Ölümüne adalet arayışı: Sadece 'adil yargılama' talep etmişti...

Hakkında tek somut suç delili olmamasına rağmen iki gizli tanık ifadesiyle müebbet hapis cezası verilen Mustafa Koçak, adil yargılama talebine yanıt alamadan hayatını kaybetti. Koçak’ın ölümü sonrası baştan aşağı çürük olan yargılama dosyası ve neresinden tutulsa elde kalan gizli tanık ifadeleri yeniden gündemde.

Haber Merkezi

Mustafa Koçak, iki gizli tanık ifadesine dayanılarak Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın 2015 yılında İstanbul Adliyesi’ndeki odasında öldürülmesi olayında silah temin etmekle suçlanarak müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.

Ancak Koçak’ın suçlandığı dosyada iki gizli tanığın ifadesi dışında somut bir suç delili yer almıyordu. Alınan karara tepki gösteren ve adil yargılama talebinde bulunan Koçak, önce açlık grevi, sonra da ölüm orucuna başlarken, adil yargılama talebine yanıt alamadan yaşamını yitirdi.

Koçak’ın ölümü sonrası yaşanan hukuksuzluklar ve suçlama dosyası yeniden gündemde.

İki 'gizli' tanık ifadesi

Dosya kapsamında yer alan “gizli tanıkların” hikâyesi oldukça ilginç. Tanıkların ikisinin de ismi açıkça yazıldığı, kamuoyunda gündeme geldiği için artık bir "gizlilik" de kalmamış durumda.

Bu isimlerden biri Berk Ercan, diğeri Cavit Yılmaz.

Bu isimlerden 20’li yaşlarındaki Berk Ercan, Savcı Kiraz'ın öldürülmesi sonrası tutuklanırken, tutuklanmasının ardından polislerin talebiyle verdiği ifadesinde, birçok isme yönelik suçlamalarda bulundu.

Bir kişinin ifadesiyle 150'den fazla kişi tutuklandı

Bu ismin ifadeleri nedeniyle Grup Yorum üyeleri, ÇHD üyesi avukatların da aralarında olduğu 150'den fazla kişi tutuklanırken, bu isimlerin çoğu dayanaksız suçlamalarla süren davaların ve tutukluluklarının ardından serbest kaldı.

Bu davalardan biri 14 Eylül 2018’de görülürken, 17’si tutuklu 20 avukatın yargılandığı davada savunma yapan Avukat Hasan Demir, Berk Ercan’ın "terör örgütü üyeliği" suçlamasıyla yakalanıp, şüpheli sıfatıyla ifade verdiğini söylemiş ve şöyle konuşmuştu:

“Berk Ercan’ın şüpheli sıfatıyla verdiği ifade dosyaya konmamış. Berk Ercan tutuklu olduğu süreçte savcıya dilekçe gönderiyor. 'Benim durumum burada kötü. Su, yemek vermiyorlar. Size tanık taslağı hazırladım. Cezaevi el koydu.' Bunun üzerine savcı Berk Ercan’ı Terörle Mücadele şubesinde dinliyor. Berk Ercan Temmuz’dan beri birer ay arayla üst üste defalarca kez ifade veriyor. Terör suçundan yargılanan bir adam… Biz etkin pişmanlıktan yararlananlara neler yapıldığını biliyoruz. Bu kişiler şeytanla bile iş birliği yaparlar. Berk Ercan’ın ifadelerine itibar edilemez. Neden itibar edilemez? Berk Ercan’ın önüne dosyadaki evraklar konuluyor. Sen bilirkişilik yap deniliyor. Ercan dosyayı okuyup yorumluyor. Berk Ercan’ın dedikleri dosyaya delil olarak konuluyor."

Tek suçlama 'köftecide duydum' ifadesi

Aynı Berk Ercan’ın Mustafa Koçak’ın isminden ilk ifadesinde hiç bahsetmemesi, ikinci ifadesinde ise ‘Köftecide bana söyledi, silahı o temin etmiş” demesi şüpheleri artırmıştı.

Koçak hakkında "elle tutulur" olduğu söylenen tek "delil" bu olacaktı.

'Baskı ve tehditle yalan ifade verdim' dedi, dikkate alınmadı

Sadece Berk Ercan değil, diğer tanığın durumu da hayli ilginç. Mustafa Koçak hakkında suçlamada bulunan diğer tanık olarak dosyalara geçen Cavit Yılmaz, tahliyesinin ardından gittiği Almanya’da kendisine baskı ve tehditte bulunulduğunu, söz konusu ifadelerin emniyette polis tarafından doldurulduğunu, Koçak hakkındaki yalan ifadesini geri çektiğini, can güvenliği sağlanırsa yeniden Türkiye’ye gelerek ifade vermek istediğini söyledi.

Yılmaz, kendisine emniyet binasında laptoplar verilerek Berk Ercan'ın ifadelerinin olduğu dosyaların okutulduğunu, bazı isimlerin olduğu dosyalar verildiği ve bu isimlere yönelik suçlamalar istendiğini belirtirken, "bilmediklerini atla, biz doldururuz" denildiğini söyledi.

Mustafa Koçak davası kapsamında adil yargılama talebiyle Yılmaz’ın yeniden ifade vermesini istese de bu talep de kabul edilmedi.

CHP'li belediyeleri suçla kurtul

Aynı Cavit Yılmaz sadece Mustafa Koçak’la ilgili değil CHP’li belediyelere de suçlamada bulunulmasının istendiğini, örgüte belediyeler aracılığıyla para aktarıldığını söylemesinin istendiğini de dile getiriyor.

Yılmaz, bu suçlamaları dile getirmesi durumunda tahliye edilmesinin sağlanacağının söylendiğini de aktardı.