'Doğaya, binlerce ağaca, hayvanlara yazık değil mi?'

İzmir Dikili’de halkın geçim kaynakları ve 50-60 yıllık çam ağaçlarının bulunduğu bölgeye yapılacak kum ocağına bölgede yaşayan yurttaşlar tepkili. ÇED olumlu raporunun iptal edilmesi için dava açan yurttaşlar ve davanın avukatı ile kum ocağının bölgeye ve doğaya vereceği zararları konuştuk.

Serhat Yılmaz

İzmir Dikili’de yapılmasını planlanan ve ÇED olumlu raporu verilen kum ocağı doğayı ve halkın geçim kaynaklarını tehdit ediyor.

50-60 yıllık çam ağaçlarını ve bölgedeki zeytinlikleri yok edecek kum ocağı, Deliktaş ve Yaylayurt Mahallelleri'nde yaşayan halkın geçim kaynaklarından biri olan küçük ve büyükbaş hayvancılığın yapılmasını da imkânsız hale getirecek.

Özellikle Deliktaş ve Yaylayurt Mahalleleri'nde yaşayan yurttaşlar, kum ocağı projesine tepkilerini dile getiriyor. Bir imza kampanyası başlatan ve ÇED olumlu raporunun iptal edilmesi için yürütmeyi durdurma davası açan yurttaşlar ve davanın avukatı ile kum ocağının bölgeye ve doğaya vereceği zararları konuştuk.

'Dikili Belediyesi 170.000 ton malzemeyi ne yapacak?’

Yapılması planlanan kum ocağından yıllık 170.000 tonluk malzeme elde edilecek. Dikili Belediyesi tarafından kullanılacak olan 170.000 tonluk malzemenin nerede kullanılacağı ise henüz cevaplanmayan bir soru.

ÇED olumlu raporunun iptali için açılan yürütmeyi durdurma davasının avukatı Yusuf Yılmaz, "Proje sahibi Dikili Belediyesi. Dikili Belediyesi yıllık 170.000 ton malzeme çıkaracak oradan. Belediye, 170.000 tonluk malzemeyi nerede kullanacak? En son çıkan büyükşehir yasasına göre, böyle işleri büyükşehir belediyesi yapıyor. Ayrıca bu proje ilerleyen süreçlerde kötü niyetli kullanılabilir. Projeye göre kapasite zamanla arttırabilir" ifadesini kullandı.

'Yürütmeyi durdurma kararı bekliyoruz'

Yürütmeyi durdurma davasına ilişkin de konuşan Yılmaz, "Şu an yürütmeyi durdurma kararı almak için uğraşıyoruz. Ardından keşif gibi süreçler başlayacak. Uzun bir süreçten bahsediyoruz. Önceliğimiz yürütmeyi durdurma talebimiz. Bir haftaya kadar kararın çıkmasını bekliyoruz" sözlerini sarf etti.

'Binlerce ağaca, doğaya yazık değil mi?’

Dikili Belediyesi tarafından yapılacak proje Deliktaş ve Yaylayurt Mahalleleri’ne çok yakın bir bölgede yer alıyor.

Deliktaş Mahallesi’nde yaşayan Servet Deliktaş projeye neden karşı çıktılarını, "Bizim kum ocağını istemememizin birinci nedeni, binlerce ağacın olduğu bir ormanlık var proje alanında. Bunlar kesilecek. Daha önce Gezi Parkı’nda, Kaz Dağları’nda verdiğimiz mücadelelerde, madenlere karşı verdiğimiz mücadelelerde yaptıklarımızı burada da yapmak istiyoruz. Çünkü binlerce ağacı kurtarmak istiyoruz. Çocuklarımıza güzel bir gelecek bırakmak için bu mücadeleyi veriyoruz. Bu kum ocağının kimseye bir faydası yok. Binlerce ağaca, doğaya yazık değil mi? Oradaki hayvanlara, kuşlara yazık değil mi? Onların yaşam hakkını almak gibi bir hakkımız yok bizim. Buna izin vermememiz gerekiyor’’ sözleri ile dile getiriyor.

Geçim kaynakları yok olacak

Geçim kaynaklarının yok olacağını da belirten Servet Deliktaş, "Zeytin ağaçları var proje alanına yakın, insanların geçim kaynakları var yine kum ocağına çok yakın. Arıcılık var. Bu geçim kaynaklarını bitirecek tamamıyla. Tarım yapanlara, hayvancılık yapanlara çok büyük zararları olacak" ifadelerini de kullanıyor.

Kum ocağına karşı imza veren işçiler sürülüyor

Deliktaş ve Yaylayurt Mahallerinde yaşayan yurttaşların başlattığı imza kampanyasına destek veren yurttaşlar, Dikili Belediyesi tarafından tehdit ediliyor. Hatta imza veren işçilerin İzmir’in uzak noktalarına sürüldüğü de belirtiliyor.

Dikili Belediyesi’nin halka yaptığı baskılara değinen Deliktaş, "Elimizde kesin belgeler olmadığı için söyleyemiyoruz ama insanlara Dikili Belediyesi’nden tehditvari telefonlar geliyor. Buradaki işçiler kum ocağına karşı imza attığı için İzmir’in diğer ucuna tayinini çıkarmışlar mesela. İnsanlarda bir korku da var, baskı yapıyorlar" dedi.

‘Biz buna karşı çıkmazsak insanlık görevimizi yapmamış oluruz’

Kum ocağına karşı verdikleri mücadelenin insanlık görevi olduğunu belirten Deliktaş, son olarak, "Bizim mahallenin 3000-3500 kişilik nüfusu var hemen hemen. Herkes etkilenecek. Yaylayurt Mahallesi’nin yaşayan herkes de etkilenecek. Yaklaşık 4000-4500 kişinin geçim kaynaklarını etkileyecek bu kum ocağı. Küçük bir projede değil bu, büyük bir proje. Ayrıca genişletilebilir olarak belirtmişler. Başvuru yapıyorsun genişletiyorsun. Bu büyük bir katliam. Hem insanlara yönelik bir katliam hem doğaya yönelik bir katliam. Biz buna karşı durmazsak insanlık görevimizi yapmamış oluruz" ifadelerini sarf ediyor.

Basın açıklaması yapılacak

Ayrıca Deliktaş ve Yaylayurt Mahallelerinde yaşayan yurttaşlar bugün bir basın açıklaması yaparak kum ocağının bölgeye verdiği ve vereceği zararları anlatacak.