Yest takaya partiya! Böyle bir parti var!

Bugün Ekim Devrimi'nin önderi Lenin'in 151. yaş günü. Lenin'in doğum gününde Levent Özübek, Lenin'in tarihe geçen 'Böyle bir parti var' sözlerini yazdı.

Levent Özübek

Böyle bir parti var!

Lenin'in bu üç sözcükten ibaret ifadesi sosyalizmin tarihinde önemli bir yere sahip olmuş, kendi boyutundan çok daha ötelere çıkarak, Sovyetler Birliği'nde büyük bir slogan, bir kült haline gelmişti. Hiç unutulmadı.

1917 yılında, 3-24 Haziran (16 Haziran-7 Temmuz) tarihleri arasında Tüm Rusya İşçi-Asker Delegeleri Şurası (Sovyeti) toplantısı yapılıyordu. Sovyetler Birliği tarihinde, Şubat ve Ekim devrimleri arasında kalan üç aylık süre içindeki çok önemli olaylardan biriydi bu şura toplantısı. Moskova'daki ve Petrograd'taki devrimcilere önderlik ediyordu ve devrimci havayı tüm ülke çapında güçlendirmişti. Urallarda bir grev dalgası yükseliyordu, birçok bölgelerde işçilerle işveren sınıfı arasındaki çekişmeler çatışmaya dönüşmeye başlamıştı. Grev dalgaları tarım sektöründeki devrimci hareketlenmeleri tetiklemişti. Çeşitli bölgelerdeki kırk üç vilayette köylüler toprak ağalarına ve Kulaklara karşı ayaklanmaya başlamıştı. İşçi ve köylü hareketleri askerleri de canlandırmıştı. Askerlerin savaşa karşı çıkma direnci artmıştı. Burjuva sınıfı ise tüm bu hareketlenmeler karşısında durumu telaşla yatıştırmaya çalışıyordu.

İşte şura bu şartlar altında görevini yapmıştı. Şurada binden fazla delege hazır bulunuyordu ancak oy hakkına sahip 777 delege vardı ve bunlar çok çeşitli partilere ve gruplara bölünmüştü. Menşevikler, Bolşevikler, Sosyalist Devrimciler, Enternasyonalist Parti taraftarları ve diğerleri şurada delege olarak bulunuyordu. En büyük grup 285 kişiyle Sosyalist Devrimciler, ikinci büyük grup ise 248 delegeyle Menşeviklerdi. Bolşeviklerse, 105 delegeye sahipti ve şuranın yüzde 13,5'lik kısmını oluşturuyordu. Ancak çok geçmeyecek, Bolşevikler Ekim Devrimini gerçekleştirecekler ve insanlık tarihinin büyük rüyasını gerçekleştireceklerdi.

Entsiklopediya Kommunist'te yer alan bilgilere göre, o gün toplantıda hazır bulunan delegelerden S. Şulga günlüğünde şunları yazmıştı:

İrakli Tsereteli akşam konuşuyordu. Üzerinde pahalı, siyah bir takım elbise vardı. Etkili bir konuşmacı pozuyla, teatral jestlerle, mağrur bir sesle konuşuyordu. Tseereteli bakanlığıyla gurur duyuyordu.

"Şu anda," diye kategorik olarak ilan ediyordu, "şu anda Rusya'da hiçbir parti yoktur ki, 'iktidarı bize verin, siz gidin, yerinizi biz alacağız’ diyebilsin."

Salona sessizlik çökmüştü. Tsereteli yüksek sesle vurguladı:

"Rusya'da böyle bir parti yok."

Ve bir anda duyuldu:

"Var! Böyle bir parti var!"

1936 yılında İstoriya Grajdanskoy Voynı dergisi ise o episodu şöyle yazmıştı:

Şurada ilk gündem maddesi bir geçici hükümetin oluşturulmasydı. Sosyalist Devrimciler ve Menşevikler iktidarın Sovyetlere devredilmesine kesin olarak karşı çıktılar.

(...)

Bu, Bolşeviklerin temsilcisi Lenin'di ve Menşeviklerin düşüncesini kesinlikle reddiyordu. Koridordan salona giren elektrik akımı gibi bir şeydi bu sözler. Uyuklayan Sosyalist Devrimciler ve Menşevikler bunun üzerine uyandılar ve vızıldanmaya başladılar. Delegeler ayağa kalkıp kendilerine kimin böyle meydan okuduğunu görmeye çalıştılar. Telaşla prezidyuma doğru koştular. Ama Lenin zaten kürsüye yaklaşmıştı:

"Diyorlar ki," dedi Lenin, "'Rusya'da iktidarı tamamen ele alma isteğini ifade edecek hiçbir siyasi parti yoktur,' Ben cevap vereyim!: Hiçbir parti bunu reddedemez ve partimiz de bunu reddetmez. Her dakika gücü tam olarak almaya hazırdır.”

Menşevizmin, ilkesiz, korkak, iki yüzlü taktikleri Bolşevizmin sert, cesur çizgisiyle karşı karşıya kalmıştı.

Lenin'in bu deyişi, Bolşeviklerin iktidar mücadelelerinin dönüm noktalarından biri oldu. Daha sonra Sovyetler Birliği'nde kanatlandı, ders kitaplarında, konuşmalarda yer aldı, edebi eserlerde alıntılandı. Artık bu deyiş sadece Lenin'le, Bolşevizmle veya genel siyasetle bağlantılı olarak değil, genelde bir objenin ya da olayın varlığını vurgulamak amacıyla mecazi anlamlarda de kullanılıyor.

Sözcük Sovyetler Birliği'nde büyük bir kült haline gelmiş, kültürel bir birikim yaratmıştı. Şairler, başlığı bu sözcük olan sayısız şiirler yazmışlardı. Ressamlar o ânı resmetmişler, müzisyenler müzikler bestelemişti.

                                        Yest Takaya Partiya!   Ressam: E.A. Kibrik 1948

                                                                  Tüm ülke dinlerken seni,

     Sesin tüm dünyayı çınlatırken,

Tüm düşünceler birleşmişti

Halkıyla yaşıyordu Lenin!

Parti, parti, halkın aklı ve vicdanı,

Kararların yürekleri güçlendiriyor,