THD Başkanı: Tüketici mahkemelerine arabulucu zorunluluğu getirilmesini Anayasa Mahkemesi'ne taşıyacağız

Tüketici mahkemelerine başvuru öncesinde arabulucu zorunluluğu getiren yasayı soL'a değerlendiren Tüketici Hakları Derneği Başkanı Turhan Çakar, yasayı Anayasa Mahkemesi'ne taşıyacaklarını ifade etti.

Haber Merkezi

Mecliste geçen hafta kabul edilen "Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun" geçtiğimiz gün Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girmişti.

Yeni düzenlemeye göre, 10.390 Liranın üzerinde değeri olan ayıplı malın firmaya iadesinde ortaya çıkan anlaşmazlıklarda tüketicinin mahkemeye başvurmadan önce arabulucuya başvurması zorunlu hale getirilmişti. 

Yeni düzenlemeye ilişkin tüketicilerden büyük tepki yükselirken, Tüketici Hakları Derneği Başkanı Turhan Çakar soL'a konuştu.

'Arabulucu, firma ve tüketiciyi uzlaştıracak'

Tüketici Hakları Derneği Başkanı Turhan Çakar, yeni düzenlemenin tüketici haklarına engel oluşturacağını belirterek, ''Var olan tüketici hakkına yönelik bir engel teşkil ediyor. Daha önce 6503 sayılı kanuna göre tüketiciler, 10.390 liranın üzerindeki uyuşmazlıklarda doğrudan tüketici mahkemesine dava açabiliyordu. Şimdi doğrudan dava açamayacak. Arabulucuya gidecek. Sonuçta arabulucu, firma ve tüketiciyi uzlaştıracak. Diyelim ki malın bedeli 15 bin lira, tüketicinin firmaya bu bedeli ya da yenisini istediğini söylemesi yasal hakkı. Firma yenisini vermem ya da 10 bin lira, 12 bin lira veririm diyecek. Arabulucunun işi de bu olacak'' sözlerini sarf etti. 

Firmalar, düşük bedelden anlaşmaya çalışacak

Yeni düzenleme ile birlikte firmaların düşük bedelden anlaşmaya çalışacağını belirten Çakar, ''Tüketicinin isteğini firmanın yerine getirmesi istisnadır. Örneğin tüketici ayıplı mal ve hizmetten dolayı dava açmadan önce ben firma ile konuşacağım diyebiliyordu. Firmadan olumsuz cevap alırsan dava açarsın. Firma temsilcisi belki tüketiciye o parayı ödeyecek ya da yenisini verecek. İlla arabulucuya gitmesine gerek yok, önce görüşür firma ile. Genellikle firma da tüketiciye arabulucuya gitmeden olumlu cevap vermeyecektir. Yeni düzenleme ile birlikte arabulucu firma ve tüketiciyi yan yana getirecek, firma da tüketicinin isteğini yerine getirmeyecek. Ya da daha düşük bedel üzerinden anlaşmaya çalışacak firma temsilcisi'' ifadelerini kullandı.

Çakar ayrıca arabulucuların bir yıl öncesinden dernek kurmak istediklerini hatırlatarak, ''Ama tüketici illa da uzlaşmak zorunda değildir. Anlaşamazsa mahkemeye gidebilir ama sonuçta arabulucuya bir ücret verilecek. Bu arabulucular yasa yürürlüğe girmeden bir sene önce dernek kurmaya kalktılar. Kendilerinden gayet eminler. Nasıl olsa yasayı çıkartacağız rahatlığıyla davrandılar'' diye konuştu.

'Mahkemeler uzun sürüyorsa, hâkim alın'

Yeni düzenlemeye gerekçe olarak mahkemelerin uzun sürmesinin gösterilmesine tepki gösteren Çakar,  ''Biz dedik ki böyle bir hak var zaten. Var olan hakkı niye çiğniyorsunuz dedik. Mahkemeler, davalar uzun sürer, tüketici 3 yıl 2 yıl bekleyeceğine uzlaşsın. Peki mahkemelerin 2-3 yıl sürmesi Allah'ın emri mi? Mahkemeler, davalar hâkim eksikliğinden uzun sürüyor. Hâkimlerin elindeki dosyaların kalabalığından. Hâkim sayısını arttır o zaman. Davanın uzun sürmesinin önüne geçecek ne yapılabiliyorsa o yapılsın. Bunu yapmıyorsunuz, ezilen tarafın, sömürülen tarafın, tüketicinin hakkını elinden alıyorsunuz. Biz buna karşıyız dernek olarak, protesto ediyoruz. Var olan tüketici hakkı daha da ileri götürmek gerekirken, davaların uzun sürmesini önleyecek önlemler almak varken, tüketiciyi bilirkişi ile firmanın insafına terk ediyorsunuz'' dedi. 

Anayasa Mahkemesi'ne götürülecek

Yeni düzenlemeyi Anayasa Mahkemesine götüreceklerini söyleyen Çakar, ''Biz kararın Anayasa Mahkemesi'ne götürülmesi konusunda girişimlerde bulunacağız siyasi partiler aracılığıyla. Geçtiğimiz gün bir ön görüşme yaptık Ankara'da'' dedi.

'Tüketiciler, bize destek versin'

Son olarak yeni düzenlemenin iptali için tüketicilerin kendilerini desteklemesini isteyen Çakar, ''Vatandaşlar, tüketiciler bu kanunun ilgili maddesinin iptal edilmesi için bize destek versinler. Onlar da illerindeki milletvekilleri ile görüşsünler. Desinler ki bu kanunun 59. maddesinin iptalini istiyoruz. Zaten bizim hakkımız var, niçin hakkımız tehlikeye düşürülüyor?'' diyerek sözlerini sonlandırdı.