İzmir’de yüzde 70’i Balçova, yüzde 30’u Narlıdere sınırlarında bulunan İnciraltı Tarım Alanı'nın imara açılmak istenmesi hakkındaki tartışmalar yeniden başladı. Bahçelerarası mevkiinde, Kent Ormanı yanında, otoyol ile deniz arasında bulunan 700 dekarlık tarımsal alanın yapılaşmaya açılması için daha önce hazırlanan imar planı 2012'de İzmir 4. İdare Mahkemesi kararıyla iptal edilmişti. Israrcı olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yeni bir koruma amaçlı imar planı hazırladı.
Sözcü'den Gökmen Ulu'nun haberine göre, yasal prosedüre göre, bakanlık önce İzmir Tarım İl Müdürlüğü'nden görüş istedi. Tarım İl Müdürlüğü inceleme yaptı. Raporunda “Bu bölge mutlak tarım arazisi ve dikili tarım arazisinden oluşur” diyerek sınırları çizdi, uygun görüş vermedi. Buna rağmen imara açma hamlesi geçen Eylül ayında İzmir İl Toprak Koruma Kurulu gündemine geldi. Zira tarım arazilerinde ne yapılmak isteniyorsa bu kurulun onayından geçmek zorunda.
İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger başkanlığında toplanan İzmir İl Toprak Kurulu üyeleri; Tarım İl Müdürü Yardımcısı Mustafa Özen, İl Defterdarı Birol Özen, Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Ömer Bayrak, DSİ 2. Bölge Müdürlüğü Özgür Ulusoy, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Temsilcisi Prof. Dr. Mustafa Bolca, Ziraat Odası Temsilcisi İbrahim Erdallı, Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Tevfik Türk başvuruyu ele aldı. Kurulda karara şerh koyan tek üye Ziraat Mühendisleri Odası oldu. İzmir Büyükşehir Belediyesi temsilcisi toplantıya katılmazken, diğerleri İnciraltı Tarım Alanı'nın imara açılmasına onay verdi.
'Tarım rant hırsına kurban ediliyor'
Ziraat Mühendisleri Odası Genel Merkezi, bakanlığın imar planına karşı dava açtı. Odanın İzmir Şubesi Başkanı Tevfik Türk, endişe ve itiraz nedenlerini şöyle açıkladı:
"Türkiye'de üretim yapılabilecek tarım alanlarının son noktasına gelmiş vaziyetteyiz. Her karış toprak çok kıymetli. Bir santimetre kalınlığındaki toprağın oluşum süreci yüz ila bin yıldır. Hal böyleyken, kalan tarım alanları belli çevrelerin kısa süreli rant heveslerine kurban edilmek isteniyor. 2012 yılında bu konu mahkemelik olmuş, yargı burasının tarım alanı olduğunu tescilleyerek imara açılamayacağına hükmetmişti. Bırakın onay vermeyi, konunun tekrar kurul gündemine alınması bile yargı kararını hiçe saymak ve suç işlemek anlamındadır. Mazeret olarak, 'O zamanki sağlık turizmi amaçlıydı, bu farklı, koruma amaçlı imar planı değişikliği' denildi. Oysa nihai amaç değişmiyor, tarım alanı yapılaşmaya açılıyor.
Bir yandan da alanda fiilen tarım faaliyeti kalmadığı yönünde algı çalışması yapanlar var. Oysa çiftçiler tarla, sera ve bahçelerde harıl harıl üretim yapıyor. İmara açılmak istenen zemin balçık. Altından fay hatları da geçiyor. Bakınız, Bayraklı bir tarım alanıydı. Bu alanların zeminleri yumuşaktır, yapılaşmaya uygun değildir. Bu hayati faktör göz ardı edildi, Bayraklı'ya binalar dikildi, sonu felaket oldu. Deprem trajedisinin üzerinden daha bir ay geçmedi. Hiç mi ders alınmıyor? Biz bunun vebalini alamayız."
'İnciraltı, İzmir Fayı'nın çöken bloğu üzerindedir'
Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi, “İnciraltı'nın tarımsal niteliği hukuken tescil edilmiştir. Toplum ve doğa önceliğimizdir” açıklaması ile tavrını ortaya koydu. Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Bora Sonuvar da şu bilgiyi verdi: “İnciraltı, İzmir Fayı'nın çöken bloğu üzerindedir. Düz alanlar yamaç molozu ve tutturulmamış kumlu killi zeminden oluşmaktadır. Bahçelerarası Mevki ortalama 30-35 m alüvyon kalınlığına sahiptir. Aynı bölge
İzmir Fay Zonu'nda kalmaktadır. Bu fay zonu Diri Holosen Fay segmentlerini içermektedir. Diri fay zonlarına dikkat edilmek kaydı ile jeotermal alanlar ile doğal çevre korunmalıdır.
