Pandemi fırsatçılığında sıra Saros Körfezi'nde

Saros Körfezi'nde BOTAŞ tarafından yapılmak istenen Saros FSRU Gemi İskelesi projesi, oldubittiye getirilmeye çalışılıyor. Pandemi günlerinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın desteğini arkasına alan BOTAŞ, projeyi hayata geçirmekte kararlı. Halk ise bir kez iptal ettirdiği projeyi tamamen durdurmak için mücadele etmeye devam ediyor.

Haber Merkezi

Edirne'nin Keşan İlçesi'ndeki Saros Körfezi'ne Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ’nin (BOTAŞ) tarafından yapılmak istenen, Likit Doğalgaz Taşıma ve Yükleme Limanı projesi, salgın günlerinde yeniden gündeme geldi. 

Kendini yenileyebilme özelliğine sahip dünyadaki üç körfezden biri ve özel çevre koruma bölgesi olan Saros Körfezi'ne yapılacak projeye bölge halkı karşı çıkıyor. Salgın günlerinde bilirkişi raporu ile iptal edilen projenin yeniden gündeme gelmesi tepkileri arttırdı. Proje, bölgenin doğasını ve halkın sağlığını tehlikeye atacağı eleştirilerine konu oluyor.

'Telafisi mümkün olmayan zararlar verecek' diye iptal edilmişti

Projenin onaylanan Çevresel Etki Değerlendirme Raporu'na yapılan itirazlar sonucunda 2019 yılında açılan iptal davasının bilirkişi raporu açıklanmıştı. Projenin yapılacağı Sazlıdere ve Gökçetepe arasındaki sahildeki incelemelerin ardından, doğalgaz projesinin  bölgeye telafisi mümkün olmayan zararlar vereceği tespit edilmiş ve 10 farklı disiplinden 10 bilirkişinin 14 ayrı uygunsuzluk tespit ettiği gerekçesiyle Edirne İdare Mahkemesi'nce ÇED olumlu raporu iptal edilmişti. 

Salgın günlerinde yeniden gündeme geldi

Edirne İdari Mahkemesi tarafından bölge halkının mücadelesi sonucunda iptal edilen ÇED olumlu raporunun ardından BOTAŞ pes etmedi. Bu sefer devreye Çevre ve Şehircilik Bakanlığı girdi. 

Özel Çevre Koruma Bölgesi olan alanın BOTAŞ'ın projesine teslim edilmesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 6 Mayıs'ta  İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu toplantısının gerçekleşeceğini duyurmuştu. Toplantının ardından ÇED süreci yeniden başlatıldı. 

Hem 'korurum' hem satarım

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın doğal zenginliklerini gerekçe göstererek koruması gereken alanlardan biri olduğunu ifade ettiği Saros Körfezi için verdiği ifadeler şöyle:

''Saros Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi’ndeki doğal güzelliklerin, tarihi ve kültürel kaynakların, biyolojik çeşitliliğin, sualtı, su üstü canlı ve cansız varlıkların koruması ve bu değerlerin gelecek nesillere aktarılarak, sürdürülebilirlik anlayışı çerçevesinde bölgenin ekonomik gelişmesinin sağlanması ve çevre bilincinin artırılması amacıyla, Bölgenin Yönetim Planının hazırlanması gerekliliği ortaya çıktı ve söz konusu çalışma 2016 yılında başlatıldı.

Süreci etkin yönetmek için bölgede yetki ve sorumluluk sahibi olan kamu kurum kuruluşları, üniversiteler, yerel yönetimler ve sivil toplum örgütlerinin katılımıyla Saros Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi Yönetim Planı hazırlandı ve Genel Müdürlüğümüzce onaylandı.''

8 bin ağaç kesilecek

Toplantının ardından yeniden başlatılan ÇED sürecinin ardından BOTAŞ, yeni bir ÇED raporu hazırladı. BOTAŞ'ın ÇED raporunda, ''Bu alanların işlemeli tarıma uygun olmayan veya sınırlı olarak uygun olan arazilerle orman rejimindeki arazileri kapsamaktadır'' denildi. 

Hazırlanan yeni ÇED raporuna göre, 17 bin 121 metre uzunluğundaki kara boru hattı, 12,92 hektardan oluşan ormanlık alan içerisinde yer alacak.  Ağırlıklı Kızılçam olmak üzere Sapsız Meşe, Macar Meşesi ve Karaçam ağaçlarından 8 bin kızılçam ağacı kesileceği de raporda yer aldı.

BOTAŞ ise kesilecek ağaçların, taşınamaz durumda olanlarının kesileceğini duyurdu. 

BOTAŞ, şirin gözükmeye çalışıyor

Geçtiğimiz günlerde BOTAŞ kamuoyuna bir açıklama yaparak, projeyi meşrulaştırma çabasına girdi. Projenin 2016'daki yangında zarar gören alanda yapılacağının söylendiği açıklamada, 81 il ve 550 ilçede doğal gaz projelerine devam ederken çevre dostu adımlar attığını öne sürdü. 

Projenin en büyük amacı Türkiye'nin Balkanlar, Avrupa ve dünya doğal gaz ticaretinde etkin bir konuma gelmesi olarak açıklandı. Ancak BOTAŞ yaptıkları açıklamada, yeniden hazırlanan ÇED raporu ile ilgili çelişkili ifadeler kullandı. ÇED raporunda projenin, işlemeli tarıma uygun olmayan arazilerde yapılacağı açıklanmıştı. Ancak yapılan açıklamada, hattın geçtiği arazide yeniden mevsimsel tarım yapılabileceği belirtildi.

Projenin yapılmaması için onlarca neden var

Yapılacak proje ile Saros Körfezi'ne 12 ay boyunca sürekli girip çıkacak dev kargo gemilerinin kazaları ya da karaya oturmaları körfezde ciddi kirlilik ve ekolojik yaşamda ciddi tahribat oluşturacak. Ayrıca 100 bin tonluk gemi faaliyetleri ile zaten sürekli deniz varlıklarına, deniz çayırlarına, balık üreme alanlarına bırakılacak atıklar ve sızıntılar bu tahribatı daha da arttıracak. 

Yaşanan ekolojik krizin sonucunda ise ağaçlar kesilecek, orman alanları yok olmakla karşı karşıya kalacak. Bölgede tarım arazileri ise kullanılamayacak. 

Bunların yanı sıra Saros Körfezi 1. Derece Deprem Bölgesi. BOTAŞ'ın doğal gaz limanı aktif bir fay hattının üzerine kurulacak. Olası bir depremde boru hattının körfeze zarar vereceği düşünülüyor. 

Saros Gönüllüleri harekete geçti

Yaşanan son gelişmelerin ardından Covid-19 salgınına rağmen bölge halkı projeye boyun eğmiyor. Projenin başlangıcından bu yana aktif mücadele yürüten Saros Gönüllüleri, daha önce başlattıkları imza kampanyasına devam ediyor. Sosyal medyadan da Saros Körfezi'ni kamuoyuna taşıyan Saros Gönüllüleri, mücadele etmekte kararlı.