yaş üstü insanların %12 kadarının çalışmak zorunda olduğu söyleniyor. Bu oran ABD’den Endonezya’ya %20 ile %50’si arasında değişiyor.

İnsan emeğiyle var olur ve emeklilik insanları bir yanıyla emek süreçlerinden uzaklaştırıyor. Ancak gençken içine girilen emek tüneli değişmeksizin ağır bir yükü emekçilerin omuzuna yüklediği için sağlıklıyken emekli olmak ve yaşlılığında kimseye muhtaç olmadan yaşamak çok haklı bir talep olarak yükseliyor.

Öte yandan giderek parçalanan ve küçülen ailelerde yaşlı bakımı önemli bir sorun haline geliyor. Devletin sosyal hizmet alanından büyük ölçüde çekilmesi ve gelirlerini büyük oranda sermaye sınıfının azalan kârlarını telafi etmek için kullanması yaşlı bakımını daha da zorlaştırıyor. 

Japonya’da çok sayıda 65 yaşını geçmiş kişinin işçi olarak çalışmaya devam ettiği biliniyor.

Reel sosyalizmin yaşlılık sorununun üstesinden gelmekte zorlanmadığını biliyoruz. Kapitalizmin gayri-insaniliğine son vermek çoğu kez yetiyor.

Öncelikle tüm vatandaşların nitelikli bir işe kavuşması, dolayısı ile herkesin emeklilik hakkına ve sosyal güvencelere sahip olması büyük ölçüde çözüyor sorunu. 

Küba’da 2008 yılında tüm sendikaların merkez yöneticileri ile konuştuğumuzda işe bağlı yıpranmaya bağlı olarak farklı emeklilik yaşları tanımladıklarını söylemişlerdi. Örneğin, dalgıçlar çok daha önce emekli olabiliyorlardı.

Ayrıca nüfusa özel birinci basamak sağlık hizmeti ve yaşlı bakımını içeren gelişkin ve yaygın sosyal hizmetleri eklemeliyiz.

Sosyalizm ilk elden yoksulluğa, güvencesizliğe ve yalnız bırakılmaya meydan okuyor.

Öte yandan sosyalizm bundan mı ibaret?

Sosyalist devrimler işçi sınıfının siyasi öncüsünün somut sorunlara ve nihayet yönetememe krizlerine müdahalesi ile gerçekleşecek. Sabahtan akşama sosyalizmi tartış istersen, buraya doğrudan faydası yok.

Buna rağmen içinde bulunduğumuz yüzyılda gelişkin bir sosyalizmi hayal edebilen, tartışabilen ve buna inanan tutkulu bir toplumsal kesimi yaratmak önemli gözüküyor.

Sosyalizm kurulup öyle kalmaz, kendi içinde tekrar tekrar daha ileri hedeflere doğru atılır.

Tamam, emekçiler sosyalizmde iş güçlüğüne bağlı olarak emekli maaşları, sosyal güvenceleri ile emekli olacaklar. Ne yapsınlar sonra, kahveye mi gitsinler kâğıt oynamaya? Emek süreçlerinden koparılmadan daha ileri yaşlarda bir yaşam hayal edilemez mi? Emek sürecinden kopanların entelektüel açıdan bir gerileme eğilimine girdiğini biliyoruz.

Bu tartışmayı yürütmek için antropoloji ve arkeolojinin yardımına başvuralım. İnsanlığın milyon yıllık ilk ve uzun zamanını oluşturan komünal toplumlarda toplumsal bir artı ürün üretilmediği için dikine toplumsal işbölümü bulunmuyordu. Yani toplum tarımcılar, zanaatkârlar, askerler, bilim insanları, mühendisler, öğretmenler vb. ayrışmamıştı, emek bunları kapsayacak şekilde bütündü.

Çatalhöyük’te bulunan duvar resmi bize muhtemelen ergenlikten yetişkinliğe geçiş törenini yansıtıyor.

Buna karşılık yatay iş bölümü özellikle yaşa bağlı olarak sorumluluk ve hakları değiştiriyordu. Toplumsal sorumluluk ve hakların etle tırnak gibi olduğu bu toplumlarda, örneğin ergenlikten yetişkinliğe veya orta yaşlardan ileri yaşlara geçiş yeni bir hak ve sorumluluk silsilesi getiriyordu. Örneğin, toplumlar ihtiyar heyeti tarafından yönetiliyor, bu yaşa ulaşanlar diğer emek süreçlerinden bir ölçüde serbest kalıyorlardı.

Sosyalizmde her üretim birimi toplumsal iş bölümünde o zamanın modern üretim zincirleri içinde kendine bir yer bulacaktır. Örneğin, tarımın otomatizasyonu birimi, maden ocağı birimi, yonga üretim birimi, insan vücudu için protezler yapan birim, elektrikli motor fabrikası birimi, aşı enstitüsü vb. 

Başlangıçta bu üretim birimleri, doğal olarak farklı toplumsal işbölümlerini içerir, araştırmacı, eğitimci, sağlıkçı, aşçı, temizlikçi, itfaiyeci, okul öncesi bakımcı, elektrikçi vb.

Ancak zaman içinde üretim birimleri toplumsal işbölümünde tanımlı bir yere sahip olmalarına karşın, üretim birimi içinde toplumsal işbölümünün erimesi beklenir.

Çok önemli bir diğer süreç ise, sadece ekmek parası kazanmaktan başka bir anlamı olmayan yabancılaşmış emeğin sönmesi, yerine bütün ve gönüllü çalışmanın almasıdır.

Şimdi artık 65 yaş üstünün emekle ilişkisine bakabiliriz. Belli bir yaştan sonra üretim biriminin 65 yaş üstü emekçisi yeni haklar edinecektir. Örneğin, lojmanlar iki katlıysa zemin katında oturma, üretim biriminin tatil ve kaplıca kontenjanlarından daha fazla yararlanma vb. Öte yandan emeğin niteliği değişecektir, daha az kol işi, ancak daha fazla felsefe, daha fazla eğitim, daha fazla yönetim, daha fazla üretim biriminin tarihinin belgelenmesi…Yaşlanmaya bağlı ortaya çıkan işlev kayıpları ise daha genç üretim birimi üyelerinin gönüllü desteği ile telafi edilecektir.

Sermaye sınıfının açmazlarını, muhtemel hatalarını dikkatlice izleyelim, ama sosyalizmi hayal etmekten, yaratacağı farkı ve olanakları tartışmaktan geri durmayalım.