NYT'nin 'Gazze' yönergesi ortaya çıktı: 'İsrail'in yaptıklarına soykırım, işgal demeyelim'

New York Times'ın muhabirlerine Gazze'deki savaşa ilişkin yönerge gönderdiği ortaya çıktı. Yönergede, "tarafsız olmak" adına "soykırım" ve "etnik temizlik" gibi ifadelerin kullanılmaması istendi.

Dış Haberler

ABD'li New York Times (NYT) gazetesinin, İsrail'in Gazze'de yürüttüğü savaşı haber yapan gazetecilere, "soykırım" ve "etnik temizlik" ifadelerinin kullanımını kısıtlamaları ve Filistin topraklarını tanımlarken "işgal altındaki bölge" ifadesini kullanmaktan "kaçınmaları" yönünde talimat verdiği ortaya çıktı.

The Intercept sitesinin ortaya çıkardığı iç yönergeye göre, gazete tarafından muhabirlere, "çok nadir durumlar dışında" Filistin kelimesini kullanmamaları ve İsrail-Arap savaşları sırasında Filistin'in diğer bölgelerinden sürülen insanların Gazze'de yerleştiği bölgeler için "mülteci kampları" terimini kullanmamaları yönünde talimat da veriliyor. 

Söz konusu yönergenin, gazetenin matbaa editörü Susan Wessling, uluslararası editör Philip Pan ve yardımcıları tarafından yazıldığı kaydedildi.

Yönergede, bu talimatların, Gazze savaşıyla ilgili habercilik faaliyetlerinde "objektif gazetecilik ilkelerinin sürdürülmesine" yönelik bir taslak olduğu öne sürülüyor.

İlk olarak Kasım ayında NYT muhabirlerine dağıtılan yönergenin takip eden aylarda düzenli olarak güncellendiği öğrenildi.

Konuya ilişkin açıklama yapan NYT sözcüsü Charlie Stadtlander, "haberlerin aktarılış şeklinin doğruluğunu, tutarlılığını ve inceliklerini sağlamak" adına bu tür kılavuzların yayınlanmasının standart bir uygulama olduğunu öne sürdü. Stadtlander, "Bunun gibi karmaşık olaylar da dahil olmak üzere tüm haberlerimizde dil seçimlerimizin izleyicilerimiz için hassas, güncel ve net olmasını sağlamaya özen gösteriyoruz" dedi.

Muhabirlerden yönetime tepki

Diğer yandan, 7 Ekim saldırılarının ve İsrail'in Gazze'ye dönük harekatının başlamasının hemen ardından, haber odasında gazetenin haberleriyle ilgili gerginlikler yaşanmaya başladığı ileri sürüldü. Bazı muhabirlerin, gazetenin İsrail'in olaylara ilişkin anlatımı konusunda "yoldan çıktığına" ve haberde standartları bile uygulamadığına inandıklarını söyledikleri aktarıldı. Slack ve benzer diğer platformların sohbet gruplarında bu tartışmaların alevlenmeye başladığı öne sürüldü.

İddiaya göre, gazetenin Kudüs bürosunun yönettiği, 90 muhabir ve editörün de dahil olduğu WhatsApp grubunda, muhabirler arasındaki tartışmalar da o kadar yoğunlaştı ki, uluslararası editör Pan gruba müdahale etmek zorunda kaldı.

Whatsapp ve Slack gruplarında tartışılan konular arasında İsrail'in El Şifa Hastanesi'ne yönelik saldırıları, sivil ölümlerine ilişkin istatistikler, İsrail'in soykırım yaptığı iddiaları ve ABD Başkanı Joe Biden'ın İsrail hükümetinin doğrulanmamış iddialarını gerçekmiş gibi yansıtmasının bulunduğu kaydedildi.

'Kışkırtıcı' olarak tanımlanan ifadeler İsrail lehine defalarca kullanıldı

The Intercept sitesinin aktardığına göre, gazetenin yönergesinde şu ifadeler yer alıyor:

Çatışmanın doğası her tarafta kışkırtıcı dil ve kışkırtıcı suçlamalara yol açtı. Alıntılarda bile bu tür bir dil kullanmama konusunda çok dikkatli olmalıyız. Amacımız açık, doğru bilgiler sunmaktır ve hararetli dil çoğu zaman gerçeği açıklamak yerine karartabilir.

“'Katliam', 'kıyım' ve 'kırım' gibi kelimeler çoğu zaman bilgiden çok duyguyu ifade eder. Bunları kullanmadan önce iyice düşünün. Bu kelimeleri neden başka bir olayda kullanmadığımızı açıklayabilir miyiz? Her zaman olduğu gibi açıklığa ve kesinliğe odaklanmalıyız; bir etiket kullanmak yerine ne olduğunu anlatmalıyız.

Diğer yandan, NYT'nin Gazze savaşıyla ilgili haberlerinde "karşılıklı cinayetleri tanımlamak için kışkırtıcı bir dil kullanmama" çağrılarına karşın, İsraillilere yönelik saldırılarını tanımlamak için kaçınma çağrısı yaptığı ifadeleri defalarca kullanıldığı tespit edildi. Bu ifadelerin İsrail'in Filistinlilere yönelik geniş çaplı katliamları sırasında hiç kullanılmadığına dikkat çekildi.

Ocak ayında, New York Times, Washington Post ve Los Angeles Times gibi ABD'li gazetelerin 7 Ekim'den 24 Kasım'a kadar yaptığı haberlerin bir analizini yayınlayan The Intercept, bu gazetelerin “katliam”, “kıyım” ve “korkunç” gibi terimleri İsrail saldırılarında öldürülen Filistinli siviller yerine neredeyse yalnızca Filistinliler tarafından öldürülen İsrailli siviller için kullandığını ortaya koydu.

Analiz, 24 Kasım itibarıyla New York Times'ın İsraillilerin ölümlerini 53 kez, Filistinlilerin ölümlerini ise yalnızca bir kez "katliam" olarak tanımladığını ortaya çıkardı. İsrail saldırılarında öldürülen Filistinlilerin sayısı 15 bin civarına çıktığı tarihte ise bu oran 22'ye 1 olarak kaldı.