Libya: Hava üssünün el değiştirmesi hesapları değiştirebilir

Libya’da dün El-Sarrac’a bağlı Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin ordusu, Hafter’e bağlı Libya Ulusal Ordusu’nun elindeki Vatiyye hava üssünü ele geçirdi. Sahada güç dengesi değişimi, iç savaşın taraflarını destekleyen yabancı ülkelerin hesaplarını güncellemelerine sebep olacak gibi duruyor.

Ali Somel

Vatiyye hava üssünün kuzeyinde bulunan UMH’nin başkenti Trablus, uzun süredir güneyden Hafter güçlerinin saldırısı altındaydı. Şimdi ülkenin doğusunu elinde tutan Hafter güçlerinin hava üssünü kaybetmesiyle, UMH’nin onları doğuya doğru sıkıştırmaya başlayacağı beklentisi oluştu. Sarraç’a bağlı ordunun üsten çekildiğini açıklayan UMH komutanı “bu zafer çatışmaları sona erdirmeyecek, bizi tüm Libya topraklarının kurtulacağı büyük zafere yaklaştıracak” şeklinde konuştu.

BM tarafından tanınan UMH askerî olarak Türkiye tarafından desteklenirken Libya Ulusal Ordusu’nun Rusya ve BAE tarafından silahlandırıldığı biliniyor. Geçen yıl AKP’nin UMH ile Akdeniz’de doğal gaz arama yapabilmesini içeren münhasır ekonomik bölge anlaşması AB ülkelerinin tepkisini çekmiş, Türkiye-UMH ilişkilerine karşı Fransa, Yunanistan, Kıbrıs ve Mısır bölgesel bir muhalefet bloğu oluşturmuştu.

El yükseltmek için bahane arayışları

Ocak ayında Libya’daki iç savaş taraflarının Berlin Konferansı’nda bir araya gelmesi çözümsüz kaldı. Nisan sonunda Hafter güçlerinin “Ramazan ayı” için ateşkes çağrısı, Hafter’in uluslarası meşruiyeti olmadığı gerekçesiyle UMH tarafından reddedildi. Ülkede salgın da etkisini artırırken Libya Ulusal Ordusu’nun Trablus’u almaya yönelik operasyonları çok sayıda sivilin ölümüne ve daha fazlasının hayatını tehdit edecek koşulların ortaya çıkmasına sebep olmuştu.

Öte yandan geçtiğimiz hafta Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun “Libya’daki çıkarlarımız hedef alınırsa Hafter meşru hedef haline gelir” açıklaması üzerine Almanlar'ın sızdırdığı bir raporda yer alan iddialar dikkat çekti. Raporda MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın Libya’da Suriye’deki gibi bir sahte bayrak operasyonuna kalkışarak Türkiye temsilciliklerini vurulmuş gösterip savaşı tırmandırmak isteyebileceği iddia ediliyordu.

Bana silahını söyle, seni kimin desteklediğini söyleyeyim

Askeri sahada UMH lehine yaşanan son gelişme Türkiye’nin İHA’larla UMH’ye sunduğu askeri desteğin bir sonucu olarak yorumlandı. Bunun AKP’nin Libya’daki nüfuzundan endişe duyan ülkeleri teyakkuza geçirdiği görülüyor. Bir Fransız kaynak, UMH’nin Vatiyye hava üssünü ele geçirmesinin Türkiye’nin Hafter’e bağlı güçlerin ülkenin doğusunda tuttuğu petrol yataklarına erişmesini sağlayabileceğini ifade ediyor. Bir Rus kaynak ise Türkiye’nin Libya’nın Akdeniz sahillerindeki doğal kaynakları kullanmasının önünün açılacağı yorumunu yapıyor.

Rusya’nın resmi pozisyonu siyasi çözümden yana gözükse de UMH yanlıları Rusya’nın nam salmış Wagner adlı paralı asker grubunun Libya’daki varlığına ve Hafter güçlerinin ellerindeki Rus silahlarına işaret ediyorlar. Son operasyon öncesi Rus menşeli bir hava savunma sisteminin imha edildiği bilgisi aktarılırken UMH’ye terk edilen hava üssünde BAE’nin Libya’ya sevk ettiği Çin menşeli uçakların da bulunduğuna dikkat çekildi.

Tüm ifritler birleşti: Paralı askerler, intihar saldırısına çağıran şeyh, salgın...

Sahada yaşanan gelişmeler iç savaş fırsatçısı yabancı ülkelerin Libya üzerindeki rekabetlerini şiddetlendiriyor. Geçtiğimiz hafta, Hafter’e bağlı güçleri desteklemek üzere Batılı paralı askerlerin devreye girdiği bilgisi, bir BM raporuna yansımıştı. BAE ise finanse ettiği Sudan Ordusu'na bağlı paramiliter Hızlı Destek Güçleri’ni Hafter’i takviye etmek üzere Libya’ya çağırdı. Öte yandan Türkiye’nin hamiliğini üstlendiği Libyalı din adamı Şeyh Sadık El Geryani UMH’yi desteklemek üzere Hafter ordusuna karşı “intihar saldırılarının caiz olduğunu” açıklayan bir video yayınladı.

Libya iç savaşında en çarpıcı verilerden biri gerek Türkiye’nin gerekse Rusya’nın Libya’ya Suriye’den paralı askerler taşıması. Türkiye’nin taşıdığı kamplardan toplanan Suriyeliler'in çocuk yaşta olduğu ve bazılarının Avrupa’ya kaçma hevesiyle Libya’ya gitmeyi kabul ettiği haberlere yansımıştı. Öte yandan salgının ortaya çıkması sonrası yeni koranavirüsün Suriye’den Libya’ya taşınacağı endişeleri üzerine Şeyh El Geryani Libya’da salgının tehlike oluşturmadığını, asıl tehlikenin UMH’nin yenilgiye uğraması ihtimali olduğunu söylemişti.