İşsizlik verileri ne söylüyor?

İşsizlik oranında geçen yıla göre gerileme olduğu TÜİK tarafından yayımlanan göstergelere yansıdı. İsteyen medya grupları bu düşüşü haberlerine yansıttı. Ancak rakamlar, işsizlikte gerilemeden çok yüksek bir banda tutunmaya işaret ediyor. Ve daha önemlisi, istihdam ve işsizlik göstergelerinde yeni yapısal özellikler ortaya çıkıyor.

Aşkın Süzük

Ekonominin 2018 yaz aylarında girdiği türbülans, yapısal krizi ortaya çıkarmıştı. O türbülansın etkileri 2018 yılı sonbahar ayları ile 2019’un ilk yarısında ekonomik göstergelere de net bir biçimde yansımıştı. 

Şimdi medyada işsizlik oranlarında düşüş diye verilen haberler, o türbülansın şok etkilerinin ortaya çıktığı geçen yılın rakamları ile karşılaştırmalara dayanıyor. Oysa işsizlikte bir düşüş değil, yüksek bir banda tutunma gözleniyor. Ayrıca, göstergelerde kriz dönemlerinde ortaya çıkan örüntüler oluşuyor. Henüz virüs salgınının etkilerinin de yansımadığı bu veriler, istihdamda ve işsizlik rakamlarında önümüzdeki aylarda sert hareketlerin habercisi...

TÜİK’in açıkladığı verilere göre, Ocak ayında işsizlik oranı bir önceki yıla göre 0,9 puan düşerek yüzde 13,8 oldu. İşsizlerin sayısı yaklaşık 300 bin kişi azalarak 4 milyon 362’ye geriledi. Benzer şekilde tarım dışı işsizlik ve genç işsizliği oranlarında da 1 puanın üzerinde düşüş yaşandı. Buna rağmen işsizlik oranı yüksek seviyesini korumaya devam etti.

Sadece bu verilere bakarak, salgın öncesi ekonominin toparlanmaya başladığını iddia edenler olacaktır. Ancak verilere daha ayrıntılı bakılınca düşüşten çok bir “tutunma” ve işgücü piyasasından çekilme gibi sonuçları olan kriz özellikleri tespit edilebiliyor.

İşgücünden çekilme

Açıklanan verilerde dikkat çeken durum, nüfus artmaya devam ederken işgücünde bir önceki yıla göre düşüş yaşanması oldu. İşgücünde yer alan nüfus, önceki yılın Ocak ayına göre 200 bin dolayında geriledi. Ancak daha önemlisi işgücündeki, işgücünün mevsimsel olarak arttığı yaz aylarından bugüne yaşanan azalmanın 1,5 milyonu aşması. İşgücünde bu denli şiddetli geri çekilmeler, genelde kriz dönemlerinde yaşanıyor. 

İşgücünde gerilemeye, istihdamda önceki yıla göre sınırlı artış eşlik edince, işgücüne katılım oranı yüzde 52,2’den yüzde 51’e düştü. İstihdam oranı ise yüzde 44,5’ten yüzde 44’e geriledi.

Buna karşılık, bir yılda işgücüne dahil olmayan nüfusta yaklaşık 1,2 milyonluk bir artış yaşandı. TÜİK’in işgücüne dahil etmediği, iş bulmaktan ümidini kaybedenler, çalışmaya hazır olup diğer nedenlerle iş aramayanlar, ev işleriyle meşgul kadınlar ve diğer nedenlerle işgücünde yer almayanlarda ciddi bir yükseliş görülüyor. Üstelik karşılaştırmanın yapıldığı geçen yılın Ocak ayı, ekonomik türbülansın ilk şok etkilerinin yaşandığı bir dönemdi. 

2019 Ocak ayına göre, çalışmaya hazır olup ümidini kaybettiği için ya da diğer nedenle iş aramayanlar bir yıl içerisinde 500 bin kişiye yakın artmış bulunuyor. Bu kişilerin 280 binden fazlasını ise kadınlar oluşturuyor. Ümidini kaybettiği için iş aramadığını belirtenlerin sayısı Ocak ayında 946 bin kişiye ulaştı.

Ümidini kaybettiği için iş aramayan bu kesimler, işsizler arasında sayılmıyor. 

Geniş tanımlı işsizlikte hızlı yükseliş

Bu nedenle resmi tanımlı işsizlik oranı düşerken, işgücünden çekilme sürecinin hızlanması ile beraber geniş tanımlı işsizlik artıyor.

İşgücüne dahil edilmeyen ve dolayısıyla işsizlik oranı hesabına katılmayan bu kesimler, mevsimlik çalışanlar ve eksik istihdam göz önüne alınarak ulaşılan geniş tanımlı işsizlik oranında ciddi bir yükseliş görülüyor. 

Ocak ayında geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 23’e yükseldi. Geniş tanımlı işsizlerin sayısı ise 7 milyon 960’a çıkarak 8 milyon eşiğine geldi. Bu oran, 2008-2009 Krizi döneminden bu yana görülen en yüksek geniş tanımlı işsizlik oranı olarak kayıtlara geçti.

Kadınlarda ise geniş tanımlı işsizlik, bir önceki yıla göre 2,1 puan artarak yüzde 30’a ulaştı. Kadınlarda bu oran 2008 Krizinin etkilerinin görülmeye devam ettiği 2010 yılından bu yana yüzde 30 bandına hiç çıkmamıştı.

Tarım istihdamı payı dibe vurdu

Tarım istihdamında yıllardır süren çözülme devam ediyor. Kış aylarında mevsimsel olarak düşen tarım istihdamının payı, yüzde 16’ya kadar geriledi. Ancak ülkemizde tarım istihdamının payı bu düzeye hiç düşmemişti. Ocak ayları göz önüne alındığında, en düşük tarım istihdamı payı gerçekleşmiş oldu.

Geçen Ocak ayında tarım istihdamının payı yüzde 17 idi ve bu süreçte tarım istihdamı 242 bin kişi azaldı.

Salgın etkisi henüz yansımadı

TÜİK’in dün açıkladığı Ocak ayı göstergelerinde haliyle salgının henüz etkisi yok. Mart ayında ilk vakanın tespit edilmesinden sonra ekonomide uykuda olan kriz koşulları uyandı. Alınan önlemlerin etkisi ve dünya ticaretinin durmasıyla yeni bir konjonktüre girildi. Başta hizmet sektöründe olmak üzere yüz binlerce işyerinin geçici olarak kapandığı ve işten çıkarmaların arttığı bir yeni dönemden bahsediyoruz. 

Haziran ayında açıklanacak verilerle, salgının istihdam ve işsizlik göstergelerinde yaratacağı tahribatı görmeye başlayacağız.