Türkiye’de iki ay önce ilk COVİD19 vakasının açıklanmasının ardından, AKP hükümeti bir önlem paketi hazırlanmış ve bu pakette belki de emekçiler lehine tek anlamlı adım olarak değerlendirilen, kısa çalışma ödeneğinin kapsamının genişletilmesine dönük karar da yer almıştı. Pandemi koşullarında geçen yaklaşık iki ayın ardından, online eğitime geçen ve velilerden tahsil ettikleri okul ödemelerinden hiçbir kayıp yaşamayan özel okullar da teker teker kısa çalışma ödeneğinden yaralanmaya başladı.
Patronların Ensesindeyiz (PE) ihbar hatlarına ulaşan özel okul öğretmenleri; bu ay maaşlarının yalnızca yüzde 40’nın yattığını, kalan kısmının devlet tarafından yatırılacağının duyurulduğunu, İŞKUR’dan arandıklarında ise “çalışmıyoruz” demelerinin istendiğini belirtiyorlar. Bazı öğretmenler ise evlerinde tam zamanlı çalıştıkları halde sadece kısa çalışma ödeneğini alacaklarını, okulun başka ek bir ödeme yapmayacağı bilgisinin kendilerine iletildiğini ifade ediyor. Okullarda yüz yüze eğitime ara verilmesinin ardından, özel okul öğretmenleri yoğun bir şekilde çalışmaya devam ettikleri halde, özel okul patronları ücret konusunda farklı uygulamalara gidiyorlar. Özel okullarda çalışan eğitim emekçileri ise bu durumun hem maaş ödemeleri, hem de sigorta pirim günleri açısından yarattığı belirsizlik nedeniyle endişeli.
Emekçiler değil patronlar destekleniyor
Kısa çalışma ödeneğine başvuran özel okullar kervanının başını büyük ve zincir özel okulların çektiği görülüyor. Bünyesinde çalışan emekçilere aylarca maaş ödememesiyle uzun bir süre gündemden düşmeyen Doğa Koleji, öğretmenlerin kıdem tazminatı haklarına saldırılarıyla sık sık gündeme gelen Bahçeşehir Koleji ve onlarca şubesi bulunan Sınav Koleji’nden Okyanus Koleji’ine kadar daha birçok büyük ve zincir özel okul kısa çalışma ödeneğine başvurduğunu çalışanlarına duyurmuş durumda. Maaşlarının yüzde 40’ı yatan ve yüzde 60’ı için devlet ödeneğini bekleyen öğretmenler ise gelecek aylar için belirsizliğe mahkûm edildiklerini düşünüyorlar.
Özel okullar gerçekten maaş ödeyemiyor mu?
Velilerden yıllık eğitim ücretlerinin tamamını pandemi süreci başlamadan tahsil etmiş olan bu okulların, eğitim dışında yemek ve servis ücretleri gibi ücretlerin de neredeyse tamamını tahsil ettikleri biliniyor. Bir taraftan kısa çalışma ödeneği için kuyruğa giren özel okul patronları, pandemi sürecinde velilere herhangi bir geri ödeme yapmaktan da kaçınıyor. Gelir kalemlerinde hiçbir eksilme olmayan özel okulların, bir bütün olan eğitim organizasyonunun içinde yer alan yemek, servis, güvenlik, kırtasiye, elektrik ve doğalgaz gibi gider kalemlerinin ise azaldığı ya da tamamen ortadan kalktığı bir gerçek. Bu süreçte “devlet bir ödesin üstünü biz tamamlarız” gibi cümlelerle ücret açısından belirsizliğe mahkûm edilen öğretmenler bu durumu özel okul patronlarının kriz fırsatçılığı olarak değerlendiriyor. Milyonlarca emekçi pandemi sürecinde ya işsizlikle boğuşup ya da oldukça zor ve sağlıksız koşullarda çalışmaya devam ederken, özel okul patronlarına verilen bu destek kısa çalışma ödeneğinin de sermayeye arka çıkmak için bir araç haline getirildiğini ortaya koyuyor.
PE Özel Okul Öğretmen Dayanışma Ağı ise özel okullarda çalışan eğitim emekçilerini kısa çalışma ödeneği sürecinde kendilerine patronlardan tarafından yapılan yalan beyanda bulunma çağrılarına uymamaya, kendilerinden gerek kısa çalışma ödeneği gerekse ücretsiz izin başvurularında çeşitli içeriklerde imzalı belgeler istendiğinde bunları kabul etmemeye çağırıyor. PE Özel Okul Öğretmen Dayanışma Ağı iki başvuru sürecinde de emekçilerden hiçbir belge istenmediğini hatırlatırken, bu durumlarla karşılaşan emekçileri PE ihbar hatlarına başvurmaya davet ediyor.
Patronların Ensesindeyiz Ağı’na [email protected] adresi üzerinden ya da 0541 940 0514 numaralı telefondan ulaşılabilir.